HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Hollanda seçimlerini kim kazanacak? Büyük gün bugün

Kariyerini İslam karşıtı politikalar üzerine kuran Geert Wilders Hollanda genel seçimine katılacak. Peki Hollanda'daki Türkler kime oy verecek? İşte Hollanda seçimi hakkında bilmeniz gereken her şey.

Hollanda seçimlerini kim kazanacak? Büyük gün bugün

Hollanda için kritik gün geldi çattı! Hollanda Türkiye'ye takındığı skandal tavır ve ardından gelen diplomatik krizin gölgesinde bugün sandık başına gidiyor.

Hollandalılar bugün, genel seçim için oy kullanıyor. Son anketlere göre, Başbakan Mark Rutte'nin liderliğindeki Liberal Parti (VVD) 27 sandalyeyle ilk sırada yer alıyor. Aşırı sağcı Geert Wilders'in liderliğindeki Özgürlük Partisinin (PVV) ise oy kaybı sürüyor.

WILDERS 4. KEZ GENEL SEÇİME KATILIYOR

Siyasi kariyerini İslam ve göçmenlik karşıtı politikalar üzerine kuran, ülkesinin AB'den ayrılmasını siyasal hedef olarak belirleyen Geert Wilders, 4. kez Hollanda genel seçimine katılmaya hazırlanıyor.

Peki Wilders, "Vatansever Baharı" adını verdiği hareketin son kazananı olabilecek mi? 15 Mart'taki yani bugün gerçekleşecek seçim öncesi tüm dünya bu sorunun yanıtını bekliyor.

HOLLANDA'DA OY VERME İŞLEMİ BAŞLADI

Hollanda'da genel seçimde oy verme işlemi yerel saatle 07.30'da (Türkiye Saati İle —TSİ- 09.30'da) başladı. Seçimde bin 114 aday ve 28 parti, 150 sandalye için yarışıyor. Herhangi bir partinin tek başına hükümet kuracak çoğunluğa ulaşması öngörülmeyen seçimlerin sonucunda, hükümet kurma sürecinin günler, haftalar hatta aylar süreceği tahmin ediliyor.

Sandıkların yerel saatle 21.00'de (TSİ 23.00) kapanacağı seçimin ilk sonuçlarının, gece geç saatlerde açıklanması bekleniyor. Hollanda medyası, oy verme işlemi bittikten hemen sonra sandık çıkış anketlerini yayımlamaya başlayacak. Resmi sonuçlar ise 21 Mart'ta açıklanacak.

Sonuçların resmiyet kazanmasının ardından hükümet kurma görüşmeleri başlayacak. En fazla milletvekili çıkaran partinin diğer partilere hükümet kurma teklifi götüreceği sürecin, günler, haftalar hatta aylar süreceği belirtiliyor. 1977'deki seçimin ardından hükümet 208 günde kurulmuş, 2012'de ise sonuca 54 günde ulaşılmıştı.

Seçimde yarışan 28 partinin en az yarısının herhangi bir sandalye elde etmesi beklenmiyor.

ANKETLERE GÖRE KİM ÖNDE?

Hollanda bugün seçimlere gidiyor. Türkiye ile yaşanan krizin damga vurduğu seçimlerle ilgili yayınlanan son ankette hem Başbakan Rutte'nin partisinin hem de aşırı sağcı lider Wilders'in partisinin oylarını artırdığı açıklandı.

Tüm Avrupa, 'Vatansever Baharı'nın öncüsü olduğunu söyleyen ırkçı aday Wilders'in alacağı sonuca kilitlendi.

HOLLANDA SEÇİMLERİ HİÇ BU KADAR ÖN PLANA ÇIKMAMIŞTI

Avrupa seçimlerle dolu bir yılın içinden geçerken, Hollanda seçimleri hiç bu kadar ön plana çıkmamıştı.

Türkiye’de yapılacak referandum öncesi iki ülke arasında yaşanan diplomatik krizin 15 Mart’ta yapılacak seçimlere nasıl bir etkisi olacağı merak edilen konuların başında geliyor.

Öte yandan yapılan kamuoyu araştırmalarına göre aşırı sağcı Geert Wilders’in lideri olduğu Özgürlük Partisi (PVV) önde gidiyor. 53 yaşındaki lider Müslüman göçünü durdurmak, camileri kapatmak ve Adolf Hitler’in Kavgam kitabı ile karşılaştırarak Kuran-i Kerim’i yasaklamak istiyor.

BU SEÇİMLER NEDEN ÖNEMLİ?

İngiltere’nin Brexit kararı ile adeta şok dalgalarıyla sallanan Brüksel’i Wilders’ın başa geçme ihtimali çok endişelendiriyor.

Wilders’ın olası bir zaferinin Brexit ve Trump ile oluşan duruma ayak uydurmaya çalışan Avrupa Birliği’ni daha da etkileyebileceği ve seçimlere gidecek Almanya ve Fransa’da da aşırı sağa büyük destek olabileceği belirtiliyor.

SEÇİM YARIŞINDA YER ALAN ANA İSİMLER KİMLER?

