HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Gülen, Erdoğan'ın ABD'ye gittiği gün Washington Post'a yazdı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmek üzere ABD'ye gittiği gün, FETÖ lideri Fethullah Gülen, Washington Post’a Türkiye'ye ilişkin çok konuşulacak bir yazı kaleme aldı. Erdoğan, TSİ 19.40'ta ABD Başkanı Donald Trump’la Beyaz Saray’da bir araya geliyor. ABD’nin YPG’ye silah yardımı kararının gölgesinde gerçekleşmesi beklenen görüşme öncesi, Gülen’in yazısının tam da Erdoğan’ın görüşme için ABD’ye gittiği gün yayımlanması, sosyal medyada oldukça tepki topladı.

Gülen, Erdoğan'ın ABD'ye gittiği gün Washington Post'a yazdı

ABD'nin YPG'ye silah yardımı kararı alması konusunun ana gündem maddesi olacağı görüşmede, Gülen'in iadesine ilişkin tartışmaların da masaya yatırılması bekleniyor. Dikkat çeken bir zamanlamayla Türkiye'deki yönetime ve demokrasiye ilişkin eleştirilerini, ABD'nin önde gelen gazetelerinden Washington Post'ta kaleme alan FETÖ lideri Fethullah Gülen, ‘Artık tanımadığım Türkiye’ başlıklı yazısında ”15 Temmuzdaki üzücü darbe teşebbüsünden bu yana, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan sistematik bir şekilde masum insanlara zulmediyor, onları tutuklatıyor, gözaltına aldırıyor, işten kovduruyor. Şu ana değin sadece benimle ilişkilendirilen dünya barışından başka gayesi olmayan Hizmet hareketi gönüllüleri değil, Alevilerden, Kürtlerden, laik ve sol kesimden, gazeteciler, akademisyenlerden 300 bini aşkın insanın hayatını alt üst etti” ifadelerini kullandı.

GÜLEN İÇİN ÖVGÜ DOLU SÖZLER

Washington Post, yazının hemen girişinde, Gülen'in imzasının altındaki yazar tanımı kısmında, Gülen için '‘İslam bilgini, hatip ve toplum savunucusu (gönüllüsü)" tabirlerini kullandı.

SOSYAL MEDYADA TEPKİYLE KARŞILANDI

Twitter, Facebook ve Ekşi Sözlük gibi sosyal medya platformlarında, Gülen'e, ABD medyasının saygın gazetelerinden Washington Post gibi bir gazetenin yer vermesi, 'geçmişten bu yana Türkiye üzerinde oyunlar oynandığı, ancak artık bu oyunların gizli değil açıkça yapıldığı' yönünde yorumlandı.

Öte yandan, Gülen'in yazısında batının ve NATO'nun Türkiye'ye müdahale etmesi yönündeki çağrısı da, yazının en çok tepki toplayan kısımlarından biri oldu.

‘NATO TÜRKİYE’YE BASKI YAPMALI"

Gülen, NATO’dan Türkiye’nin birliğin gerektirdiği demokratik normlara uymasını istemesi gerektiğini belirterek, yeni anayasa hazırlanmasını istedi.

Bunun yanında Gülen’in talepleri arasında yeni okul müfredatının hazırlanması da bulunuyor: “Okul müfredatları demokratik ve çoğulcu değerlere göre şekillenmeli, eleştirel düşünme yeteneğini teşvik edici olmalıdır.”

'ERDOĞAN'IN ELİNDE HİÇBİR DELİL YOK'

darbe girişiminin ardından açılan pek çok davada bir numaralı şüpheli olarak gösterilen Gülen, darbe girişiminin ardından yaşananları en şiddetli biçimde olayı kınadığını ve olayla ilişkili olduğunu reddettiğini söyleyerek, Erdoğan’ın elinde hiçbir delil olmadığını iddia etti.

"TÜRKİYE’NİN ÇOK DAHA YOĞUN BİR OTORİTERLİK SÜRECİNE GİRMİŞ OLMASINDAN KORKUYORUM"

Gülen, referandumla kabule dilen başkanlık sistemine ilişkin de eleştirilerde bulunarak "Erdoğan zaten demokratik bir ülkede emsali görülmeyecek şekilde bir devlet gücünü elinde tutuyordu. Referandum sonrası Türkiye’nin çok daha yoğun bir otoriterlik sürecine girmiş olmasından korkuyorum” ifadelerini kullandı.

‘AK PARTİ BAŞTA DEMOKRATTI’

AK Parti'nin 2002’de iktidara geldiğinde demokratik olduğunu ancak sonradan muhalif görüşlere yönelik baskıyı artırdığını ileri süren Gülen, şöyle devam etti:

“Erdoğan’ın masum insanlara bu ölçüde zulüm etmesi, sadece Türkiye’yi ilgilendiren basit bir iç mesele değildir. Sivil topluma, gazetecilere, akademisyenlere, Kürtlere yönelik bu olağanüstü baskı ülkenin uzun dönemdeki istikrarini da tehdit etmektedir. Türk toplumu zaten AKP rejimi süresinde görülmemiş şekilde kutuplaştı. Bir diktatörlük rejimi altında yönetilen Türkiye, şiddet taraftarı radikal gruplar için adeta bir cennet halini alır, Kürt vatandaşlarımızı çaresizliğe iter, ortadoğunun güvenliği açısından bir kabusa dönüşür” dedi.

‘NATO TÜRKİYE’YE BASKI YAPMALI"

Gülen, NATO’dan Türkiye’nin birliğin gerektirdiği demokratik normlara uymasını istemesi gerektiğini belirterek, yeni anayasa hazırlanmasını istedi.

Bunun yanında Gülen’in talepleri arasında yeni okul müfredatının hazırlanması da bulunuyor: “Okul müfredatları demokratik ve çoğulcu değerlere göre şekillenmeli, eleştirel düşünme yeteneğini teşvik edici olmalıdır.”

‘DUA ETMEYE DEVAM EDİYORUM’

Yazı, şu ifadelerle son buldu:

“Ancak, öncelikli olarak Erdoğan halkına baskı ve zulüm yapmayı kesmeli, herhangi bir soruşturma bile yürütmeksizin haklarını gasp ettiği ve kısıtladığı insanlara haklarını iade etmelidir. Ben muhtemelen Türkiye’nin örnek bir demokrasi oluşunu görecek kadar uzun yaşamayacağım ancak otoriterleşmeye giden bu eğilimin çok geç olmadan tersine dönmesi yönünde dua etmeye devam ediyorum.”


Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler