HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Bu gıdalar bozulmuyor

Tükettiğimiz gıdalar ne kadar güvenli? Sağlığı tehdit edecek hale gelmeyen ve süresiz muhafaza edilebilen gıdalara göz atıyoruz.

Bu gıdalar bozulmuyor

Tükettiğimiz gıdalar ne kadar güvenli? Sağlığı tehdit edecek hale gelmeyen ve süresiz muhafaza edilebilen gıdalara göz atıyoruz.


SİRKE

Beyaz sirke yüksek oranda asit içerdiği için bozulmaz. Ancak bu, katkı maddesi içeren normal sirkeler (örneğin koyu balsamik) için geçerli değil. Zira sirke, uzun süre saklandığında fermantasyona uğrayabilecek şırayı ihtiva ediyor.


ŞEKER

Bakteriler çoğalmak için suya ihtiyaç duyar. Doğru saklandığında şeker su içermez, bu yüzden de bakterilere yaşam alanı sunmaz. Yani gıdaların bozulmasına yol açan bakteriler şekerde barınamazlar. Sonuç olarak şeker bozulmaz.


KURU BAKLAGİLLER

Mercimek, fasulye ya da nohut gibi kurubaklagiller de su içermez. Bu nedenle son kullanma tarihlerine dikkat edilmesi gerekse de bu gıdalar dayanıklı gıdalardır.


TUZ

Tuz kuru saklandığı takdirde on yıllar boyunca kalitesini korur. Tuzun muhafaza edici nitelikleri diğer bazı gıdaları da saklanabilir kılar. Örneğin, tuzlanmış et ya da salamura zeytin bu gıdalardandır.


PİRİNÇ

Pirinç, Makarna, Un: Ürünleri ve servisleri değerlendiren Almanya Tüketim Malları Test Vakfı (Stiftung Warentest) kuru ürünlerin ‘‘neredeyse her daim saklanabilir‘‘ olduğunu onayladı ve bu ürünlerde son kullanma tarihinin gönül rahatlığıyla geçirilebileceğini açıkladı.


MAKARNA

Kuru gıdaların içerdiği su miktarı en fazla yüzde 13'lük bir oranla sınırlı. Dikkat edilmesi gereken ise tam tahıllı ürünler. Tahıl, embriyosuyla birlikte öğütüldüğünden ve bu ürünler çok az yağ içerdiğinden bir süre sonra ekşiyebilirler. Ancak bu durum bir tehlike yaratmaz.


UN

Hatta AB bu ürünler için son tüketim tarihi uygulamasını tamamen kaldırmayı düşünüyor. Zira, son kullanma tarihi yalnızca gıdaların kalitesinde bir düşüş olmadan ne kadar süre tüketilebileceğini gösteren bir kılavuz niteliğinde. Ancak genellikle bu kılavuz gıdaların artık tüketilemez ölçüde bozulduğu son tarihle karıştırılıyor.


KONSERVE

Teoride konserveler süresiz saklanma özelliğine sahip. Ancak zamanla renkleri, kıvam ve tatları değişiyor. Her ne kadar bu durumda da sağlığı tehdit etmiyor olsalar da kaliteli bir tat sundukları söylenemez.



Kurtlu, yamuk yumuk meyve ve sebzelerin organik olduğu söylenir. Organik Ürün Üreticileri Derneği Başkanı Ayhan Sümerli'ye göre bu, bir şehir efsanesi. Organik gıda çılgınlığı artık çığırından çıkmış durumda. Neye, kime inanacağımızı bilemiyoruz. İşte organik gıda hakkında bilinen yanlışlar:


"Organik gıdalar daha lezzetlidir” (Yanlış): Organik gıda ile konvansiyonel gıdanın lezzet anlamında bir farkı bulunmamaktadır. Organik gıdalar doğaya daha dost bir üretim şekli olması nedeni ile biraz daha tüketim sebebidir.


"Organik sebze ve meyvelerin çürüme süresi kısadır.” (Doğru): Evet, organik ürünler daha az dayanır. Çünkü konvansiyonel ürünlerdeki gibi dayanıklılığı artıracak yetiştirme tarzı ve kimyasalları kullanılmaz.


"Organik domates mis gibi kokar?” (Yanlış): Koku ürünün çeşit özelliğidir. Yöresel çeşitler biraz daha koku vermektedir. Örneğin pembe domates ile oturak dometes daha kokulu ve salçalık çeşitlerde koku özellikleri daha azdır. Organik ürünlere dışarıdan koku enjekte edilmesi yönetmeliklere aykırı bir durumdur.


"Köylü pazarlarında doğal ve organik ürünler vardır” (Yanlış): Köylü pazarlarında bulunan ürünler köylüler tarafından üretilen ama üretimde ne kullanıldığı bağımsız bir kontrol kuruluşu ile saptanmayan ürünlerdir. Köyde üretilen bir ürünün organik yasa ve yönetmeliklere uygun olarak üretildiği, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nca yetkilendirilmiş bir kuruluşun onayına ve sertifikalamasına istinaden olmaktadır.


"Organik yumurta kokmaz?” (Doğru): Yumurtanın kokması hayvanın beslenme alışkanlıkları nedeni ile olmaktadır. Konvansiyonel yumurta üretiminde balık yağı ve et balık unu kullanılması nedeni ile yumurtalar kokar. Organik tarım metodu ile üretim yapılan işletmelerde bahsi geçen balık yağı ve et balık unu kullanımı olmaması nedeni ile koku olmaz.


Tavuklar, fıtratına uygun kesilmiyor: Organik ürünlerde özellikle tavuk ve yumurta meselesi önemli. Konvansiyonel üretimde tavukların kesimleri 38-42 günde yapılıyor. Bu, tavukların fıtratlarına aykırı bir durum. Çünkü tavukların kemikleri gelişimini 81 günde tamamlıyor.

Ayrıca kesimde tüy yolma işleminin yapılması sıcak yolumda bazı sakıncalar içeriyor. Sıcak yolumda tavuğun iç organlarındaki olumsuzlar tavuk etine geçebiliyor. Bu nedenle sulu yolum ya da kuru yolum tercih edilmesi lazım. Tavuğun organik olması için kesiminin 72 ila 81 günde yapılması şart. Kesimde strese yol açacak uygulamalar da yapılmamalı. Ayrıca tavuğun nasıl beslendiği de önemli.

Tavuklar, fıtratına uygun yetiştirilmediği ve 81 günden önce kesildiği için lezzeti bir kenara bırakalım, lastik gibi bir et pişiriyoruz. "Yumurta kokuyor” ifadesini de çokça duymuşsunuzdur. Doğal olmayan tavukların yumurtlarının kokusu inanılmaz ağır oluyor. Sarısı iyice kırmızı görünsün diye tavuklarına pul biber yediren çiftlik sahipleri ise şehir efsanesi değil. Elbette hiçbir ürün, kendi elimizle yetiştirdiğimiz gibi olmuyor ama uluslararası standart belgeleri organik ürünlerin güvenirliliği konusunda belirleyici bir etken.


"Katkı maddesi içermez” (Doğru): 5263 sayılı Organik Tarım Kanunu ve Yönetmeliği'ne göre üretilen organik ürünlerde insan sağlığına zararlı katkı maddeleri bulunmaz. Bu katkı maddeleri organik tarım yönetmeliklerince yasaklanmış ya da kısıtlanmıştır. Bakanlığın ve sertifika veren kurumun amblemini gördüğünüz ürünün organikliğine güvenebilirsiniz.

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler