HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Cuma namazı saat kaçta? İşte Diyanete göre il il namaz - ezan vakitleri (19 Ocak Cuma)

Cuma namazı saat kaçta? 2018 yılının 3. Cuma günü geldi. Müslümanların bayramı olan Cuma gününde camilerde cem olmak, bu mübarek günün sevincini yaşamak için hazırlıklar şimdiden başladı. Cumaya gitmek için en güzel elbiseler seçilecek, kokular sürülecek. Peki Cuma namazı saat kaçta? Ezan kaçta okunuyor? Cuma namazı kaç rekattır, nasıl kılınır? Cuma namazı kimlere farzdır? Cuma namazına ne kadar kaldı? İşte 19 Ocak Cuma gün diyanete göre il il cuma namazı saatleri

Cuma namazı saat kaçta? İşte Diyanete göre il il namaz - ezan vakitleri (19 Ocak Cuma)

Cuma namazı saat kaçta merak ediliyor. 2018 yılının yeni bir mübarek Cuma gününde camilerde bayram sevinci yaşanacak. Müslümanların bayramı, fakirlerin haccı olarak tarif edilen Cuma günü geldi ve müminleri tatlı bir telaş sardı. Haftanın en önemli gününde Cuma namazı kılmak isteyenler, namaz vaktini öğrenmek istiyorlar. Cuma namazına geç kalmamak ve erkenden en önden yer kapmak isteyenler cuma namazı vaktini bilmek istiyorlar. Her müslümana farz olan Cuma namazı, öğle namazı vaktinde, cemaatle kılınır ve hutbe okunur. Cuma namazı ayn-ı farzdır yani her müslümanının kendisinin şahsen yapması gereken bir ibadettir. Peki Cuma namazı saat kaçta? Cuma namazı nasıl kılınır? İşte 19 Ocak günü Diyanete göre il il Cuma namazı saatleri...

CUMA NAMAZI SAAT KAÇTA?

Cuma namazı, 19 Ocak Cuma günü Diyanete göre İstanbul'da 13.21'de, İzmir'de 13.28'de, Ankara'da ise 13.05'de, Trabzon'da 12.38, Diyarbakır'da 12.36'da kılınacak. Diğer illerimiz ve ilçeleri için aşağıdaki linke tıklayarak Diyanetin sayfasından bulunduğunuz il ve ilçe seçimi yaparak öğrenebilirsiniz.

DİYANETE GÖRE İL İL CUMA NAMAZI VAKİTLERİ GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ

CUMA NAMAZI NASIL KILINIR?

Cuma Namazı, farz namazlardandır. Öğle vaktinde kılınan Cuma namazının farzı 2 rekâttır. Diğer namazlardan farkı ise; namazdan önce hutbe okunmasıdır.
Cuma günü öğle vaktinde ezan okunduktan sonra Cuma namazının sünnetine niyet edilir. Cuma namazının ilk sünneti, öğle namazının ilk sünneti gibi kılınır (4 rekât). İlk sünnet kılındıktan sonra imam hutbe için minbere çıkar.

2 Rekât Farz Kılınışı

Öncelikle "Niyet ettim Allah rızası için Cuma namazının 2 rekât farzını kılmaya. Uydum hâzır olan imama." diye niyet ederiz. Daha sonra "Allahu Ekber" diyerek Tekbir getiririz ve namaza başlarız.

Tekbirden sonra elleri bağlarız ve sessizce Sübhaneke okuruz. Sübhaneke'den sonra bir şey okumayız ve imamı dinleriz.
İmam sureleri bitirdikten sonra "Allahu Ekber" diyerek rükûya gideriz. Rüku'da 3 kere "Sübhâne Râbbiye'l-Azim" der ve doğruluruz. Doğrulurken "Semi Allahu li-men hamideh", tam doğrulunca ise "Rabbenâ leke'l hamd" deriz.

Daha sonra "Allahu Ekber" diyerek secdeye gideriz. Secdede 3 kere "Sübhâne rabbiyel-a 'alâ" deriz. "Allahu Ekber" diyerek dizlerimizin üzerinde otururuz. Tekrar "Allahu Ekber" dedikten sonra yine secdeye gideriz ve 3 kere "Sübhâne rabbiyel-a 'lâ" deriz.

"Allahu Ekber" diyerek secdeden ayağa kalkarız ve ikinci rekâta başlarız. Ayağa kalktıktan sonra ellerimizi bağlarız ve hiçbir şey okumadan imamı dinleriz.

İmam sureleri bitirdikten sonra "Allahu Ekber" diyerek rükûya gideriz. Rüku'da 3 kere "Sübhâne Râbbiye'l-Azim" der ve doğruluruz. Doğrulurken "Semi Allahu li-men hamideh", tam doğrulunca ise "Rabbenâ leke'l hamd" deriz.

Daha sonra "Allahu Ekber" diyerek secdeye gideriz. Secdede 3 kere "Sübhâne rabbiyel-a 'alâ" deriz. "Allahu Ekber" diyerek dizlerimizin üzerinde otururuz. Tekrar "Allahu Ekber" dedikten sonra yine secdeye gideriz ve 3 kere "Sübhâne rabbiyel-a 'lâ" deriz.

Secdeden kalkarken "Allahu Ekber" diyerek Tahiyyata otururuz ve Ettehiyyâtü, Allâhumme Salli, Allâhumme Bârik ve Rabbenâ dualarını okuruz. Dualar bittikten sonra imamla birlikte önce yüzümüzü sağa çevirir "Es selâmu aleyküm ve rahmet'ullah" der selam veririz. Aynı şekilde sola da selam verdikten sonra Cuma namazının farzı tamamlanmış olur.

Cuma namazının farzından sonra 4 rekâtlık son sünnet kılınır. 4 rekâtlık son sünnet, öğle namazının ilk sünneti gibi kılınır. Farzdan sonra zuhr-i ahir namazı kılınır. Bu namaz öğle namazının farzı gibi kılınır, ancak niyeti farklıdır. "Vaktine yetişip kılmadığım son öğle namazının farzını kılmaya" diye niyet edilir. Son olarak öğle vaktinin sünneti niyeti ile 2 rekâtlık sünnet namazı kılınır.

CUMA NAMAZI VE MÜBAREK CUMA GÜNÜNÜN ÖNEMİ NEDİR?

Cuma günü müminlerin hatalık bayramı sayılır. O gün yapılan ibadetler diğer günlere göre daha büyük sevap kazandırır. Kılınan Cuma namazının fazileti pek büyüktür. Müslümanlar Cuma günü banyo yapar, en temiz elbiselerini giyer, en güzel kokularını sürünüp, güler yüzle sokağa çıkarlar. Cuma için ezan okunduğu vakit her türlü işlerini bırakarak camilere koşarlar. Zira Yüce Allahımız:

“Cuma günü namaz için çağrıldığınızda hemen Allah'ın zikrine koşun. Alışverişi bırakın” buyurmuştur.

Cuma Namazı, müslüman erkeklere farz olan bir ibadettir. Kur'an-ı Kerim'de, olduğu, mutlaka kılınması gerektiği açık açık emredilmiştir. Vakti, öğle namazının vaktidir. Cuma günleri öğle namazı vaktinde bu namaz kılınırsa, öğle namazı da kılınmış sayılır. Dört rekat ilk sünneti, iki rekat farzı, dört rekatta son sünneti vardır. Bu dört rekatlık “Vakit Sünneti” kılmak sevaptır. Farz kılınmadan önce imam minbere çıkıp hutbe okur. Bu hutbenin okunması ve dinlenmesi de Cuma Namazı'nın farzlarındandır.

Cuma namazı kadınlara farz olmadığı halde eğer onlar da cemaatle birlikte Cuma'yı kılarlarsa öğle namazını kılmış sayılırlar.

Cuma namazı hür ve serbest olmayanlara, yolcu olanlara, hasta olanlara, kör olanlara, ayakları olmayan sata kimselere farz değildir. Ama bunlar Cuma'yı kılarlarsa büyük bir sevap kazanırlar.

Cuma Namazı'nı kılabilmek için imam dahil en aşağı üç kişinin bulunması, Cumanın kılınan yerin herkese açık olması gerekir.

Şartlarına uygun bir Cuma namazı kılmak için abdest alınıp camiye gelinir. Sonra Cuma'nın 4 rekatlık ilk sünnetini kılkmak için kalkılır. “Niyet ettim Allah rızası için Cuma namazının ilk sünnetini kılmaya” diyerek tekbir alınır. Sübhaneke, euzu besmele, Fatiha ve bir sure okunarak rüku ve secdelere gidilir. İkinci rekatta Fatiha ve bir sure okunup oturulur. Sadece Ettahiyatü duası okunup kalkılır. Besmele, Fatiha ve bir sure okuyarak üçüncü ve dördüncü rekatlar tamamlanır.

Bu arada imam hutbe okumak üzere minbere çıkar. Cemaat büyük bir dikkatle onu dinler. Zira hutbeyi dinlemek farzdır. Hutbeden sonra imam mihraba geçer. Artık Cuma'nın iki rekatlık farzı kılınacaktır. Bunun için “Niyet ettim Allah rızası için Cuma Namazı'nın farzını kılmaya, uydum hazır olan imama” denilir. Herkes içinden sübhanekeyi okur, sonra imam açıktan Fatiha ve bir sure okur. Cemaat imamı dinler. Kendileri bir şey okumaz. Sonra rüku ve secdelere gidilerek iki rekat tamamlanır.

Farz cemaatle kılındıktan sonra Cuma'nın son sünneti niyetiyle dört, Ahir Zuhur niyetiyle dört ve Vaktin sünneti niyetiyle iki rekat namaz daha kılkınır. Ahir zuhur namazının aynen Cuma'nın ilk sünneti gibi kılmak daha sevaptır.

CUMA GÜNÜNÜN ÖNEMİ

Cuma günü müminlerin hatalık bayramı sayılır. O gün yapılan ibadetler diğer günlere göre daha büyük sevap kazandırır. Kılınan Cuma namazının fazileti pek büyüktür. Müslümanlar Cuma günü banyo yapar, en temiz elbiselerini giyer, en güzel kokularını sürünüp, güler yüzle sokağa çıkarlar. Cuma için ezan okunduğu vakit her türlü işlerini bırakarak camilere koşarlar. Zira Yüce Allahımız: “Cuma günü namaz için çağrıldığınızda hemen Allah'ın zikrine koşun. Alışverişi bırakın” buyurmuştur.

Cuma Namazı, müslüman erkeklere farz olan bir ibadettir. Kur'an-ı Kerim'de, olduğu, mutlaka kılınması gerektiği açık açık emredilmiştir. Vakti, öğle namazının vaktidir. Cuma günleri öğle namazı vaktinde bu namaz kılınırsa, öğle namazı da kılınmış sayılır. Dört rekat ilk sünneti, iki rekat farzı, dört rekatta son sünneti vardır. Bu dört rekatlık “Vakit Sünneti” kılmak sevaptır. Farz kılınmadan önce imam minbere çıkıp hutbe okur. Bu hutbenin okunması ve dinlenmesi de Cuma Namazı'nın farzlarındandır.

Cuma namazı kadınlara farz olmadığı halde eğer onlar da cemaatle birlikte Cuma'yı kılarlarsa öğle namazını kılmış sayılırlar. Cuma namazı hür ve serbest olmayanlara, yolcu olanlara, hasta olanlara, kör olanlara, ayakları olmayan sata kimselere farz değildir. Ama bunlar Cuma'yı kılarlarsa büyük bir sevap kazanırlar.

Cuma Namazı'nı kılabilmek için imam dahil en aşağı üç kişinin bulunması, Cumanın kılınan yerin herkese açık olması gerekir.

Şartlarına uygun bir Cuma namazı kılmak için abdest alınıp camiye gelinir. Sonra Cuma'nın 4 rekatlık ilk sünnetini kılkmak için kalkılır. “Niyet ettim Allah rızası için Cuma namazının ilk sünnetini kılmaya” diyerek tekbir alınır. Sübhaneke, euzu besmele, Fatiha ve bir sure okunarak rüku ve secdelere gidilir. İkinci rekatta Fatiha ve bir sure okunup oturulur. Sadece Ettahiyatü duası okunup kalkılır. Besmele, Fatiha ve bir sure okuyarak üçüncü ve dördüncü rekatlar tamamlanır.

Bu arada imam hutbe okumak üzere minbere çıkar. Cemaat büyük bir dikkatle onu dinler. Zira hutbeyi dinlemek farzdır. Hutbeden sonra imam mihraba geçer. Artık Cuma'nın iki rekatlık farzı kılınacaktır. Bunun için “Niyet ettim Allah rızası için Cuma Namazı'nın farzını kılmaya, uydum hazır olan imama” denilir. Herkes içinden sübhanekeyi okur, sonra imam açıktan Fatiha ve bir sure okur. Cemaat imamı dinler. Kendileri bir şey okumaz. Sonra rüku ve secdelere gidilerek iki rekat tamamlanır.

Farz cemaatle kılındıktan sonra Cuma'nın son sünneti niyetiyle dört, Ahir Zuhur niyetiyle dört ve Vaktin sünneti niyetiyle iki rekat namaz daha kılkınır. Ahir zuhur namazının aynen Cuma'nın ilk sünneti gibi kılmak daha sevaptır.

19 OCAK 2018 CUMA HUTBESİ

ÖNCE KENDİMİZDEN SORUMLUYUZ

Cumanız Mübarek Olsun Aziz Müminler!
Peygamber Efendimiz (s.a.s)'in, Mekkelileri tevhide davet ettiği günlerdi. Yüce Rabbimiz, şuara 214 “Önce yakın akrabanı uyar!”1 buyurunca Rahmet Elçisi, yakınlarını Safâ tepesinde topladı. Onları Allah'ın varlığına ve birliğine iman etmeye ve sadece O'na kullukta bulunmaya çağırdı. Her birinin bu daveti kabul etmekle yükümlü olduğunu ve herkesi iman ve ibadetle tezyin edilmiş, sorumluluk bilinciyle geçirilmiş bir ömrün kurtaracağını söyledi. Ardından sevgili kızı Hz. Fâtıma'ya döndü ve şöyle buyurdu: “Yavrum! Sorumluluklarını yerine getir ve kendini ateşten koru. Yaşadığım müddetçe babalık görevimi eksiksiz yerine getiririm. Lâkin hesap günü sana bir faydam dokunmaz.”2

Aziz Kardeşlerim!
Hepimiz bir imtihan dünyasında yaşıyoruz. Ve bir kul olarak öncelikle kendi imtihanımızda başarılı olmakla mükellefiz. Dünya ve âhirette huzura kavuşmak için sorumluluk bilinciyle hareket etmek mecburiyetindeyiz. Kendimize, Rabbimize ve çevremize karşı görevlerimizi yerine getirmek zorundayız. Nitekim Âlemlerin Rabbi de, Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurmuştur: maide 105 “Ey iman edenler! Siz kendinizden sorumlusunuz. Siz doğru yolda olduğunuz müddetçe dalâlete düşmüş kimseler size asla zarar veremez.”3

Kıymetli Müminler!
Sorumluluk sahibi kişi, her daim görev bilinciyle yaşar. Hayata, olaylara ve kâinata ibret nazarıyla bakar. Bu dünyada başıboş bırakılmadığını; her bir nimetin, her bir sözünün, her bir işinin bir gün hesabının sorulacağını gayet iyi bilir. Sorumluluk duygusu taşıyan kimse, hayatının her alanında samimiyet ve dürüstlüğü, ahlak ve fazileti kuşanır. Yalan, iftira, hile, aldatma gibi türlü kötülüklerle kendisine ve çevresine zarar vermez.

Kardeşlerim!
Sorumluluklarının farkında olan kişi, Rabbimizin, necm 32 “Sakın kendinizi kusursuz görmeye kalkışmayın! Çünkü Allah, kendisine karşı gelmekten sakınanları en iyi bilendir.”4 âyeti gereği kendisini hatasız görerek kibre kapılmaz. Öncelikle kendi kusurlarını gidermek için gayret eder. Kendi muhasebesini yapmayı bırakıp başkalarının günahını diline dolamaz. Kendi hatalarını gizlerken başkalarını hedef haline getirmez. “Kim bir Müslüman'ın ayıbını örterse, Allah da dünya ve âhirette onun ayıplarını örter.”5 hadis-i şerifini asla göz ardı edemez. Sorumluluk şuuru bulunan bir mümin, bilir ki; kendisine düşen, İslam'ın sınırlarına riayet ederek yaşamaktır. Helal haram duyarlılığına sahip olmaktır. Her bir yanlış adımı için samimiyet ve nedametle tövbe kapısına yönelmektir. Bile bile günahta ısrar etmemektir.

Kardeşlerim!
Yüce Rabbimiz, bakara 44 “Kitabı okuyup durduğunuz halde, kendinizi unutup iyiliği başkalarına mı emrediyorsunuz? Aklınızı kullanmıyor musunuz?”6 buyurmuştur. Sorumluluk bilinciyle hareket eden kişi, iyiliği önce kendisi şiar edinir. Özüyle, sözüyle çevresine örnek olur. Zira şu bir gerçektir ki; iyilik yolunda yürümeyen, başkalarını iyiliğe yöneltemez. Kötülüğün esiri olan, başkalarını kötülükten uzak tutamaz. Hak ve hakikatin hizmetkârı olmayan, başkalarına hak ve hakikati öğretemez. Erdemli bir duruş sergilemeyen, başkalarına ahlak ve fazilette örnek olamaz.

Muhterem Müslümanlar!
Yeryüzünün en değerli varlığı olarak, insan olarak yaratıldık. Bu değerimizi imanımızla taçlandırdık. Öyleyse insanlık ve iman nimetinin kıymetini bilelim. Bu nimetlerin bizlere sorumluluk yüklediğini asla unutmayalım. Kendimizle, Rabbimizle, sorumlu olduklarımızla ilişkilerimizde samimiyeti elden bırakmayalım. Önce kendi sorumluluklarımızın farkında olalım. Daha sonra çevremize güven ve sorumluluk duygusu aşılayalım. Ve hep beraber Rabbimizin rızasına kavuşmak için çabalayalım.

1 Şuarâ, 26/214.
2 Buhârî, Menakıb, 13; Müslim, İman, 89.
3 Mâide, 5/105.
4 Necm, 53/32.
5 Ebû Dâvûd, Edeb, 60.
6 Bakara, 2/44.

CUMA NAMAZI KİMLERE FARZDIR?

Şu şartları taşıyan kişiye Cuma namazı kılmak farz olur:

1. Müslüman olmak,

2. Akıllı olmalı,

3. Ergenlik çağına gelmiş olmak,

4. Erkek olmak,

5. Hür ve serbest olmak,

6. Mukim olmak (misafir olmamak),

7. Sağlıklı olmak,

8. Kör olmamak,

9. Ayakları sağlam olmak.

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler