BİZE ULAŞIN
Independent gazetesi, bu yaz İsrail'in Filistin'e yönelik olarak düzenlediği saldırılardan altı ay önce İngiltere'nin İsrail'e silah sattığını yazdı.
Gazete tarafından incelenen verilere göre satılan askeri malzmeler içinde insansız hava aracı parçaları, helikopterler ve sniper tüfekleri yer alıyor. Satılan silahların tutarı yaklaşık 11 milyon dolar.
Gazete bu verilerin çoğunluğu sivil 2000 Filistinli ile 66'su asker 73 İsrailli'nin öldüğü Temmuz ve Ağustos aylarından gerçekleşen operasyonlarda İngiltere'nin sattığı silahların kullanılıp kullanılmadığı endişesi doğuracağını yazdı.
'İran'la anlaşmamaya hazır olunmalı'**Times** gazetesi ise yayınladığı imzasız bir yorum yazısında İran'la yürütülen nükleer görüşmelerine değinerek, "Batı, İran'la nükleer programını kontrol altına alcak bir anlaşmadan kaçınmaya hazır olmalı. Hiçbir anlşamaya varmamak, kötü bir anlaşmadan daha iyidir" diye yazdı.
Gazete, ABD Başkanı Barack Obama'nın anlaşmaya varmak konusunda aceleci olduğunu ve bunun İran'ın gizlice nükleer bomba yapmasına izin verecek bir anlaşma ile sonuçlanabileceğini söylüyor. Times'a göre varılacak kötü bir anlaşma "Pişmanlık duymadna terörizmi destekleyen (İran'ı) büyük bir bölgesel güce dönüştürecek."
'İngiltere tarihinin en büyük terör tehdidi'**Telegraph** gazetesi ise İngiltere içişleri bakanı Theresa May'ın gazeteye verdiği özel bir röportajda ülkesinin "tarihinin en büyük terör tehdidi ile karşı karşıya olduğu" sözlerini sayfalarına taşımış.
May, Irak Şam İslam Devleti (IŞİD)'in İngiltere için yarattığı tehdidin ülkenin ugüne kadar karşılaştığı tüm terör örgütlerinden büyük olduğunu söylüyor. Bakan okullarda Birleşik Krallık değerlerinin öğretilmesine yapılacak vurgunun çözümün bir parçası olduğu görüşünde.
İçişleri bakanlığına göre IŞİD son 12 ayda 43 milyon dolar civarında gelir elde etti.
Rusya ve S. Arabistan telekomlarına siber saldırı**Financial Times**'in manşetinde ise Rus ve Suudi Arabistan telekom şirketlerini etkileyen bir siber saldırı haberi var. Symantec isimli siber güvenlik şirkteine göre, Regin adı verilen kötü amaçlı yazılım muhtemelen batılı bir istihbarat kurumu tarafından yönetiliyor ve 2010 yılında İran'ın nükleer programını hedeflemek için ABD ve İsrail tarafından geliştirlen Stuxnet isimli yazılımdan bazı açılardan çok daha gelişmiş durumda.
