HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Abdullah Gül Müzesi açıldı

Abdullah Gül Müzesi açıldı

Abdullah Gül Müzesi açıldı

Abdullah Gül Müze ve Kütüphanesi, bugün açıldı. Açılışa Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yanısıra Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve yabancı konuklar da katıldı.

Abdullah Gül Müze ve Kütüphanesi, bugün törenle açıldı. Müzenin açılışını Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Binali Yıldırım, yabancı devlet başkanları ve devlet adamları ile birlikte yaptı. Törene, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, bakanlar ve yabancı konuklar katıldı.

Kayseri merkez Kocasinan İlçesi'nde bulunan ve 1933 yılında Ruslar tarafından yapılan, daha sonra Erciyes Üniversitesi'ne (ERÜ), ardından da Abdullah Gül Üniversitesi (AGÜ) eski Sümerbank Pamuklu Dokuma Fabrikası binasında toplam 7 bin metrekarelik alanda oluşturulan müze ve kütüphanenin açılışına, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, Afganistan eski Devlet Başkanı Hamid Karzai, Oxford İslami Çalışmalar Merkezi Başkanı Farhan Nizami, Arnavutluk eski Devlet Başkanı Bamir Topi, Bosna-Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Bakir İzzetbegoviç, Avurupa Birliği Komisyonu eski üyesi Günther Verheugen, Almanya eski Şansölyesi Gerhard Schröder, Yunanistan eski Başbakanı George Papandreou, Avrupa Palamentosu eski milletvekili Andreas Gross, Sırbistan eski Devlet Başkanı Boris Tadiç, Katar Emiri’nin kardeşi Şeyh Thani Hamad Bin Hamad Al-Thani, Pakistan Pencab Eyaleti Başbakanı Şahbaz Şerif, Türkmenistan Bilimler Akademisi Başkanı Mered Aşırbayev, Azerbaycan Cumhuriyeti Milli Meclis Başkanı Ogtay Asadov, Kral Faysal Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Prens Türki Al-Faysal, bakanlar Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan ve birçok patron, siyaset dünyasından eski bakanlar, milletvekilleri, üniversite rektörleri olmak üzere kalabalık bir topluluk katıldı.

25 ÖZEL UÇAKLA GELDİLER

Devletin zirvesinin buluştuğu açılış nedeniyle Kayseri Erkilet Havaalanı'nda özel uçak yoğunluğu yaşandı. Havaalanına 25 özel uçak indi. Özellikle yabancı konukların heyetleri için alınan özel güvenlik önlemleri dikkat çekti. Güvenlik açısından özel timler Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık koruma ekiplerinin yanı sıra, özel harekat ve polis ekipleri de önlem aldı. Gerek müzenin açılışı sırasında, gerekse miting alanı üzerinde polis helikopteri de uçuş yaptı.

Tören sırasında kargaşa olmaması ve güvenlik açısından basın mensuplarının görüntü almasına ve fotoğraf çekmesine izin verilmedi. Törenle ilgili görüntü ve fotoğraflar, Cumhurbaşkanlığı Ofisi tarafından servis edildi.

TANITIM FİLMİ İZLENDİ

Daha sonra özel olarak ısıtılan dev çadırdaki törene geçildi. Burada TRT tarafından hazırlanmış film izlendi. Tanıtım filminde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 'Yol arkadaşım' dediği Abdullah Gül'den 'Bizim Abdullah beyle arkadaşlığımız 1970'den daha öncesine dayanıyor. Kendisiyle Milli Türk Talebe Birliği'nde tanıştık ve siyasi mücadelemiz orada başladı. Ve, ikimiz de siyasete devam ettik' diye söz etti.

11. Cumhurbaşkanı Gül de tanıtım filminde "Ben, aslında siyasete öğrencilik yıllarımda atıldım. Sonra, öğretim üyeliği, yurt dışındaki görevim derken Kayseri'ye dönüşümde, beni milletvekili seçtiler. Oradan grup başkan vekilliği, Dışişleri bakanlığı ve Ak Parti'nin ilk başbakanı oldum. Bunu Cumhurbaşkanlığı sürecim takip etti. Siyasi yaşantımda insan haklarına, demokrasiye öncelik verdim" dedi.

Ardından, sırasıyla müzeyi düzenleyen Kadir Has Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Bülent Kahraman, Başbakan Binali Yıldırım, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan birer konuşma yaptı.

YILDIRIM: BÜTÜN YOL ARKADAŞLARIMIZ BURADA

Başbakan Binalı Yıldırım, açılışta yaptığı konuşmasına "Bütün yol arkadaşlarımız burada. Kayseri'de AK Parti hareketini başlatan bütün yol arkadaşlarımız burada. Hep beraberiz, buradayız. Tıpkı ilk gün olduğu gibi bugün de yine yan yana birlikte hep beraberiz" diye başladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, AKP'nin "bir vefa hareketi" olduğunu söylediğini hatırlatan Yıldırım, "İşte bu tablo da bir kez daha bu sözlerinizin bir teyididir. Allah birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi daim eylesin" dedi. Başbakan Yıldırım, partisinin şer odaklarıyla mücadele ederek bugünlere geldiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Daha ilk günden partimizin kurucusu, liderini partiden uzak tutmaya çalışan bir hukuk faciasından başlayıp, 14 yıllık süre içerisinde birçok engellemeleri hep beraber yaşadık. En son 15 Temmuz'daki kanlı FETÖ darbe girişimine kadar uzanan vesayet heveslilerinin marifetleri saymakla bitmez. Bu oyunlar, bu kumpaslar 14 yıllık iktidarımızda hep var oldu. Buna karşılık biz de 15 yıldır bir yandan millet iradesini vesayet odaklarına karşı korumak için mücadelemizden, azmimizden asla bir şey yitirmedik. Diğer yandan da aziz milletimizin hayallerini gerçeğe dönüştürme gayreti içerisinde olduk. Bugün, bu süreçte kurucu liderimiz, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Erdoğan ve Sayın Abdullah Gül, karşı duruşlarıyla bu mücadeleye en büyük katkıyı vermişlerdir. Allah kendilerinden razı olsun."

Açılışı yapılan Abdullah Gül Müze ve Kütüphanesi'nin, 15 Nisan 2017'den itibaren ziyaretçi akınına uğrayacağını düşündüğünü belirten Binali Yıldırım, "Bu müze aynı zamanda Türkiye'nin siyasi tarih müzesi olma özelliğini de taşıyor" dedi. Yıldırım, "Burada 15 Temmuz alçak darbe girişiminin müzede ayrı bir bölüm olarak ele alınması ve bunun gelecek kuşaklara aktarılması yönündeki gayretlerden dolayı teşekkürlerimi ifade etmek istiyorum. 15 Temmuz yakın tarihimizin en büyük kahramanlık destandır. Dünyanın güçlükle anlayabildiği aziz Türk milleti; silaha, tanka, topa karşı iman gücüyle memleket ve bayrak sevdasıyla meydana inmiş, darbecilere darbeyi indirmiştir" diye konuştu.

ABDULLAH GÜL'ÜN KONUŞMASI

11'inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de adını taşıyan müze ve kütüphanenin açılışında yaptığı konuşmada, aslında 24 Temmuz'da yapılacak açılışın "bilinen nedenle" bugüne ertelendiğini hatırlattı. Bu tip müzelerin geleneğinin, doğulan yerde büyüyen ve siyasetçi olarak temsil ettiği yerde olduğunu kaydeden Abdullah Gül, şunları söyledi:

"Benim de doğduğum, büyüğüm ve kendi şehrim olan Kayseri olduğu için bu müzeyi Kayseri'de yapma kararını cumhurbaşkanı olduğum dönemlerde, son dönemlere doğru kararlaştırdığımda hukuki düzenlemeyi yaptık. Daha sonra gerekli teşebbüsler yapıldı. Burada doğrusu size teşekkür etmek istiyorum. Sayın Cumhurbaşkanı Tayyip Bey, benim başlattığım bu projeyi devam ettiler ve destek verdiler. Ümit ederim ki böylelikle bu gelenek Türkiye'de oluşmuş olur ve günü geldiğinde inşallah uzun yıllar sonra diğer cumhurbaşkanları için de tekrarlanır."

Müzenin "sadece şahsıyla ilgili olmayıp", "siyasi tarih müzesi" olarak düşünüldüğünü belirten Abdullah Gül, "Bu müzeyi gezenler kısa süre içerisinde bir Türkiye tarihini burada görebilirler. Acı, tatlı günlerimizi, başarılarımızı, sıkıntılarımızı görürler. Benimle ilgili bölümler var. Bulunduğum olaylar ve o dönemle ilgili hatıralar sergilendiği gibi benim siyaset tarzımı, öne çıkardığım konuları, yaptığım konuşmalarda dikkati çektiğim değerleri de bu müze özet olarak sunmaktadır. Her ne kadar benim ismimi taşıyor olsa da bu müze aslında hepimizin hatıralarını yansıtmakta" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'la 1970'li yıllarda tanıştıklarını hatırlatan Abdullah Gül, "70'ten bugüne 46 yıl geçmiş, yakında 50 yıl olacak. Dolayısıyla hükümet içerisindeki bütün faaliyetlerimiz, sıkıntılı günlerimiz, Ak Parti'yi kuruluş yıllarımız, partimizi kurduktan sonra başımızdan geçen bütün sıkıntılı dönemler, bütün bunlar burada var. Omuz omuza hep beraber siyaset yaptığımız bütün arkadaşlarımızın hatıraları bu müzede gösterilmeye çalışıyor" diye konuştu.

Abdullah Gül konuşmasında "hep gurur duyulan işler" yaptıklarını, Türkiye'yi "demokratik olarak çok geliştirdiklerini, tabuları yıktıklarını ve tarihe gömdüklerini" belirtirken de "Türkiye'yi ekonomik olarak çok geliştirdik. Türkiye, dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinden birisi oldu ve herkesin hayranlıkla takip ettiği ülke oldu. Dış politikada hep beraber çok güzel işler yaptık. Doğu ile de Batı ile de ilişkilerimizi olağanüstü geliştirdik" dedi.

Yakın tarihe bakıldığında "inişler çıkışlar" olduğunu belirten Abdullah Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:

"60 darbesi, 80 dönemi, 28 Şubat dönemi var. Bu karanlık günleri bazen çok üzülerek, mahcubiyetle hatırlıyoruz. Bunların hepsi ara dönemler olarak kaldı ve bunların hepsini aştık. Türkiye'yi bugünkü duruma ve çok daha ilerilere hep beraber taşıdık. İnanıyorum ki 15 Temmuz'da haince ve gerçekten çok rezilce gerçekleştirilen bu olayı da gerimizde bırakacağız. Bütün şehitlere minnet duygumuz var. Bir kişiyi burada özellikle zikretmek isterim. Hepimizin yakın arkadaşı Erol Olçak'ı. Çünkü 14 Temmuz'da bugünkü organizasyonu o yapmak için oturduk, toplantı yapmıştık bir gün önce. Benim biraz kaygılı olduğumu görünce 'Sen hiç karışma bunları ben yapacağım' diyerek, her şeyi planladığını o zaman söylemişti o şövalye stiliyle. Öyle vedalaşmıştık. Ertesi gün maalesef kendisini kaybettik, şehit oldu."

'SUÇLUYLA SUÇSUZ AYIKLANSIN'

Abdullah Gül, 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili soruşturmalarla ilgili de "Tabi ki suçlu ve suçsuzları titizlikle ayıklayıp, hak edenlere gerekli cezaların verileceği herkesin emin olduğu bir husustur. Ama Türkiye'yi muhakkak ki ileriye taşımak da yine hepimizin görevidir. Özellikle şu anda Türkiye'nin sorumluluğunu üsteleneler olarak sizlerin, değerli hükümetin, bunun da en iyi şekilde yapılacağına inanıyorum" dedi.

Demokrasinin devamlı bir mükemmelleşme süreci olduğunu, 'en iyiyim' diyenlerin ile kendilerini geliştirmek durumunda olduğunu belirten Abdullah Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu süreçte tabi ki istişareler, tartışmalar, eleştiriler, özeleştiriler olur ve neticede en doğru istikamette hep ileri gidilir. Mevcut sorunları zamanında aşmamız gerekir ki gelecek sorunlar birikmesin. Birikirse o zaman orada kalınır. Onları da aşabilmek için günümüzdeki sorunları aşarak, yola devam etmek gerekiyor. Bunun için demokrasinin reformcu bir niteliği vardır. Sabit değildir. Nasıl yaptığımız şeyler sürekli, köklü bir reform süreci içerisinde bizi oluşturdu ve Türkiye'yi ileri taşıdıysak, inanıyorum ki yine aynı şekilde mükemmelleşmek için bu reform süreçleri, değerli hükümetimizin önderliğinde bunlar gerçekleşecektir. Bu içinde yaşadığımız dönemi süratle atlatacağız ve Türkiye en parlak dönemlerini yine yakalayacaktır. Bundan hiç tereddüdüm yok. Geçmişe baktığımızda nasıl ki en zor dönemler aşıldıysa bu dönemler de aynı şekilde aşılacaktır."

Konuşmaların ardından konuklar, hep birlikte kurdeleyi kesip, Abdullah Gül Müze ve Kütüphanesi'nin açılışını yaptı.

En Çok Aranan Haberler