HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Cumhurbaşkanlığından Savunma Reformu Raporu

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün talimatıyla kurulan Savunma Reformu Çalışma Grubu'nca hazırlanan ve Cumhuriyet tarihinde ilk defa sivil ve asker uzmanların ortak çalıştığı rapor kamuoyuyla paylaşıldı.

Milli Güvenlik Kurulu'nun ağustos ayı olağan toplantısında üyelere sunulan Savunma Reformu Çalışma Grubu'nun 220 sayfalık raporunun bir bölümü, Cumhurbaşkanlığının internet sitesinde yayınlandı.

Savunma Reformu Çalışma Grubu tarafından hazırlanan raporda, bedelli askerlikle ilgili, "Yurt dışında çalışan vatandaşlarımızın yabancı ülkelerdeki hak ve kazanımlarının korunmasını amaçlayan dövizli askerlik uygulamasına devam edilmesi, bununla birlikte bedelli askerlik uygulamasına son verilmesi" yönünde görüş bildirildi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün talimatıyla oluşturulan Savunma Reformu Çalışma Grubu'nca hazırlanan raporun bir bölümü Cumhurbaşkanlığının internet sitesinde yer aldı.

Raporda, savunma sanayinin geliştirilmesi yönünde sorumluluk üstlenen makamların çalışmaları esnasında uygulama farklılıkları ve etkin koordinasyonun sağlanamaması nedeniyle ortaya çıkan sorunların belirlenen hedeflere ulaşılmasında sınırlayıcı etkilere neden olduğuna işaret edilerek, savunma sistem ve askeri teçhizat tedariki ile ilgili alanlarda MSB Müsteşarlığı ve Savunma Sanayi Müsteşarlığı arasında mükerrerlik bulunduğu kaydedildi.

Tedarik konusunun uzmanlık alanı olduğu ve tecrübe gerektirdiği ifade edilen raporda, "Her iki birimin zaman içerisinde oluşturduğu kendine özgü tedarik kültürlerinin olumlu yanlarını muhafaza ederek, olumsuz yanlarını giderecek, mükerrerlikleri ortadan kaldıracak bütüncül bir mekanizmanın kurulması konusun değerlendirilmelidir" denildi.

Raporda, İngiltere, Fransa ve Almanya gibi gelişmiş müttefik ülkelerin silahlı kuvvetlerinin askeri teçhizat tedarik faaliyetlerinin Savunma Bakanlığına bağlı ayrı bir kurum tarafından tek elden yürütüldüğü bilgisi verilerek, Türkiye'deki mevcut dağınık yapının giderilerek tek çatı altında yürütülmesi yönünde görüşler bulunduğu belirtildi. Raporda, "Bu çerçevede, halen SSM ile MSB Teknoloji ve Koordinasyon Müsteşar Yardımcılığı bünyesinde yürütülen görevleri yerine getirmek üzere, İngiltere'de DE&S, Fransa'da DGA, Almanya'da BAAINBw benzeri bir yapılanmaya gidilmesinin idari, hukuki ve teknik veçheleriyle incelenmesinin uygun olacağı düşünülmektedir" ifadelerine yer verildi.

Zorunlu ve profesyonel askerlik

Zorunlu ve profesyonel askerlik sisteminin bugünün şartlarına ve ihtiyaçlarına cevap vermekte zorlandığı ve uygulamada değişiklik yapılmasının gereğine işaret edilen raporda, "Bu çerçevede, ülkemizin insan kaynağı ve ekonomik imkanlarının elverdiği oranda, azami ölçüde profesyonel askerliğe geçmek bir hedef olarak belirlenmelidir" denildi. Raporda, bedelli askerlikle ilgili, "Yurt dışında çalışan vatandaşlarımızın yabancı ülkelerdeki hak ve kazanımlarının korunmasını amaçlayan dövizli askerlik uygulamasına devam edilmesi, bununla birlikte bedelli askerlik uygulamasına son verilmesi" yönünde görüş bildirildi.

Savunma harcamalarına kaynak tahsisi

Savunma sanayi alanında dünya genelindeki teknolojik yenilik ve gelişmeler ile milli imkanlarla ülke içinde kazanılan yetenekler ve araştırma, geliştirme programları için kaynak ihtiyaçları dikkate alındığında TSK'nın özellikle mali boyutu yüksek olan modernizasyon projelerinin, zamanında gerçekleştirilebilmesi ve diğer ihtiyaçların gerektiği gibi karşılanabilmesi için ilave kaynağa ihtiyaç olduğu değerlendirilen raporda, "Bu çerçevede savunma harcamalarının Gayri Safi Yurt İçi Hasıla'ya oranının en az dünya ortalaması olan yüzde 2,5 seviyesinde tutulmasında fayda görülmektedir" ifadesi kullanıldı. Savunma alanında zafiyet yaşanmaması ve mali boyutu yüksek projelerin zamanında gerçekleştirilebilmesi amacıyla ilave kaynak ihtiyacının karşılanabilmesi için Gelir ve Kurumlar Vergisi üzerinden Savunma Sanayi Destekleme Fonu'na (SSDF) aktarılan yüzde 3,5'luk payın artırılmasının gerekli olduğunun altı çizilen raporda, TSK'nın modernizasyonu için kalıcı ve esnek finansman kaynağı olması öngörülen SSDF'nin sadece bu ihtiyaçlar için kullanılmasının uygun olacağı kaydedildi.

Savunma harcamalarının denetimi

Raporda, savunma harcamalarının, ilgili mevzuat çerçevesinde denetime tabi tutulmasına karşın kamuda, bu harcamaların denetlenmediğine ilişkin bir algı olduğu anımsatılarak, şunlar kaydedildi: "Savunma harcamalarının hiçbir muafiyet ve ayrıcalık olmaksızın gerçekleştirilmekte olduğunun Sayıştay Başkanlığı tarafından uygun platformlarda ve bu denetimlere ilişkin olarak hazırlanan raporlarda ifade edilmesinin söz konusu algıyı ortadan kaldıracağı değerlendirilmektedir.

Diğer bir sorun, Sayıştay denetimi raporlarının TBMM'de uzman bir komisyon tarafından incelenememesidir. Söz konusu raporlar, TBMM'de Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülmektedir. Denetim raporlarının ihtisas komisyonları tarafından incelenmesi uygun olacaktır."

"Gizlilik" kavramının uluslararası ölçüler dikkate alınarak kanun ve yönetmeliklerle yenide düzenlenmesine ihtiyaç bulunduğu belirtilen raporda, şu ifadeler yer aldı:

"Siyasi hedeflerin yerindeliği, etkinlik, verimlilik ve tutumluluk gibi hususlar TBMM'de ve ilgili komisyonlarında görüşülmeli ve sorgulanabilmelidir. TBMM'nin bu görevi layıkıyla yerine getirebilmesi için önündeki engeller kaldırılmalı, bilgi ve uzmanlık kapasitesi artırılmalı ve gerekli şeffaflık sağlanmalıdır. Ancak güvenlik ve savunma söz konusu olduğunda, TSK'nın verilen görevleri en etkili şekilde yerine getirmek üzere hazırlanması gereği, zaman zaman ve ister istemez verimlilik ve tutumluluk ilkelerinin önüne geçebilmelidir. TSK bir şirket gibi düşünülemez. Bu kaygı, Türkiye'ye özgü değildir, her toplumda ve devlette var olan güvenlik ihtiyacından kaynaklanmaktadır."

