BİZE ULAŞIN
Eski özel harekâtçı Ayhan Çarkın’ın itirafları üzerine yeniden başlayan Susurluk ve faili meçhullerle ilgili soruşturma kapsamında, son olarak Nisan ayında gözaltına alınan ve tutuklanan Ercan Ersoy’un ardından savcılık yeniden düğmeye bastı.
Soruşturma kapsamında isimleri ifadelere yansıyan, eski özel harekatçılar Ayhan Akça, Yusuf Yüksel, Ziya Bandırmalıoğlu, Seyfettin Lap, Enver Ulu, Alper Tekdemir, Ayhan Özkan ve Uğur Şahin önceki gün İstanbul’da düzenlenen eş zamanlı operasyonlarla gözaltına alınarak gece Ankara Emniyeti’ne getirildiler. Aynı soruşturma kapsamında iki eski özel harekatçı hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Emniyet’teki işlemleri tamamlanan Ayhan Akça, Seyfettin Lap, Enver Ulu, Ayhan Özkan ve Uğur Şahin dün sabah saatlerinde soruşturmayı yürüten Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Hakan Yüksel’e ifade verdi. Savcılık ifadelerinin ardından mahkemeye sevk edilen eski özel harekatçılar tutuklanarak cezaevine gönderildiler.
Şahin ve 18 kişi
Ankara’da 1994 yılında avukat Yusuf Ekinci, avukat Faik Candan, Sağlık Bakanlığı personeli Namık Erdoğan ve Altındağ Nüfus Müdürü Necip Baskın’ın öldürülmesinin ardından 17 yıl sonra yeniden başlatılan faili meçhul cinayetler soruşturmasında biri kadın olmak üzere 15’i özel harekatçı toplam 18 kişinin isimleri geçiyor. Savcılığın adı geçen diğer kişileri de önümüzdeki günlerde ifadeye çağıracağı öğrenildi. Yine savcılığın dönemin Özel Harekat Daire Başkanı İbrahim Şahin’in de ifadesine başvuracağı, tutuklu olması nedeniyle Şahin’in ifadesinin talimat yoluyla alınacağı belirtildi. Yaptığı açıklamalarla soruşturmanın açılmasını sağlayan tutuklu eski özel harekat polisi Ayhan Çarkın, ifadelerinde, “Geçmişe ilişkin gerçeklerin üstünün örtülmesini istemiyorum. Tamamen gerçeklerin ortaya çıkmasına yardımcı olmak istiyorum. Bu insanların ne amaçla öldürüldüğünü bilmiyorum. Ben sorduğumda, ‘Milli Güvenlik Kurulu ve devletin bilgisi dahilinde oluyor’ diye bir şeyler söyleniyordu” diyerek olayları isimler bazında ayrıntılarıyla anlatmıştı.
Ersoy reddetti
Aynı soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve 29 Haziran’da tutuklanan Ercan Ersoy ise tüm suçlamaları reddederek meslektaşı Çarkın’ın psikolojisinin bozuk olduğunu beyan etmiş ama tutuklanmaktan kurtulamamıştı. Ersoy’un ifadesinden çarpıcı bölümler şöyleydi: “Ankara Koruma Şube Müdürlüğü’ne isteğim olmadan alındım. Sedat Bucak’ın korumalığını yaptım. En son bu görevde iken kamuoyunda Susurluk kazası diye bilinen kaza oldu. Bu olaydan ceza aldım. Ben Ayhan Çarkın ile Ankara’da özel harekat dairesinde çalıştım. Birlikte 1995-96 yıllarında bir yıl kadar çalıştık. O.Y., A.A., A.P.,S.Y.,U.Ş.,A.Ö., Z.B.,S.G. A.D.,A.S.,Y.Y.,E.U. ve L..isimli kişiler ile amirimiz olan İbrahim Şahin, mesai arkadaşlarımdı. Korkut Eken’i de eğitim vermesi nedeniyle tanırım, birlikte çalıştık. Ayhan Çarkın’ın ifadelerinde belirtmiş olduğu bu kişilerin öldürülmesi olayı ile hiç bir ilgim yoktur. Çarkın’ın benim de aleyhime olacak şekilde neden ifade verdiği konusunda bilgi ve fikir sahibi değilim. Ben Ayhan Çarkın’ın biraz psikolojik sorunları olduğunu ve buna bağlı rahatsızlığının olduğunu biliyorum. Benim PKK’ya yardım eden işadamlarının isimlerinin bulunduğu bir listeden haberim yoktur. Ayhan Çarkın’ın ifadesinde belirttiği şekilde Özel Harekat Daire Başkanı İbrahim Şahin’in böyle bir listeden söz ettiğine dair ben bir şey duymadım. Yine çalıştığım süre içerisinde böyle bir konunun ima edilmesine de tanık olmadım. Öldürme olaylarıyla hiç bir ilgim yoktur.”
