HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Akdeniz'in gizli cenneti

Türkiye'de daha çok muz üretimiyle bilinen Anamur, Gazipaşa Havalimanı'nın açılmasıyla yeni bir turizm hamlesine hazırlanıyor.

Akdeniz'in gizli cenneti

Türkiye'de daha çok muz üretimiyle bilinen Anamur, Gazipaşa Havalimanı'nın açılmasıyla yeni bir turizm hamlesine hazırlanıyor.

Yol dezavantajı nedeniyle şimdiye kadar çok kısıtlı bir yerli turizme ev sahipliği yapabilen Anamur el değmemiş uçsuz bucaksız kumsallarıyla turizm yatırımcılarını bekliyor. Halihazırda pansiyonculuğun ön plana çıktığı Türkiye'nin bu en güney ucunda fiyatlar eylül ve ekim aylarında 25 liralara kadar düşüyor.

(Hürriyet)


Gazipaşa Havalimanı'nın açılması ve büyük havayolları firmalarının arka arkaya seferler koyması, Gazipaşa-Anamur hattının kaderini değiştireceğe benziyor. Virajlı yolları ve ulaşım zorluğu nedeniyle şimdiye kadar gözlerden uzak kalan ve ağırlıklı olarak bölgeye yakın yerlerin yazlığı konumunda kalan Anamur, havalimanının faaliyete geçmesiyle birlikte turizmde yeni bir hamle hazırlığına girdi.


Gazipaşa Havalimanı ile Anamur arası 80 km ama yolculuk virajlı yollar nedeniyle 1.5 saati buluyor. Fakat tünel çalışmaları son hızla devam devam ediyor. Yapımı süren bu tüneller tamamlandığında aradaki mesafenin 40-50 dakikaya inmesi bekleniyor.


Türkiye'nin en güney ucunda yer alan Anamur aslında uçsuz bucaksız ve el değmemiş sahilleri ile keşfedilmemiş bir cennet gibi. Denizden bakıldığında yapılaşmanın son derece az olduğu kumsallar bundan 30-40 yıl öncesinin Antalya'sını hatırlatıyor.


Tüm sahiller halka ait. Henüz beach club'lar keşfedilmemiş durumda. Sahilerde var olan bazı ufak tefek tesisler de insan kazıklama mantığındaki beach'lerden çok uzaklar. İki şezlong bir şemsiyeye 5 lira vererek tüm gün geçirmek mümkün. Aynı şekilde yiyecek içecek fiyatları da neredeyse bakkal fiyatıyla aynı.


İlçenin yanı başındaki Ören ve Anemurium antik kenti gelenlerin çok ilgisini çekiyor. Tarihi M.Ö 8. yüzyıla kadar uzanan Anemurium'da birçok yapı halen ayakta. Sit alanı olduğu için hiç bir yapılaşmaya izin verilmiyor. (En yakın yapı TOKİ konutları!) Bu tarihi kalıntıların hemen önünden denize girilebiliyor.


Benzer şekilde şu anda restorasyon çalışmaları nedeniyle ziyarete kapalı olan Anamur Kalesi de en ilgi gören yerlerden. Yanındaki karavan kampı haricinde hiç bir yapılaşma yok. Boydan boya sahilin tadını bölgeyi bilen az sayıda tatilci çıkarıyor.


İlçede turizm henüz çok gelişmiş değil. Sahillerde ağırlıklı olarak yazlık siteler göze çarpıyor. Otel sayısı fazla değil ve yatak kapasiteleri düşük. antalya'daki gibi tatil köyleri ve 5 yıldızlı oteller henüz buraya kadar gelememiş.


Pansiyonculuk ve yazlık kiralama sistemi çok yaygın. Temmuz-ağustos aylarında 50-60 liraya rahatlıkla pansiyon bulunabiliyor. Eylül-ekim aylarında ise fiyatlar yarıya düşüyor.

Bu arada bölge çok sıcak olduğu için aslında en iyi mevsimi Eylül-Ekim dönemi. Hatta sezon iyiyse Kasım ayında bile çok rahatlıkla denize girilebiliyor. Üstelik bu aylarda pansiyon fiyatları 25 liralara kadar düşüyor.


Bölge aynı zamanda su kaplumbağalarına da ev sahipliği yapıyor. Onların doğal yumurtlama ve yaşam alanı. Zaten sahilde kaplumbağa yuvalarını işaret eden bir çok tabela görebilirsiniz. Hatta şanslıysanız su kaplumbağaları ile beraber yüzme şansına da sahip olursunuz.


Anamur sadece deniz turizmi ile öne çıkan bir bölge değil. Dağlarla çevrili bir yer olduğu için etrafındaki birçok yayla var. Doğa turizmi, trekking, avcılık ve dağcılık için bir çok alternatif var. Zaten bölgede düşünülen turizmin içinde bu tip doğa aktiviteleri de önemli bir yer tutuyor.


8. Uluslararası Kültür ve Muz Festivali Festival'i dolayısıyla gittiğimiz Anamur'da bölge için çalışan en önemli isimlerden birisi Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Yücelen. Kendisi de Anamur'lu olan Yücelen, bölgeyi turizm yatırımcılarına tanıtmak için bir çok faaliyet yürütüyor.


Anamur'un Anadolu'da yaşamış medeniyetlerin izlerinin görülebildiği bir yer olduğunu söyleyen Yücelen, bu kesişmenin etkisiyle özgün bir kültürün geliştiğini belirtiyor. Aydıncık-Anamur-Gazipaşa üçgenindeki bölgenin Türkiye'nin diğer yörelerine göre çok daha bakir ve dokunulmamış olduğuna dikkat çeken Yücelen, şunları söylüyor:

"Bu bölge yüzyıllarca ticari bir merkez oldu. Ancak kara ve hava ulaşımın yetersizliğinin yanında limanların da uzak kalması ticari ilginin yıllar içerisinde azalmasına neden oldu. Fakat artık havayolumuz burnumuzun dibinde. Karayollarımız da tamamlanıyor. Anamur eski cazibesiyle, eski ticaret merkezi olma hüviyetiyle bugün tüm Türkiye için görücüye çıkıyor. Bugün her açıdan Türkiye'nin en cazip yatırım noktalarından biri haline geldi. İster tarıma ister turizme ister toprağa ister hizmet sektörüne, neye yatırım yaparsanız yapın, şu anda asla kaybetmeyeceğiniz bir yer. Bir Anamurlu olarak mahcup olmayacağımdan emin bir şekilde bütün yatırımcıları bir kere Anamur'u görmeye davet ediyorum"


Anamur Belediye Başkanı Mehmet Türe de bölgede sanayi yatırımları istemediklerini vurgulayarak turizmcileri Anamur'a davet etti. Yatırımcı talebinin ciddi bir şekilde artmaya başladığını kaydeden Türe, bölgenin geleceğin turizm bölgesi olduğuna işaret ederek şunları söyledi:


Anamur'da 5 ayrı bölge var ve bazı bölgeler turizm bölgesi ilan edildi. Önümüzdeki dönemde büyük yatırımlar buraya kayacak. Bizim şimdiye kadar sıkıntımız ulaşım ve coğrafi yapımızdı. Ancak şu anda yollar yapılıyor ve Gazipaşa havaalanı yoğun bir talep görüyor. Türkler haricinde İngiliz, Fransız ve Arap iş adamları da ilgi gösteriyor. Bunların bir kısmı bizimle temas kuruyor. Bir kısmı da duyulmasını istemiyor. Bol bol arazi satın alıyorlar.Biz turizmi kültümüzü, gelenek ve göreneklerimizi bozmadan geliştirmek istiyoruz. Turizmden pay alacağız ama bir Alanya, bir Bodrum, bir Kuşadası gibi değil, planlı ve programlı büyümek istiyoruz. Turizmden pay alırken kendi özbenliğimizi kaybetmek istemiyoruz. Büyük otellerden ziyade daha küçük butik otellerin yapılmasını ve yaylalarla dağlarla doğa ile entegre bir turizm modeli geliştirmek istiyoruz"


Anamur Türkiye'de daha çok muz üretimi ile biliniyor. Türkiye'deki yerli muzun yüzde 90'ı Anamur-Bozyazı bölgesinden sağlanıyor. Yıllık üretim ise 180-200 bin ton civarında.


Anamur'un en büyük muz işleme tesislerinden Kılıç Tarım'ın sahibi Haydar Kılıç, muz üretiminin son yıllarda patlama yaptığına dikkat çekiyor. Kılıç'ın verdiği bilgiye göre son 10 yılda bölgedeki muz seralarının sayısı yüzde 500 oranında artış gösterdi.


Bu artışın en önemli nedenlernden birisi muz üretiminin garantili bir gelir modeli olması. Örneğin 1 dönüm muz serası kurmanın maliyeti 40-60 bin TL arasında değişiyor. Alınan ürün ise 7-10 ton arasında.


Çok ağır bir işçiliği olmayan muz seracılığında üretici bir kilo muzu ortalama 1.8-2 lira aralığında satıyor. Masraflar çıkıldığında da 1 dönümden yıllık ortalama 8-10 bin TL garanti para kalıyor.


İşte Anamur'un diğer fotoğrafları ve küçük bilgiler...


Burası Türkiye'nin en güney ucu Anamur'un en güneyindeki çıkıntı...


Muzlar toplandıktan sonra sarartma için 14 derece soğukluktaki odalara alınıyor.


İlçede muz fiyatları İstanbul'a göre son derece düşük.


Yaylalarda hayvancılık faaliyetleri devam ediyor.


Anamur Kalesi ve içerisindeki Mamure Cami..


Abanoz Yaylası...


Bölgede yayla kültürü son derece önemli. Yerliler yaz olunca hemen yaylalara kaçıyor.


Tepeden bir görüntü...


Dikenli incir... Yollarda bol bol görebilirsiniz. Ancak sakın eldivensiz ellemeye kalkmayın, dikenleri batar. Özel olarak soyulduktan sonra içi yenebiliyor.


Yörük kültürünün vazgeçilmezi yayık ayranı


Henüz el değimemiş sahiller...




Yerel Seçim 2024


En Çok Aranan Haberler