Hollanda siyasetinin en sağlam gerçeklerinden biri ise uzlaşma kültürüne ve oldukça renkli bir parlamento yapısına sahip olması. Ülkedeki nispi temsil sistemi küçük partileri yardımcı olup onları destekliyor.

Mevcut hükümet merkez sağdaki Özgürlük ve Demokrasi için Halkın Partisi (VVD) ve merkez sol İşçi Partisi’nden (PVDA) oluşuyor.

Anketlerde ise Wilders’in aşırı sağcı, ırkçı, İslam ve göçmen karşıtı Özgürlük Partisi (PVV) önde gözüküyor.

Daha önce ülkedeki koalisyonların büyük ortakları arasında yer alan Hıristiyan Demokrat Parti ise eski günlerine dönmek için mücadele veriyor ancak henüz bu yönde pek bir başarılı yol alabilmiş gözükmüyor.

Yarışta öne çıkan diğer partiler ise Avrupa yanlısı liberal, Demokratlar 66 Partisi (D66) ve çevresi Yeşiller Sol Parti (GroenLinks) ve Sosyalist Parti (SP).

“Saçaklarda” diye tanımlanan ve sistem sayesinde söz hakkı yakalayan partiler ise göçmenler ve aileleri için çalışan Denk ve yaşlı insanlara yönelik 50Plus gibi partiler dikkat çekiyor.

HOLLANDA SEÇİM SİSTEMİ NASIL ÇALIŞIYOR

Hollanda’da seçim sitemi nispi temsil sistemine dayanıyor. Yani eğer bir parti ulusal oyların yüzde 9’unu alıyorsa Hollanda Parlamentosu’ndaki sandalyelerin de yüzde 9’unu elde ediyor. Ülke hiçbir seçim bölgesi yok. Hollanda’nın tek bir seçim bölgesi var oda ülkenin tamamı.

Hollanda Parlamentosu’nda 150 sandalye bulunuyor. Yani çoğunluğu elde etmek için 76 sandalyeye ulaşmak gerekiyor.

WILDERS GERÇEKTEN HOLLANDA’NIN GELECEK BAŞBAKANI OLABİLİR Mİ?

Birçok uzman bunun olabileceğini düşünmüyor. Mevcut sistem Wilders’in partisi gibi partilerin sesini duyurmasına izin verirken, aynı zamanda tek bir partinin parlamentoya egemen olmasına engel oluyor.

Eski bir Hollandalı politikacı olan ve şu anda Londra Ekonomi Okulu (London School of Economics) Avrupa Enstitüsü’nde çalışan Gijs De Vries’e göre bu mümkün değil. De Vries’e göre anketlere inanmamız durumunda yüzde 20’den fazla oy alması da mümkün değil.

İkinci olarak da Wilders’ın koalisyona girebilmesi için önünde büyük engeller bulunuyor. Zira hiçbir parti Wilders’ın yer aldığı bir koalisyonun içinde olmak istemiyor.

Hükümetin başındaki VDD’nin lideri Başbakan Mark Rutte, kendi hareketinin Wilders ile bir koalisyonda olduğunu hayal bile edemediğini söyledi.

Ancak De Vries’e göre Rutte son dönemde Yunanistan’a yardım göndermek ve AB-Ukrayna referandumuna saygı duyma gibi kilik konularda düşüncesini değiştirdi.

Euronews’a konuşan Surrey Üniversitesi’nden Avrupa karşıtlığı uzmanı Simon Usherwood’a göre “herkes ona oy vermediği sürece Wilders’ın hükümette olması pek olası değil.” Usherwood şöyle devam ediyor: “Bu büyük bir koalisyon anlamına da gelse veya siyasi diğer anlaşmaları da içerse onu dışlamak isteyen büyük bir kitle var. Bu aynı zamanda Wilders’a da uyuyor. Dışarıda olup eleştirmek.”

WILDERS KAMPANYAYI NASIL ETKİLİYOR?

De Vries’e göre “Wilders’ın söylemi giderek rakipleri tarafından kopyalanmakta ve yeniden canlanmakta.” Mevcut Başbakan Rutte, Hollanda’nın önemli gazetelerinden birine yazdığı mektupta, şu cümleyi kurdu: “Eğer yabancılar gerçekte Hollandalıların istediği gibi davranmazlarsa, çantalarını paketleseler daha iyi olurdu.”

Hıristiyan Demokrat Parti’nin lideri dışarıda kalmamak için daha yeni şu açıklamayı yaptı: “Nüfusunun bir bölümünde AB karşıtı görüşleri savunan Ukrayna ile yapılan anlaşmayı (ki bu anlaşma Hollanda referandumu tarafından reddedildi) yırtmaktan memnuniyet duyacağım.”

Wilders’ın rakipleri Wilders’ın ifade ettiği aşırılık olmadan onun fikirlerinin bir kısmını benimseyerek mücadele etmeye çalışıyor

MÜSLÜMANLARIN VE GÖÇMENLER BU OYUNDA NE ROL ÜSTLENİYOR?

De Vries’e göre Hollanda toplumunda İslam’ın rolü üzerindeki tartışma bu yüzyılın başındaki işlenen iki cinayetten etkilendi.

Açık sözlü olarak tanımlanan film yapımcısı Theo van Gogh İslam’ı eleştiren bir film çekti ve 2004 yılında aşırı bir militan tarafından öldürüldü. Bu ses getiren cinayetten önce popülist siyasetçi göçmen karşıtı Pim Fortuyn 2002 yılında bir hayvan hakları savunucusu tarafından öldürüldü.

De Vries’e göre “yerel ölçekte Müslümanlar, Hristiyanlar, inançsızlar veya Budistler bir araya geliyor komşuluk yapıyor. Ancak çocukken büyüdükleri ortamın artık aynı çevre olmadığını görünce gerçek kaygılar ortaya çıkıyor. Bu, birçok insanın sahip olduğu bir duygu ve hakiki ve çok ciddiye alınması gerekir. Aynı zamanda yabancı düşmanlığının alevlerini harekete geçiren bir dizi siyasetçiniz olduğu da açıktır. Çok açık ki Sayın Wilders bunlardan biri. Eğer seçimlere tüm İslam okullarını kapatacağınızı, Hristiyanların kendi okullarını kurmalarını istediğini söyleyerek gidiyorsanız, açıkçası bölünmeyi istismar etmeye çalışıyorsunuz demektir. Desteği var ama birçok kişi çok ileri gittiğini fark etti.”

Hollandalı Müslümanlar ülkenin yüzde 5’lik bir kısmını oluşturuyor. Pew Araştırma Anketi’ne göre ülkenin üçte biri Müslümanlara karşı olumsuz bakış açısı olduğunu belirtiyor.

Eurostat’a göre, AB’nin mülteci akını ile ilgili olarak Hollanda, 2016 yılının Eylül ayına kadar yaklaşık 33.000 sığınma talebi aldı.

SEÇMENLERİN AKLINDAKİ DİĞER MESELELER NELER?

Ülkede bazı göstergeler olumlu olsa da ekonomi başlıca bir konu. Örnek vermek gerekirse işsizlik 2016 Aralık ayına göre yüzde 5.4 olarak açıklandı. Fakat De Vries, özellikle genç nüfusun bir çok istihdamın, geçici pozisyonlar ve sıfır saat sözleşmeler nedeniyle güvenli olmadığını düşündüğünü belirtiyor.

Sağlık da Hollanda Avrupa Sağlık Tüketici Endeksi’nde en üst sırada olmasına rağmen seçmenler açısından ayrı önemli bir konu.

De Vries’e göre insanların kafasındaki endişe sağlık sistemine erişebilmek için daha fazla ödemek zorunda kalacak olmaları. Bu yatırımları arttırmak isteyen sol ile giderek daha fazla masraflı oluyor diyen sağ arasında klasik ideolojik bir tartışma.

GEERT WILDERS IRKÇI OLMADIĞINI SAVUNUYOR

Geert Wilders, Fas kökenlileri aşağılamak ve ayrımcılık yapmaktan suçlu bulunmuştu.

Geert Wilders ise ırkçı olduğu şeklindeki yorumlara karşı çıkıyor ve yalnızca, "hoşgörüsüz olana karşı hoşgörüsüzüm" diyor.

Her ne kadar 2012 yılında yapılan son genel seçimde partisi, 9 milletvekilliği kaybetse de, Wilders önderliğindeki Özgürlük Partisi 15 Mart'ta yapılacak seçimler öncesi anketlerde kıl payı da olsa önde görünüyor.

Wilders'in tartışmalı siyasi demeçleri ile anketlerdeki hareketliliğin paralellik gösterdiği yorumları da sıklıkla dile getiriliyor.

Açıklamalarında ülkedeki problemlerin nedeni olarak, sık sık Fas ve Türkiye kökenlileri gösteren Wilders son olarak, Türk büyükelçiliği önünde "Uzak dur, bu bizim ülkemiz" yazılı pankart açarak, ülkeye kampanya ziyareti yapmak isteyen Türk hükümet yetkililerini hedef almıştı.

Hollandalı aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV) lideri Geert Wilders, 15 Temmuz'da Türkiye'de yaşanan darbe girişiminin başarısız olmasına da üzüldüğünü söylemiş, "Askeri rejim, her halükarda Erdoğan'dan iyidir" demişti.

Aşırı sağcı lider, "Türkiye'de asıl darbenin Erdoğan tarafından yapıldığını ve hâlâ devam ettiğini" öne sürmüştü.

Kaynak: BBC, Euronews

Siyasi kariyerini İslam ve göçmenlik karşıtı politikalar üzerine kuran, ülkesinin AB'den ayrılmasını siyasal hedef olarak belirleyen Geert Wilders, 4. kez Hollanda genel seçimine katılmaya hazırlanıyor.

Peki Wilders, "Vatansever Baharı" adını verdiği hareketin son kazananı olabilecek mi? 15 Mart'taki seçim öncesi tüm dünya bu sorunun yanıtını bekliyor.

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler