BİZE ULAŞIN
1970'lerde Kamboçya'yı kan gölüne döndüren Kızıl Kmerler katliamından kaçan mülteciler sağ kalabilme uğruna amansız bir mücadele verdiler. Kimi evini terk etti, kimi aileler parçalandı.
Memleketlerinden bile firar edenler oldu. O talihsiz, vahşet günlerinde ne bulabilirlerse yediklerinden bu kapkara, tüylü, ürkütücü yaratığı da açılıktan ölmemek için mideye indirdiler.
Bir zamanlar açlığa çare olan tarantula örümcekleri, artık turistlerin de favori yemeği haline geldi.
Ulusal bir lezzete dönüşen ve tavuk tadında, yüksek proteinli bir besin olduğu söylenen tarantulalar sokakta satılıyor.
Gençler canlı tarantulaları satıyor, erkek-kadın hemen herkes kızartılmış olanlarını pazar meydanında sunuyor.
Sarımsak ve tuzlu bir sosa bandırılıp kızgın yağa atılarak hazırlanan kızarmış tarantulanın genellikle sadece kolları ve üst gövdesi yeniliyor. Acılı ekşili sos ve kırmızı biber ile servis ediliyor.
Bir Japon restoranında yapılan bu yemek kadar mide bulandırabilecek olanına daha önce rastlamamış olabilirsiniz....
Çünkü bu kez mönüdeki canlı bir kurbağa...
Öyle ki kurbağa sipariş edenlere tabağında içi yarılmış ve şef tarafından parçalanmış bir halde geliyor...
Üzerinde limon dilimleri ve biraz soya sosu gelen kurbağa servis edilmeden hemen önce kafası gövdesinden ayrılarak ve içi yarılarak tabaktaki yerini alıyor. Hatta masaya geldiğinde kurbağanın gözlerini oynattığını görmek mümkün. Ardından müşteriler soya sosuna banarak içi yarılan kurbağayı çiğve canlı bir şekilde yiyor.
Burası da dünyanın en korkunç yiyecek pazarı...
Endonezya'daki bu pazarda köpekler, maymunlar, piton yılanları, domuzlar, kediler ve fareler iple boğularak öldürülüyor ve sonra tütsülenerek müşterilere satılıyor...
Köpekler, öldürülmeden önce kafeslerde bekletiliyor...
