HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Diyarbakırlılar Erdoğan'dan bekledikleri sözleri duydu mu?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sokağa çıkma yasakları ve PKK'ya yönelik operasyonların başlamasından sonra, ilk kez Diyarbakır'ı ziyaret etti. Diyarbakırlılarla ziyaretten ne umduklarını ve beklentilerinin karşılanıp karşılanmadığı konuştuk.

Diyarbakırlılar Erdoğan'dan bekledikleri sözleri duydu mu?

Hatice Kamer, Burhan Ekinci

Diyarbakır

Sokağa çıkma yasakları ve operasyonlar sonrası ilk kez Diyarbakır'a giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı, çok sıkı güvenlik önlemleri alınmış olan bir Diyarbakır karşıladı.

Kent girişlerinde arama noktaları kuruldu, hemen tüm kavşaklarda polis araçları vardı, gün boyunca helikopterler kentin üzerinde uçtu.

Mitingin yapılacağı Valilik binasının önü ise zaten bir gün öncesinden trafiğe kapatılmıştı. Kente heyecandan öte, güvenlik önlemleri ve kapatılan yollardan kaynaklanan bir gerilim hakimdi.

116 projenin açılışını gerçekleştirmek ve Dürümlü Mezrası'nda PKK'lılara ait bomba yüklü kamyonun patlaması sonucu hayatını kaybeden 16 köylünün ailelerine taziye ziyareti yapmak üzere Diyarbakır'a giden Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanında, yeni Başbakan Binali Yıldırım da vardı.

Valilik binası önündeki konuşmayı dinlemek için çevre ilçe ve köylerden çok sayıda kişi Diyarbakır merkezine geldi ancak miting alanı Erdoğan'ın kentteki önceki mitinglerinde olduğu kadar coşkulu ve kalabalık değildi.

Binali Yıldırım başbakan olarak ilk defa Diyarbakırlılara hitap etti, HDP (Halkalrın Demokratik Partisi) belediyelerini hedef aldı; "Hizmet icin gelen paralar terör örgütünün hizmetine sunuldu, burunlarından getirecegiz" dedi.

Sokağa çıkma yasağı ve operasyonlar sırasında ciddi maddi hasar da gören Sur ilçesine değinerek esnafın zararının karşılanacağını belirtti.

İzleyiciler arasında Yıldırım'ın sesini Cumhurbaşkanı'nınkinin yanında düşük bulanlar da vardı, "Yok yok sesi açılmış" diyenler de...

Çözüm sürecine dönülür mü?Miting alanındaki Diyarbakırlılar'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan duymayı en çok beklediği şey, çözüm sürecine dair bir açıklamaydı.

Kısa sürede çözüm süreci ihtimalinin olmadığını söyleyen Erdoğan, "Burda kuru kuru silah bırakmak olmaz. Betona gömecekler ve kordinatlari verecekler. Bunlar silah bırakmaya alışık. Bir müddet sonra yine gelirler. Biz bu oyunlara gelmeyiz" dedi.

'Çocukluğumuz gitti... Sur'u başımıza yıktılar'Erdoğan'ın bu sözlerinin miting alanındakileri tatmin ettiğini söylemek güç. Alandakilerden biri "Barışa dair net bir cevap bekledik. Ama operasyonlarin devam edeceğini söyledi. Buradayız ama her an bir patlama olur endişesi ile geldik" diyor.

Alandakiler, barışı engelleyenin ise PKK olduğu görüşünde.

Ak Parti Diyarbakir Yenişehir gençlik örgütünde çalışan Zekiye Selki, "Artık halk bilinçlendi ve çok zorluklar çekildi. Bundan sonra daha huzurlu günler olacağını ümit ediyorum. PKK'nin tabanda destek kaybettiğine inanıyorum. Halk desteklemeyince de Şehir içinde bombalı eylemler yapıyorlar."

Diyarbakırlı köylü: Bu acıyı unutamayız, PKK'dan özür bekliyoruzMitingi alandan değil kent merkezindeki kahvelerden birinde, televizyondan takip eden Şahin adlı bir Diyarbakırlı Ak Parti'ye oy verdiğini yine de Erdoğan'ın kente gelişinin kendisinde heyecan yaratmadığını belirtiyor ve "İçimiz kan ağlıyor. Sur'da insanlar mağdur oldu. Örgütün hendek politikası yanlıştı. Kan dökülerek bir sonuç alınamaz. Böyle giderse kent Filistin'e benzeyecek" diyor.

Yine aynı kahvedeki bir başka kişi ise "Çatışma ortamı ayrışmayı getiriyor. Bu sorunun çözümü için iki tarafın da adım atması lazım” ifadelerini kullanırken, Polat "Partiler kendi çıkarları için biz halkın hayallerini heba ettiler. Bizim refahımızı unuttular" diyor.

"ABD askerini YPG'nin işaretiyle Suriye'ye gönderemez"Suriye'de Rakka'yı IŞİD'in elinden geri almak için yapılan operasyonda, Amerika Birleşik Devletleri ve YPG'nin birlikte hareket etmesini de eleştirdi:

"Amerika'nın PYD'ye, YPG'ye verdiği desteği, Diyarbakır'dan sesleniyorum, kınıyorum. Bize verilen söz bu değil. Bize dost olanlar, bizimle NATO'da beraber olanlar kalkıp da kendi askerini YPG'nin işaretleriyle Suriye'ye göndermemeli, gönderemez" dedi.

Milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılmasını da değinen Erdoğan HDP milletvekillerini eleştirdi. "Onlar PKK adına parlamentoda" diyen Cumhurbaşkanı, "Bunlar camilerimizi yakmadılar mı, yıkmadılar mı? Bunlar ateist, bunlar zerdüşt. Bunlardan bir şey olmaz. Bunlar bizim değerlerimizle hareket etmediler, etmiyorlar...Ne oldu, dokunulmazlık olayı parlamentodan geçti. Tutuştular şimdi yurtdışına kaçmaya çalışıyorlar" ifadelerini kullandı.

Ancak bu konuda miting alanındaki herkes Erdoğan'la aynı fikirde değildi. Erdoğan'ı dinleyen bir Ak Parti destekçisi, milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını yanlış bulduğunu belirterek, "Onlara oy veren tanıdıklarımız var onlar da mecliste hizmet etsinler diye gönderdiler" diyor.

"Bu Erdoğan eski Erdoğan değil"Konuşmanın sonunda Diyarbakır'da hayatın kısa sürede normale döneceğine dair umutlar pek de yüksek değil. Diyarbakırlıların kimisi Erdoğan'ın hiç değişmediğini hep aynı olduğunu savunurken, kimisi de "Barışçı Erdoğan, savaşçı Erdoğan oldu" iddiasında bulunuyor.

Üniversite öğrencisi İsmet, Erdoğan'ın geçmiş yıllara göre ciddi bir değişim yaşadığını söylüyor ve "Savaşa dayalı bir politikaya geldi. Kendi istekleri ve başkanlık için savaş başlattı” diyor.

Şahin de Erdoğan'ın değiştiğini belirtiyor ama bu değişimle ilgili yorumu farklı. O "Bu Erdoğan, eski Erdoğan değil. Ama şartlar ve güncel koşullar onu serleştirdi, otoriterleştirdi” diyor.

"Evim moloz olmuş"Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında PKK'nın başlattığı "şehir savaşları” sonrası yıkılan ilçelerden bahsediyor. "Onlar yıkar biz yaparız" diyor.

Nusaybinli Ferit, sokağa çıkma yasakları ve operasyon sonrası ilçesini terketmiş. Şimdi Diyarbakır'da kafe işletiyor.

Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olmasının Kürt olarak kendisini doğrudan etkilediğini ifade ederek şöyle devam ediyor: "Erdoğan bugün Diyarbakır'dayken, Nusaybin'deki evimin fotoğrafı geldi. Yerle bir olmuş. Moloz yığınına dönmüş. Erdoğan demek benim için savaş, yıkım, göç, işsizlik demek. Benim evim top mermisiyle yıkıldı. Bu da devletin yıktığı anlamına geliyor".

En Çok Aranan Haberler