BİZE ULAŞIN
Türkiye'nin gündeminde 24 haziran seçimleri var. En merak edilen konulardan biri ise Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı adayı olup olmayacağı. Konu henüz netlik kazanmadı. Ancak her gün yeni iddialar ortaya atılıyor.
Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya'da son durumu gündemine taşıdı.
Sarıkaya'nın bugünkü yazısı şöyle;
Seçim dönemi Meclis böyle olur...
Her aday adayı ardına onlarca kişiyi takar, partinin liderinin odası, parti grup salonu ile Meclis restoranı arasında mekik dokur.
Bazen bir seçmen kaybolur, diğerleri de kaybolmasın diye toplu olarak onun aramasına çıkılır.
Özetle seçim dönemi karmakarışıktır Meclis’in koridorları...
Ancak hem sürecinin kısalığı, hem muhalefetin taktik atakları, hem de Abdullah Gül’ün adaylık arayışıyla daha da karmaşıklaştı.
Gelinen durum şöyle...
Gül muhalefetin uzlaşması halinde bağımsız olarak 100 bin imzayla aday çıkmaya hazır.
Ancak Karamollaoğlu’nun dünkü ziyaretinde de kayda geçirdiği gibi İYİ Parti Lideri Meral Akşener’in, “Her parti adayını çıkarsın, tek adayla Erdoğan ilk turda alır” yaklaşımı bunu engelliyor.
SP Lideri kendi penceresinden durumun böyle olmadığını, CHP’nin de Gül’e destek vereceğini belirtmesine karşın Akşener’in ısrarı sürüyor.
Gül ile ilgili CHP-SP ve Demokrat Parti’nin desteklediği aday olması veya sadece SP adayı olarak çıkması formülleri de tartışılıyor.
Gül’ün kararı bugün Karamollaoğlu ile yapacağı görüşmeye bağlı; bu diğer partilerin kararını da tayin edecek.
Ya da yeni bir formül üzerinde liderler bir tur daha görüşecek.
‘ÖZVERİYE AÇIĞIZ’
CHP cephesindeki duruma gelirsek...
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, grup toplantısında mesajını net verdi:
“Dönem A partisi, B partisi dönemi değil, birlikte hareket ederek devleti kurtarmanın zamanıdır. Bütün partilere sesleniyorum, CHP olarak her türlü özveride bulunmaya hazırız.”
Grup çıkışı Kılıçdaroğlu’na “özverinin cumhurbaşkanlığı adaylığını da kapsayıp kapsamadığını” sordum, “Her türlü desteğe ve özveriye hazırız” yanıtını verdi.
Sonrasında CHP yöneticileriyle konuştum, Akşener’in ısrarı halinde CHP’nin aday çıkarmama gibi bir durumda kalamayacağını belirtti.
“Eğer Gül üzerinde geniş mutabakat sağlanırsa bu durumda biz de zayıf bir isim çıkarıp dolaylı destek veririz” yaklaşımı gösterdi.
‘BİZİ AYRI TUTUN’
HDP de İYİ Parti’den farklı değil; hatta “kendilerinin içinde olmasının ittifaka zarar getireceği” görüşü hâkim.
Nitekim HDP’nin eski liderlerinden Ahmet Türk de Fehim Işık’a dün verdiği demeçte, “Bu işin içinde olursak Erdoğan bunu çok kötü kullanır, ‘Bakınız, bölücülerle bir araya geldiler’ şeklinde aleyhte propaganda yapar” sözleriyle bu görüşü dille getirdi.
Türk, CHP, SP ve İYİ Parti’nin ortak, HDP’nin de kendi adayıyla devam etmesinin yararlı olacağını belirtti.
CHP’nin önerdiği 7 partinin katılımıyla oluşacak “Sıfır Baraj İttifakı”na da HDP olumlu bakıyor.
Orada İYİ Parti’den gelen, “HDP’den biri yarın olur olmadık söz söylerse bütün ittifakı sıkıntıya sokar” endişesi öne çıkıyor.
İYİ Parti, SP-DP ile ittifakı istiyor.
CHP ise endişelere karşı D’Hondt sisteminde artık oyların ciddi sayıda milletvekiline karşılık geldiğini, bu nedenle partilerin birlikte ama ayrı propagandasının önemli olacağını belirterek, “Endişelerle mi hareket edeceğiz yoksa parlamentodaki çoğunluğu mu hedefleyeceğiz?” sorusunu yöneltiyor.
AK Parti’deki durum ise biraz farklı, çünkü Gül konusunda kaygılı...
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da dün grup konuşmasında dile getirdiği gibi meseleyi kendilerine karşı “operasyon” olarak değerlendiriyor.
Ancak kimse de Gül’ün AK Parti’den oy koparma gerçeğini reddedemiyor...
Siyaset satrancının hafta sonuna kadar devam edeceği görülüyor.
