HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Gerçekleşmeyen kıyamet alametleri

Gerçekleşmeyen kıyamet alametleri

Adana'da yaşayan inşaat mühendisi Fuat Arman'a göre 12 Ağustos 2010 gecesi dünyayı sarsacak bir olay meydana gelecek ve kıyamet kopacaktı ama olmadı...

İşte gerçekleşmeyen diğer kıyamet alametleri...


İnsanlar dünyanın sonunun geleceği düşüncesinden hiç kopamadılar. Bu kehanetler de yapıldı ama hiçbiri gerçekleşmedi.


Roma İmparatorluğu’nun gördüğü en korkunç doğa olayı, şüphesiz 24 Ağustos 79 tarihinde Vezüv yanardağının patlamasıydı. Dağ o kadar şiddetli lav püskürdü ki sadece kent sakinleri değil tüm Romalılar dünyanın sonunun geldiğini sanmıştı. İki gün boyunca gökyüzünün külle kaplanmasına neden olan felaket, halkın büyük bölümünün hayatını kaybetmesine, Pompeii kentinin de haritadan silinmesine neden olmuştu. Yazar Senaca, felaketten 12 yıl önce gökyüzünün dumanlarla kaplanacağı ve dünyanın yok olacağı kehanetinde bulunmuştu.


Tüm Hıristiyan dünyası 1666 yılına korkuyla girdi. İncil’de kötü olayların habercisi olarak görülen 666 rakamından çekinen din camiasının korktuğu başına geldi. O yıl gerçekleşen ve Londra’nın yarısını yok eden yangın, bir önceki sene binlerce kişiyi öldüren veba salgınının tüm kalıntılarını da şehrin üzerinden sildi.


Her 76 yılda bir dünyayı ziyaret eden kuyruklu yıldız tarih boyunca insanları korkutan bir unsur olmayı başarmıştı. Takvimler 1910’u gösterdiğinde Dünya’ya yaklaşmakta olan kuyruklu yıldız büyük endişe yaratmıştı. Resimdeki karikatürde tam o günlerde Fransa’da yayımlanmıştı. Avrupa’da birçok insan kuyruklu yıldızın dünya atmosferini zehirli bir gaz ile dolduracağını ve herkesin öleceğine inanıyordu. Hatta Roma’da iddia edilen gazdan korunmak için yüz maskeleri bile satılmaya başlanmıştı.


İsa tarafından yerin edebi olarak cennet kılınacağına inanan 7 milyon kişiden oluşan uluslararası dini topluluğun ilk kehaneti, 1914 senesinde dünyanın yok olacağıydı. Kehanetin gerçekleşmemesinin ardından küresel çapta faaliyetlerine devam eden topluluk, inanç sisteminde de bazı değişikliklere gitmek durumunda kaldı.


Resimde 27 Şubat 2009 tarihide Florida’daki Ponce Inlet deniz fenerinin tepesinde yan yana gelen Ay ve Venüs görülüyor. Bu tür gezegen dizilişleri her zaman kıyamet senaryoları doğurduğu gibi, 5 Mayıs 2000 tarihi içinde birçok teori ortaya atılmıştı. O gün Ay ve Güneş ile tek sıra haline gelen Merkür, Jüpiter, Satürn ve Venüs, bazılarının dünyanın buzla kaplanacağına veya depremler ile insanlığın yok olacağına inanmasına yol açmıştı.


Resimde görülen vaizci Pat Robertson, 1980’de İsa’nın dünyaya geri döneceği kehanetini savurmuştu. Robertson, “İsa bir meleğin gürlemesi ve Tanrı’nın borazanı eşliğinde gökten inecek ve biz tüm insanlar onunla havada buluşacağız” demişti. Televizyon vaizleri ile kehanetini duyuran Robertson’a inananlar, dünyanın yangınlarla yok olacağına ve cennetin ortaya çıkacağına inanıyor.


Keşfedildiği 1995 yılından sonra sadece bir kere, 28 Mart 1997 tarihinde dünyadan görülen Hale-Bopp kuyruklu yıldızı o gün bir trajediye neden oldu. Dünyanın Lucifer’ın ateşleri ile yok olacağına inanan “Cennetin Kapıları” adlı bir dini topluluğun 39 üyesi, kuyruklu yıldızın Dünya’ya en yakın olduğu anda toplu intihar etti. Sebep, resimde İngiltere’de bulunan Stonehenge’in üzerinden geçerken görülen Hale-Bopp kuyruklu yıldızını kullandığına inandıkları UFO’nun kendilerini de kurtaracağıydı.


“Nihai Felaket” adlı kitabında yazar Richard Noone, 5 Mayıs 2000 tarihinde mükemmel bir hizaya gireceklerine inandığı gezegenlerin buzulları ekvatora yönlendireceğini ileri sürmüştü. Noone kitabında yer değiştiren kutupların yeni bir buz çağı başlatacağını savunmuştu. Belirttiği tarih sonrasında Noone bir daha kitap yazmadı.


Wall Street Journal gazetesinde 1984 yılında çıkan bir habere göre, 2000 senesine girildiği gece bilgisayarlarda tarih ve zamanlama bozukluğu doğuracak bir yazılım hatası oluşacaktı. Tüm dijital ve dijital olmayan bilgilerin dokümantasyonu ile depolanma sistemi çökecekti. Resimde, bahsedilen kehanete karşı önlem alan Head ailesi görülüyor. Onlar gibi birçok insan medyanın kışkırtması ile alınması gereken önlemlere uyarak yemek depolamıştı.


Büyük Hadron Çarpıştırıcısı 2009’un Eylül ayında çalıştırıldığında, bazı bilim insanları en güçlü atom parçalayıcısının dünyanın içinde bir kara delik oluşturacağına inanmıştı. Bilim insanları en ufak parçası yok oluncaya dek kara deliğin Dünya’yı yutacağını savunmuş, hatta 2008’de projeyi engellemeye çalışmışlardı.

Yerel Seçim 2024


En Çok Aranan Haberler