"Uygulamada seçicilik reformun başarısını engeller"

Raporun kamuoyuyla paylaşılan kısmında yer alan "Sonuç ve Uygulama Esasları" başlıklı bölüm, "Türkiye'nin savunma alanında hızla değişen şartlara kendini uyarlaması zorunludur" cümlesiyle başladı. Savunma reformunun bütünsel bir yaklaşımla başarıya ulaşabileceği kaydedilen raporda, "Uygulamada seçicilik, yani bazı tedbirlerin uygulanmaması reformun başarısını engelleyebilir. Ayrıca devletin, ilgili diğer birimlerinde de savunma alanındakilerle uyumlu reformların gerekli olduğu göz önünde bulundurulmalıdır" ifadesi kullanıldı.

Savunma reformunun çok kapsamlı bir faaliyet olduğunun altı çizilen raporda, sonuç olarak şu hususlara yer verildi:

-Her konuda kesin bir çözüm önermek mümkün olamamaktadır. -Uygulayıcılara alternatif hal tarzları önermenin daha uygun olacağı ve reformun sahiplenilmesini kolaylaştırabileceği değerlendirilmiştir. -Reformun başarısı için siyasi otorite, silahlı kuvvetler ve toplum tarafından sahiplenilmesi elzem görülmektedir. -Bazı beklentilerin gerçekleşmesi zaman alabilir. -Reformun hayata geçirilebilmesi için başlangıçta ilave kaynağa ihtiyaç duyulacaktır. Bununla birlikte reformdan beklenen 'etkinlik ve verimliliğin' getirisinin uzun vadede daha fazla olacağı değerlendirilmektedir. -Reformda, ülke gerçekleriyle çağdaş ülkelerin standartları birlikte dikkate alınmalıdır. -Reform, evrimsel bir süreç olarak düşünülmelidir. -Reforma konu olan alanların birbiriyle yakın ilişkisi nedeniyle, alınacak tedbirlerin uygulanmasında bütüncül yaklaşım önem arz etmektedir. -Etkinlik ve verimliliğin devamı için reformun sürekliliği ve kurumsallaşması esastır.

Reforma ilişkin siyasi kararların alınabilmesi ve yasal düzenlemelerin yapılabilmesi için "yüksek düzeyli bir yürütme kurulu" ve çalışma grupları oluşturulması ve kalıcı bir mekanizmaya dönüştürülmesi önerilen raporda, NATO örneğine yer verilerek, Soğuk Savaşın ardından ittifakın, dönüşüm konusunu 2003 yılında bu yana kurumsallaştırdığına dikkat çekildi. TSK'nın da 2012 yılından itibaren yeniden yapılanma çalışmalarına başladığı, bu kapsamda "TSK 2033 Yeniden Yapılanma Projesi"ni uygulamaya aldığı anımsatıldı.

Sivil ve askerlerin birlikte hazırladığı ilk rapor

Raporun sivil ve asker uzmanlarca hazırlanmasının önemine, "Cumhuriyet tarihinde ilk defa sivil ve asker uzmanların ortak çalışmalarıyla TSK ile ilgili analitik ve eleştirel bir inceleme yapılması ve çözüm önerileri sunulması bu raporun en önemli özelliğini teşkil etmektedir" ifadesiyle dikkat çekildi. Reform çalışma grubunun ele aldığı konularda büyük ölçüde mutabakata vardığı ancak bazı konularda görüş birliği sağlayamadığı belirtilen raporda, farklı görüşlerin en ayrıntılı şekilde tartışıldığı ve değerlendirildiği aktarıldı.

İstişari bir belge olan raporun uygulanıp uygulanmayacağının siyasi iradeye bağlı olduğu vurgulanan raporda, "Diğer müttefik ülkelerle karşılaştırıldığında Türkiye, savunma reformu alanında oldukça gecikmiş bir ülke olarak öne çıkmaktadır. Bu itibarla, reform çalışmalarının ivme kaybetmeden uygulama safhasına geçmesinde fayda mülahaza edilmektedir"

(AA)

Yerel Seçim 2024


En Çok Aranan Haberler