HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

'Bağımsız Kürdistan stratejisi yok'

"Bize 'bölücü' diyenler yanılıyor" diyen KCK'nın ilk kadın lideri ve eşbaşkanı Bese Hozat, "Bizim bağımsız Kürdistan stratejimiz yok. Merkezi idareyle hukuku olan bir otonomi istiyoruz" dedi.

'Bağımsız Kürdistan stratejisi yok'

Geçtiğimiz günlerde yaptıkları kongreyle eşbaşkanlığa geçen KCK'nın ilk kadın lideri Bese Hozat (Hülya Oran), ilk röportajını Sabah'tan Müjgan Halis'e verdi. Hozat, Kandil'de barış sürecinin geldiği aşamayı, Suriye sorununu ve memleketi Dersim'le ilgili görüşlerini şöyle paylaştı:

Bölgede Kürtler açısından büyük olanaklar, ittifak güçleri ve fırsatlar ortaya çıktı. Her savaş maddi-manevi değer kaybına yol açıyor. Bu bölge bunu hak etmiyor; ne Kürtler, ne Türkler, ne Farslar, ne Araplar. O yüzden ciddi bir demokrasi mücadelesi verilmeli. Ve bu sadece Kürtlerin mücadelesiyle olmaz, tüm Türkiye halklarının buna katılması lazım.

PKK lideri Abdullah Öcalan'ın ciddi sağlık sorunları var. Suriye'deyken de vardı. İmralı koşullarında bu durum daha da ağırlaşmıştır. Süreci götürmek adına bunu çok gündeme getirmiyor ama süreci götüren temel aktör, sağlığı bozulursa nasıl götürecek? Bağımsız bir heyet giderse, bize de yakın bazıları içinde yer alırsa bu bir rahatlama yaratacak.

Bize 'bölücü' diyenler yanılıyor. Bizim bağımsız Kürdistan stratejimiz yok. Ulus devletlerin artık halklar açısından çözüm olmadığını savunuyoruz. Ulus devlet, yoğunlaşmış iktidardır. Yoğunlaşmış iktidar da sömürüyü, baskıyı, zulmü getirir. Ulus devleti 2000 yılında programımızdan çıkardık. Bu iş sadece Türkiye'ye kalsaydı, çoktan çözerdik. Amerika ve Avrupa, Kürt sorununun çözülmesini istemiyor. Çünkü bölge politikalarını Türkiye üzerinden uyguluyorlar. O yüzden de sürekli bölücülük paranoyası üretiyorlar.

OTONOMİ İSTİYORUZ

Biz yıllardır kendi kendimizi yönetmek istediğimizi söylüyoruz. Bu Türkiye'yi bölmek anlamına gelmiyor. Üniter sınırlar içerisinde kendimizi yönetmenin, demokratik özerkliğin Türkiye'yi bölmekle ne alakası var? Sınırlar içerisinde, merkezi idareyle de bir hukuku olan bir otonomi istiyoruz. Zaten o sınırları da kağıt üzerinde İngilizler çizdi.

Çekilme oranı kuşkusuz çok daha fazla. Bir sürü güç geri çekiliyor. Ama rakam üzerinden barış konuşmak yanlış. Biz süreci yüzdelere vurarak ele almıyoruz. Bu süreç, çok ciddi zihniyet ve politika değişikliği gerektirir. Esas amaç ateşkesti, silahların susmasıydı, müzakere koşullarının oluşmasıydı. Bu oluştu.

Türkiye'deki çözümle, Suriye'deki çözüm birbirine paralel, birbirini besleyen süreçler. Çünkü Kürt sorunu üzerinden bütün bölge devletlerinin politikası da ortak. Bu konsepti, boşa çıkardığımız noktada Kürt sorununun gelişiminde ortaklıklar olur. Rojava'daki durum da, El Kaide'nin saldırıları da uluslararası güçlerin planlarından bağımsız değil. Demokratik çizginin somutlaşması ve bir model olması; ABD açısından sorundur, çıkarıyla uyuşmuyor.

Erbil'deki ulusal kongreyle bir tür Avrupa Birliği modeli oluşturmak istiyoruz. Derdimiz sınırlar değil. Sınırlar; ekonomik birlik, kardeşlik, toplumun dayanışması üzerinden gevşetilebilir. Avrupa'da bir bütün olarak sınırlar ortadan kalkmış değil; Almanya, Fransa, Danimarka sınırları bellidir. Ama rahatlıkla o ülkeden ülkeye gidip geliyorlar. Ortadoğu insanlığa, toplumsallaşmaya beşiklik etmiş bir coğrafyadır. Avrupa'nın çok ilerisinde bir sistemi Ortadoğu'da neden geliştiremeyelim?

Dersimli Alevi olmamın özel bir anlamı yok. İsmim, kadın hareketinin önerisidir. Biz milliyetçi, cinsiyetçi, dinci bir hareket değiliz. Dersim özüne dönmeli, mevcut durumundan utanmalı. Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin başına gelmesi büyük bir hakarettir. Kılıçdaroğlu, o katliamcı partinin has kadrolarından biridir. Hüseyin Aygün de derindevletin adamıdır, Dersim'e dönük Kamer Genç'in yerine hazırlanan bir tiptir. Kendi çıkarı için, toplumu satıyor, sisteme entegre ediyor.

Tüm haberler

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler