HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Mescidi Aksa gerilimi nasıl başladı, nereye gidiyor?

İsrail'in Müslümanlar açısından en kutsal mekanlardan biri olan Mescid-i Aksa çevresine kurulan metal detektörleri kaldırmasına karşın yoğun güvenliği sürdürmesi Filistinlilerin protestolara devam etmesine neden oluyor. Bölgede gerilim neden tırmanmaya başladı? Bundan sonrası için taraflar ne diyor?

Mescidi Aksa gerilimi nasıl başladı, nereye gidiyor?

Filistin lideri Mahmud Abbas, İsrail'in Doğu Kudüs'teki Mescid-i Aksa çevresinde yerleştirilen metal detektörlerini kaldırmasına rağmen ilişkileri normalleştirmeyeceklerini söyledi.

Müslümanlar, Yahudiler ve Hristiyanlar tarafından kutsal sayılan Mescid-i Aksa çevresindeki sıkı güvenlik tedbirlerinin devam ettiğini söyleyen Filistinliler, İsrail hükümetini bölgeyi kendi kontrolleri altına almaya çalışmakla suçluyor.

BM'den 'Mescid-i Aksa krizi Cuma gününe kadar dindirilmeli' açıklamasıBaşbakan Yıldırım: Sinagoglara yönelik eylemleri doğru bulmuyorumİsrail ise Mescid-i Aksa çevresine silahlı kişilerin ulaşmasını önlemek için sıkı güvenlik tedbirlerinin şart olduğunu savunuyor.

Metal detektörleri kaldıran İsrail hükümeti, bölgede hareketi daha az kısıtlayan güvenlik tedbirlerinin yer alacağını söylüyor.

Harem el-Şerif bölgesinde yaşanan gerginliğin diyalogla çözümlenmesi yönünde uluslararası çevrelerden çağrılar gelse de henüz taraflar bir uzlaşıya varabilmiş değil.

Birleşmiş Milletler'in Orta Doğu temsilcisi Nikolay Mladenov, Cuma namazı öncesinde bir uzlaşı sağlanması gerektiğini söyledi ve "Aksi takdirde gerilimin tırmanıp yayılma riski var" uyarısını yaptı.

İsrail neden bölgede güvenlik tedbirlerini artırdı?14 Temmuz'da iki İsrail polisinin Harem el-Şerif bölgesinde Kudüs'te yaşayan Arap bir saldırgan tarafından öldürülmesinin ardından hükümet yeni tedbirler alınacağını açıklamıştı.

Önce Harem el Şerif bölgesine giriş-çıkışlar iki gün boyunca yasaklandı. Açıldığında ise giriş noktalarına metal detektörleri yerleştirilmişti.

Yeni güvenlik önlemlerini protesto eden Filistinliler, Doğu Kudüs'ün sokaklarında namaz kılmaya başladı.

İlerleyen günlerde hem Doğu Kudüs'te hem de Batı Şeria'da protestocu Filistinlilere İsrail polisi müdahale etti ve toplamda dört Filistinli öldürüldü.

Ardından bir Filistinli, üç İsrailli sivili bıçaklayarak öldürdü.

Kudüs'teki tarihi mekanlar

İsrail hükümeti ve Filistin yönetimi ne istiyor?Kudüs sokaklarında giderek büyüyen protestolar ve artan uluslararası baskı sonucu İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Harem el Şerif girişindeki metal detektörlerin kaldırılacağını açıkladı.

Ancak Netanyahu bölgede güvenliğin "ileri teknoloji sistemleri ve diğer tedbirlerle" sağlanacağını da ifade etti.

Bu tedbirlerin ne olduğuna dair ise şu ana kadar net bir açıklama yapılmış değil.

İsrail hükümeti yeni önlemleri gelecek 6 ay içerisinde hayata geçirmeyi hedefliyor. O zaman kadar ise bölgedeki polis sayısının artırılması kararlaştırıldı.

Reuters haber ajansı, Salı günü metal detektörlerinin kaldırılmasıyla birlikte, bölgeye çok sayıda güvenlik kamerası yerleştirildiğini aktarmıştı.

Filistin Yönetimi lideri Mahmud Abbas ve Harem el Şerif imamı İsrail hükümetinin son açıklamasının yeterli olmadığını ifade ederek, güvenliğin eski düzeyine geri döndürülmesi çağrıları yaptı.

Abbas, "Normalleşme isteniyorsa, güvenlik de normale dönmeli" diye konuştu.

Abbas, normalleşme olana kadar Filistin Yönetimi'nin İsrail hükümeti ile tüm işbirliğini ve temasları askıya aldığını da duyurdu.

Gerilim neden tırmanıyor?Harem-üş Şerif, hem Müslümanlar hem de Yahudiler tarafından kutsal sayılıyor. Yahudiler için bölge Museviliğin en kutsal noktası ve Tevrat'ta adı geçen iki mabedin de geçmişte bulunduğu yer.

Mescid-i Aksa ise İslam'ın üçüncü en kutsal ibadet yeri olarak kabul ediliyor.

Bu bölgenin içinde olduğu Doğu Kudüs, 1967'deki Arap 6 Gün Savaşı olarak da bilinen 1967 Arap - İsrail savaşından bu yana İsrail devletinin işgali altında bulunuyor.

Harem-üş-Şerif'in dini önemi göz önünde bulundurarak bölgenin yönetimi için bir dizi hassas düzenleme yapılmış durumda. Kısaca 'statüko' olarak adlandırılan bu düzenlemeler, bölgeye giriş-çıkışların idare edilmesinden, karar alım sürecine kadar bir dizi alanı kapsıyor ve 50 yıldır uygulanıyor.

Statüko kapsamında, bölgenin güvenliği İsrail'in sorumluluğunda. Ürdün tarafından finanse edilen Mescid-i Aksa Vakfı ise bölgedeki günlük işleyişi düzenliyor.

Filistinliler, metal detektörlerin ve artırılan güvenlik tedbirlerinin statükoyu bozduğunu iddia ediyor. İsrail ise ancak güvenliğin artırılması ile statükonun korunabileceğini savunuyor.

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler