HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Uluslararası gözlemcilerden referandum sonrası ilk açıklama

Anayasa değişikliği referandumunu takip eden uluslararası gözlemciler basın toplantısı düzenliyor. Türkiye'nin yönetim sisteminin değiştirildiği anayasa referandumunu takip eden Avrupa Güvenlik İşbirliği Teşkilatı Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Bürosu (AGİT/ DKİHB) ile Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nin (AKPM) görevlendirdiği uluslararası gözlemciler, bugün gazetecilerin karşısına geçti.

Türkiye'de bulunan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'nın (AGİT) uluslararası gözlem heyeti, anayasa değişkliği referandumunun "eşit olmayan şartlarda" gerçekleştiği sonucuna vardı. Heyet, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) dışarıdan getirildiği kanıtlanmadıkça mühürsüz oyların da geçerli sayılacağını açıklamasının kanunla çeliştiğini vurguladı.

Gözlemlerine ilişkin soruları yanıtlayan heyetten Cezar Florin Preda, "Son dakika yapılan değişiklikler, sayım prosedürü ile ilgili önemli bir güvenlik mekanizmasını devre dışı bırakmıştır" dedi.

Preda, Ankara'da düzenlediği basın toplantısında, medyanın referandum yayınlarının da "tek taraflı" olduğunu ifade etti.

AKPM NİHAİ RAPORUNU NİSAN SONUNDA YAYINLAYACAK

Türkiye'nin üyesi bulunduğu Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nin (AKPM) Türkiye'deki anayasa değişikliği referandumu sürecine ilişkin nihai raporunun bu ay sonunda sunulması bekleniyor. Bu arada, Türkiye'nin yeniden denetim mekanizmasına dahil edilmesi konusunun da bu ayda karara bağlanacağına dikkat çekiliyor.

Türkiye'deki referandum sürecini 23 kişilik gözlemci heyetiyle izleyen Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nin (AKPM) referanduma ilişkin nihai raporunun Nisan ayının son haftasında yapılacak oturum sırasında sunulması bekleniyor.

AKPM'nin gözlemci heyetinin üyelerinden Alman parlamenter Andrej Hunko, Diyarbakır ve Mardin'deki seçim gözlem çalışmalarının "engellendiğini" Türk hükümetinin daveti ve üzerlerindeki resmi kimliğe rağmen sandıktan "uzaklaştırıldıklarını" söyledi. Hunko, Avrupa Konseyi'nin müdahalesi üzerine görevlerine dönebildiklerini belirtti.

DWelle'ye konuşan Hunko, Türkiye'ye Türk Hükümetinin daveti üzerine geldiklerini de vurgularken "Hatta AGİT'e göre bizimki daha kapsamlı yetkiye sahip. Avrupa Konseyi yönetmeliklerine göre bizim aslında davete de ihtiyacımız yok. Türkiye Avrupa Konseyi üyesi ve Konsey kurallarına göre üye ülke davet olmasa bile seçimleri istediğimiz yerde gözlemleyebilmemizi garantilemek zorunda. Kaldı ki bizim de AGİT gibi Türk hükümetinden davetimiz vardı" dedi.

Hunko, referanduma ilişkin nihai raporunun Nisan ayında sunulmasını beklediğini söylediği açıklamaları sırasında şunları söyledi:

"Ama her halükarda Nisan ayında Türkiye'nin yeniden denetim mekanizmasına dahil edilmesi konusu da karara bağlanmış olacak. Biliyorsunuz Türkiye 2004 yılında denetim mekanizmasından çıkarılmıştı. Bunun nedeni Parlamenter Meclisi'nin Türkiye'deki durumun düzeldiğine yönelik görüşüydü. Denetim Komisyonu (Mart ayında) Türkiye'nin yeniden mekanizmaya dahil edilmesini kararlaştırdı. Yani artık hukuk devleti, demokrasi, insan hakları dahil olmak üzere çok daha yoğun bir gözetim söz konusu. Avrupa Konseyi tarihinde ilk kez denetim mekanizmasından çıkarılmış bir ülke yeniden denetime alınmış oluyor. Bu konuyla ilgili karar Nisan sonunda verilecek ve tabii ki seçim gözlemleriyle ilgili rapor da bu kararda etkili olacak."

İŞTE BASIN TOPLANTISINDA ÖNE ÇIKAN BAŞLIKLAR

Avrupa Konseyi ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'ndan (AGİT) uzmanların oluşturduğu anayasa referandumu gözlem heyeti tarafından düzenlenen basın toplantısında şunlar ifade edildi:

Avrupa Konseyi gözlem heyeti:

*Anayasa referandumu eşit olmayan bir ortamda gerçekleşti

*Oy sayım prosedüründe son değişiklikler önemli bir güvenceyi ortadan kaldırmıştır

*Ziyaret ettiğimiz sınırlı sayıdaki sandık referandum gününde düzenli ve verimliydi

*Referandum genel olarak standartları tutturamadı, hukuki altyapı gerçekten demokratik bir süreç için yetersizdi

AGİT gözlem heyeti:

*Anayasa referandumunda idari kaynaklar "evet" kampanyası lehine uygunsuz olarak kullanıldı

*Medyada tarafların eşit şekilde yer almasına izin verilmedi; YSK'nın tarafsız içeriği engelleme yetisi ortadan kaldırıldı

*Anayasa referandumu uluslararası standartlara uyumun gerisinde kaldı

*YSK'nın mühürsüz pusulalar hakkındaki kararının önemli bir güvenceyi ortadan kaldırdığını ve kanunla çelişkili olduğunu söyleyebiliriz.

YSK'nın kararı tartışma yaratmış, referandumun iptalini isteyen CHP bunun için gerekirse önce Anayasa Mahkemesi'ne (AYM), sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvuracağını açıklamıştı.


En Çok Aranan Haberler