Kobani'deki yenilgiyi unutturmak ve İslamcı rakibi El Nusra Cephesi'nin Idlib'i ele geçirmesini gölgelemek için IŞİD'e Suriye'de bir başarı hikayesi gerekiyor. IŞİD bu amaçla çölün ortasında bulunan ve UNESCO'nun Dünya Kültür Mirası listesinde bulunan Pamira antik kentine saldırdı. IŞİD'in Palmira'ya ilerleyişini durduran Esad rejiminin bu kentte en büyük işkence merkezlerinden biri bulunuyor.
(ntv)
Suriye'nin orta bölgesindeki antik Palmira kentini ele geçirmeye çalışan IŞİD militanlarıyla Esad rejimine bağlı birlikler arasında şiddetli çatışmalar yaşandı. Suriyeli yetkililer, çatışmalarda IŞİD'in darbe aldığını ve kent çevresinden çekilmeye başladığını iddia etti.
Geçtiğimiz çarşamba gününden beri devam eden çatışmalarda yaklaşık 300 kişi yaşamını yitirdi. Suriye muhalefetine yakın Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi ölenlerin çoğunun IŞİD militanı ve Suriye ordusuna bağlı askerler olduğunu açıkladı. Ölenlerden 57'sinin de sivil olduğu belirtildi.
Şam yönetimi de ordunun bölgeyi kontrol altına aldığını açıkladı. Antik kültür varlıklarından sorumlu Esad rejimi yetkilisi Maarmun Abdulkarin kentin güneybatısındaki harabelerin zarar görmediğini belirterek, "Ancak bu artık endişelenmeye gerek olmadığı anlamına gelmiyor" dedi.
IŞİD'in saldırısıyla dünya gündemine oturan çölün ortasındaki antik Palmira kenti aynı zamanda Esad rejiminin en korkunç işkencehanelerinden birine de ev sahipliği yapıyor. Arapların "Tadmur" olarak andığı kent 1980'li yıllarda Hafız Esad'ın en büyük işkencehanelerinden biri olarak biliniyor.
Şimdiki Devlet Başkanı Beşşar Esad'ın basası Hafız Esad en büyük siyasi muhalifi olarak gördüğü Müslüman Kardeşler taraftarlarını sorgusuz sualsiz burada kurduğu cezaevine attı. Müslüman Kardeşlerin yüzlerce üyesi bu cezaevinde mahkemeye bile çıkarılmadan yıllarca işkence gördü ve hapis yattı.
Suriye'deki İslamcılar Hafız Esad'a suikast girişiminde bulundu ve başarısız oldular. 27 Haziran 1980'de Hafız Esad'ın kardeşi Rıfat Esad'ın komutasındaki askerler Palmira'da bulunan cezaevine girerek birkaç saat içerisinde yaklaşık 1000 mahkumu katlettiler.
Dünyanın Palmira'daki işkencehaneden haberi ise 1984 yılında oldu. Suriyeli öğrenci Bara Sarraj kendisine hiçbir suçlama yapılmadan tam 9 yıl bu cezaevinde yattı. Sarraj serbest kaldıktan sonra ABD'ye sığındı ve Harvard Üniversitesi'nde tıp okudu.
Tadmur'da yaşadıklarını kitaplaştıran Bara Sarraj, "Tadmur"u "korkunun senfonisi" olarak tanımladı. Cezaevinde görevli gardiyanların istedikleri mahkumları asma hakkına sahip olduğunu ifade eden Bara Sarraj, "Korku, acıdan daha büyük bir işkencedir" dedi.
Beşşar Esad 2001'de babasının ölümü sonrası iktidara gelince Palmira'da bulunan cezaevini kapattı. Suriye'deki muhalefet siyasi reformlar konusunda umutlandı. Ancak 2011'de "Arap Baharı"nın etkisiyle Suriye karıştı. Beşşar Esad Palmira'daki işkencehaneyi yeniden faaliyete geçirdi. Buradaki cezaevinde şu anda yüzlerce Esad rejimi muhalifi yatıyor.
IŞİD'in Palmira kentini ele geçirmek istemesinin ise nedeni, bu cezaevinde bulunan insanları kurtarmak değil. Parmira'ya yakın bölgede gaz rezervleri bulunuyor. Maddi kaynak bulmaya çalışan IŞİD gaz rezervlerini ele geçirmeyi amaçlıyor.
Suriye'de önemli bir başarı kazanamayan IŞİD aynı zamanda aylarca savaşmasına rağmen ele geçiremediği Kürt kenti Kobani'nin yenilgisini de unutturmak istiyor.
Suriye'de önemli bir başarı kazanamayan IŞİD aynı zamanda aylarca savaşmasına rağmen ele geçiremediği Kürt kenti Kobani'nin yenilgisini de unutturmak istiyor.