HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Canan Karatay'ın grip aşısına yönelik Sağlık Bakanı'ndan yanıt geldi

Grip aşısının tehlikeli olduğunu söyleyen Prof. Dr. Canan Karatay, "Aşıların içinde alüminyum var. Alüminyum Alzheimer nedenidir. Aşı vurulmaya gerek yok. Bunun yerine D vitamini kullanımı çok önemlidir" demişti. Karatay'ın başlattığı grip aşısı tartışmasıyla ilgili konuşan Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, “Aşının etkisini artırmak için bir miktar alüminyum kullanılır ama bu alüminyum Dünya Sağlık Örgütü’nün kabul ettiği düzeyde, sürekli izlenen, etkileri takip edilen bir miktardır" diye konuştu.

Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası’nda soruları yanıtlayan Demircan, son dönemdeki gelişmeleri şöyle değerlendirdi:

ZİKA İÇİN ÇALIŞMAMIZ SÜRÜYOR

Bu yıl mevsimsel grip vakalarında, şu anda geçmiş yıllara göre olumsuz bir noktada değiliz. Aşırı bir yaygınlık, bir tehdit altında değiliz, hatta biraz daha iyi durumdayız. Zika, Türkiye’de yeni görülen virütik bir rahatsızlık. Bununla ilgili Sağlık Bakanlığımız gerekli çalışmaları yapıyor, gerekli tedbirler de alınacak. Gelecekte böyle bir tehdit olur mu? Birtakım rahatsızlıklar olabilir. Gerekli tedbirleri aldıktan sonra önlemleri DSÖ ile yürütüyoruz.

Zika virüsü ilk defa Güney Amerika bölgelerinde görüldü. Virüs insan vücudunda büyük bir hasara ve hatta ölüme bile neden olabileceği için dünyanın birçok ülkesinde ve hatta Türkiye'de de büyük bir korku ve paniğe kapılmasına neden oldu. Virüsün taşıyıcısı olan iki sinek türü, Türkiye'nin bazı bölgelerine ulaştı ve oralarda yerleşik hale geldi. Bunlar: Aedes aegypti ve albopictus. Birinci sivrisineğin yayılımı Doğu Karadeniz, Batum, Gürcistan, Kırım Yarımadası'na uzanan bir bölgede aktif. Albopictus ise daha yaygın görülüyor. Batı Trakya ve İstanbul, Doğu Karadeniz'de Giresun'da aktif. Adaptasyon yeteneğinin yüksek olduğu, sineğin yayılmacı bir tür olduğu biliniyor, kış aylarında da yaşayabiliyor.

ANTİBİYOTİKLER AKILCI KULLANILMALI

Antibiyotikleri bilinçsiz bir şekilde, doktor reçetesi olmadan kendi isteğimizle kullanmamız durumunda bu ilaçların etkinliğini ortadan kaldırırız. Direnç gelişir. Bakteriler bunu başarıyorlar. Bu ilaçları mutlaka doktor kontrolünde kullanmamız lazım. Bu konuda son yıllarda yapılan çalışmalar olumlu netice verdi. 3 yıl içinde giderek artan bir farkındalık var. Akılcı antibiyotik kullanımı kampanyamız da var. Medyanın da katkısıyla yüksek de başarı sağlandı”

AŞIYI REDDETMEK SAĞLIK AÇISINDAN TEHDİT

Bazı aşılar içinde alüminyum olduğu iddiası üzerine aşıyı reddeden bir insanın sadece kendi çocuğunun değil, toplumdaki diğer çocukların sağlığı için de tehdit oluşturur. Aşının etkisini artırmak için bir miktar alüminyum kullanılır ama bu alüminyum DSÖ’nün kabul ettiği bir miktardır. Alüminyum gerekçe gösterilerek aşıyı reddetmek fevkalade sakıncalıdır. Alüminyum gerekçesi spekülatif bir gerekçedir, bilimsel hiçbir tarafı yoktur. Bizim aşı uygulamalarımızın hepsi bilimsel denetim altındadır. Aşı yapılamaması nedeniyle çocuğun uğradığı zararın etkisi ömür boyu sürebilir. Örneğin çocuk felcinin hastalığı çocuğu ömür boyu etkileyen hasarlar bırakır. 19 yıldır bizim çocuk felci vakamız yok. Dünya üzerinde büyük salgınlara, ölümlere neden olan bu hastalığı dünya elimine etti. 2016 yılında ikisi ölümle sonuçlanan 22 tetanoz vakası var. Bu 22 vakanın tamamı da aşıyı reddetmiş. Aşı, toplum sağlığı üzerinde koruyucu bir önlem, buna karşı çıkmak fevkalade sakıncalı.

2018 yılında 27 bin ebe, hemşire ve sağlık personeli alınacak. Bu, yüksek bir rakam. Her sene yaklaşık 9 bin civarında hekim kadroya dahil oluyor. Ediyor 36 bin. Bizim bu seneden alacağımız kadro miktarı var, taşeron sistemi kalktığı için bu alımı yapmadık. 2017’den 2018’e aktarılan bir 10 bin işçi çalışan alacağız. Ayrıca 2018 için de 9 bin kontenjan verildi. Yaklaşık 55 bin doktor, ebe hemşire, sağlık personeli ve çalışan alacağız.

2002’de yoğun bakım yatak sayısı 869, 2018’de hedef 16 bin, şu anda ise 14 bin 817 tüm standartlara uygun yoğun bakım yatağı var. Çarpıcı ve etkileyici bir gelişme var. Ancak öncelikle gereksiz kullanımı kaldırmak lazım çünkü bir tarafta yoğun bakımda yatmaması gereken bir hasta yatağı işgal ederken, öbür tarafta acil yoğun bakım ihtiyacı nedeniyle sıkıntıda kalan bir hastanın, o hastane bu hastane gezdirilmesi kabul edilebilir bir şey değil. Demek ki bizim normal yataklarda hastalarımızı daha fazla etkili bir şekilde bakma süresini geliştirmemiz lazım. Bu sene yoğun bakımlara 1600 civarında yeni yatak ilave edilecek.

UZMAN HEKİM AÇIĞINDA BASKI VAR

Şu anda aile hekimliğinde istihdam ettiğimiz pratisyenlerin sayısı 23 bin civarında. Standart belirlediğimiz hedef norm 2 bin 500 aile hekimi başına nüfus sayısı belirlediğimiz hedefte. Bizim ihtiyacımız 35 bin civarında, bu demektir ki 10 bin civarında bir açığımız var. Uzman hekim açığımızda ciddi bir baskı var. Bu baskıyı bir an önce ortadan kaldıralım diye tedbir olarak TUS’da uzmanlık sınavında ayrılan kontenjanı 6 binden 8 bine çıkardık bu sene. Bu yaklaşık yüzde 30’luk bir artış. Bunun etkisi de 5 yıl sonra görülecek. Bu kısa dönemde fakültelerin, eğitim hastanelerimizin asistan açığını kapatmış olacak.

ACİLLERİ ELDEN GEÇİRECEĞİZ

Taşeron sisteminin kalkmasından sonra bundan sonraki sistemi yeniden gözden geçireceğiz. Herkesin statüsünü belli bir standart içine getirmemiz lazım. Sağlığın kendi gerekliliğine uygun bir personel rejimini oluşturmak zorundayız.
Özellikle yoğun çalışan 200 hastanemizin acillerini elden geçirdik, raporlar geliyor şimdi. İhtiyaçları ne, bunları belirledik. Hızlı bir şekilde bunların yatırımlarını yapacağız. Acilleri rahatlatacağız.


En Çok Aranan Haberler