HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

DHA YURT BÜLTENİ-1

1)ERDOĞAN'DAN FAİZ AÇIKLAMASI: BUNU DEĞİŞTİRECEĞİZ, BU İŞİN LAMI CİMİ YOK    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çukurova Bölgesi sanayici ve iş adamlarıyla bir araya geldiği yemekte yüksek faiz oranlarına ilişkin, "Faizin böyle olduğu bir ülkede siz yatırım yapabilir misiniz?

1)ERDOĞAN'DAN FAİZ AÇIKLAMASI: BUNU DEĞİŞTİRECEĞİZ, BU İŞİN LAMI CİMİ YOK

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çukurova Bölgesi sanayici ve iş adamlarıyla bir araya geldiği yemekte yüksek faiz oranlarına ilişkin, "Faizin böyle olduğu bir ülkede siz yatırım yapabilir misiniz? Arkadaşlar bunu değiştireceğiz, bu işin lamı cimi yok. Bir anda üç puan, arkadan bir buçuk puan daha. Şimdi bazıları diyor ki 'Başkanım tam seçim arifesinde bunları kullanmayın, konuşmayın.' Neyi konuşmayacağım? Hakikat neyse, doğru neyse biz bunu konuşacağız" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çukurova Bölgesi sanayici ve iş adamlarıyla akşam yemeğinde bir araya geldi. Yüksek faiz oranlarına değinen Erdoğan, "Şu 24'ünü hayırlısıyla bir atlatalım. 24'ünde siz bu kardeşinize yetkiyi verin, ondan sonra bu faizle, şunla bunla nasıl uğraşılır göreceksiniz. Bu toplantıda açıkça söylüyorum yüksek faizle biz ülkemizi ayağa kaldıramayız. Biz eğer yatırımcıyı güçlü kılacaksak burada düşük faizle bu adımı atmak zorundayız. Çünkü girişimci yüksek faizle neyin yatırımını yapacak? 'Efendim işte bankalar da kazanacak.' Tamam da elin bankaları kazanmıyor mu? Japonya eksi faizle çalışıyor. Amerika'ya geliyorsun ikilerde, bilemedin üçte. Avrupa ikilerde. İsrail sıfır-bir buralarda. Onların bankaları böyle çalışıyor da bize ne oluyor? Şu anda 20'lerde, 25'lere kadar çıkıyor. Faizin böyle olduğu bir ülkede siz yatırım yapabilir misiniz? Arkadaşlar bunu değiştireceğiz, bu işin lamı cimi yok. Bir anda üç puan, arkadan bir buçuk puan daha. Şimdi bazıları diyor ki 'Başkanım tam seçim arifesinde bunları kullanmayın, konuşmayın.' Neyi konuşmayacağım? Hakikat neyse, doğru neyse biz bunu konuşacağız. Doğruyu, hakikati konuşacağız ki sonunda ulaşmak istediğimiz yere ulaşalım. Faizi yüzde 63'ten aldık. O zaman enflasyon yüzde 30'du. İndirdik, indirdik, 4,6'ya kadar indi ve Batı çıldırdı. İşte Gezi olayları öyle başladı. Niye? Türkiye faizi buraya düşürdü, enflasyon buralara düştü. Çılgın Türkler bir şeyler yapıyor. Biz de onlara prim vermedik ama istedik ki burayı iyi tutalım" açıklamasında bulundu.
"GEZİ OLAYLARIYLA BİRLİKTE FAİZ VE ENFLASYON BİR ANDA ÇİFT HANELİ RAKAMLARA ÇIKTI"
Gezi olaylarıyla birlikte faiz ve enflasyon oranının bir anda çift haneli rakamlara çıktığını belirten Erdoğan, "Her zaman söylüyorum ama biz tabii birçoklarıyla bu konuda anlaşamıyoruz. İnşallah 24 Haziran ile birlikte bu işin nasıl olacağını yerlisine de yabancısına da gösterme şansını yakalayacağız. Çünkü bizim ekonomi modelimizin merkezinde özel sektörümüz var" dedi.
"BAKTIM, FELAKET BİR ŞEY. NİYE? BANKALAR DA KREDİ VERMİYOR. ÇOK ENTERESAN"
Programa katılan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun,Türkiye'de gıda sektöründeki bir firmanın durumunu kendisine anlattığına değinen Erdoğan, "Baktım, felaket bir şey. Niye? Bankalar da kredi vermiyor. Çok enteresan. Adamın kredi alacak hali yok. Niye? O şartlarda kredi alamazsın ki ama öyle bir noktaya gelmiş ki yüzde 20, yüzde 25 ile de olsa gene alacak. Niye? Çünkü devasa fabrikaya kilit vurma noktasına gelmiş. Yani bunlar ölümü gösterip, sıtmaya razı ediyorlar. Böyle şey olabilir mi? Ben haber gönderdim, yardımcı ol ve bu devlet bankası. Özel sektör zaten kıl aldırmıyor. Böyle bir noktada. Ben en sonunda Rifat Bey'e dedim ki arkadaş siz kendi üyeleriniz arasında bir seferberlik yapın da bu adamcağızı kurtarın. Çünkü sıradan bir firma değil, marka bir firma. Şimdi buna yazık değil mi? Onun için ben milli seferberlik diyorum. Onun için bu milli seferberlik noktasında yerli ve bunun yanında da kamu bankalarının bu işe yardımcı olması lazım" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:
------------------------------
-Erdoğan'ın konuşması
-Detaylar

Haber: ADANA (DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

2)BAŞBAKAN YILDIRIM: ONLAR KONUŞUR, AK PARTİ YAPAR

Başbakan Binali Yıldırım, seçim çalışmalarını sürdürmek üzere geldiği İzmir'in Karabağlar ilçesinde miting düzenledi. Eski İzmir Pazar yerindeki mitingde ilk olarak Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki konuştu, kentsel dönüşüm ve imar barışı hakkında bilgi verdi. Mehmet Özhaseki, Türkiye'de kentsel dönüşümün bir zorunluluk olduğunu söyledi. Ardından kürsüye Başbakan Binali Yıldırım, çıktı. "Bu coşku heyecan 24 Haziran'ı müjdeliyor Karabağlar" diyen Başbakan Yıldırım, "İzmir ufuk şehir İzmir, bin bir güzellikler şehri İzmir, efeler diyarı İzmir, Ege'nin kalbi İzmir. Sizlere her zaman yanımızda oldunuz. Bütün engelleri sizin desteğinizle aşa aşa geldik. Dağ gibi sorunları dağ gibi hizmetlere dönüştürerek bu günlere geldik. 15 Temmuz'da Karabağlar ayaktaydı. Cumhurbaşkanına, başbakanına, ay yıldızlı bayrağına sahip çıktı. Demokrasiden hukuk devletinden vazgeçmediniz. Demokrasimiz büyüdükçe ekonomimiz büyüdü, refahımızı arttı. İhracatta rekor kırdı, muhalefete sorarsanız 16 yıldır AK Parti bir şey yapmadı. Böyle söylüyorlar, inanıyor musunuz? Buradan soruyorum ey CHP ey muhalefet Konak tünelini kim yaptı? Çevre yolunu kim yaptı? Adnan Menderes Havalimanını kim yaptı? Onlara konuşur ak parti yapar. Bunlarda hiç utanma kalmamış milletin gözüne baka baka yalan söylüyorlar. Millete sormaz mı kardeşim AK Parti Türkiye'nin her köşesini imar edip kalkındırırken siz ne yaptınız? 16 senede yan gelip yattınız. Bol bol konuştunuz. Bunlar yaptıklarımızı inkar ediyor. Milletimizi ise AK partiyi 16 yıldır iktidar ediyor. Siz bunlara 24 Haziran'da hak ettikleri dilden cevap verecek misiniz? Sorunları torunlara bırakmayan parti kimse bu milletin hafızası zayıf diye düşünmesin. Bu milletin hafızası saat gibi işliyor" dedi.
REKOR BÜYÜME GERÇEKLEŞTİRDİK
AK Parti'nin iktidarında her alanda atılım gerçekleştirildiğini belirten Yıldırım, "Hayal bile edilemeyen bir çok projeyi gerçeğe dönüştürdük. İçine kapalı Türkiye'yi dünyaya açtık. Türkiye'yi 3.5 kat büyüttük. İhracatta rekorlar kırdık. Bu yıl 4 aylık büyüme yüzde 7.4 gibi rekor büyümeyle gerçekleştirdik. Bu dünyada bir numara. İşsizlik rakamları da açıklandı sonuçlar ümit verici. Bir önceki yılın Mart ayına göre işsizlik yüzde 1.6 azaldı. 430 bin vatandaşımıza yeni iş bulduk ama işimiz bitmedi. İş bulmak için daha çok çalışacağız. Kalem tutması gereken ellerin terörün tuzağına düşmemesi için yapacak daha çok işimiz var" dedi.
BUNLARIN TEK PROESİ VAR
Muhalefetin tek ortak projesinin olduğunu söyleyen Başbakan Yıldırım, "Şimdi Karabağlar sizlere soruyorum. Muhalefet adaylarının Türkiye'si nasıl bir Türkiye? Bir vizyonu görüşü var mı? Ülke yararına bir düşüncesi, söylediği güzel söz var mı? Projeleri var mı? Hayalleri var mı? Haklarını yemeyelim. Bir tane projeleri var hepsinin ortak projesi Recep Tayyip Erdoğan'ı indirmek. Buna güçleri yeter mi? Karabağlar buna izin verir mi? Bunlar yıkım ekibi gibi çalışıyorlar. Yıkım ekibinin enkazını Pazar günü kaldıralım mı? Biz Türkiye'yi geleceğe taşımaya gayret ediyoruz. Onlar geriye götürmeye çalışıyorlar. Ne diyorlar. 'Türkiye'yi eski sisteme dönüştüreceğiz'. Eski sistem kriz demek, darbe demek vesayet, kumpas demek" diye konuştu.
TERÖR ÖRGÜTLERİNE GÖZ AÇTIRMADIK
Terör örgütlerine göz açtırmadıklarını ifade eden Başbakan Binali Yıldırım, "Suriye'de Irak'ta Kandil'de yuvalanan terör örgütlerine karşı amansız mücadelemiz devam ediyor. FETÖ, PKK, DAEŞ örgütlerine göz açtırmadık. Göz açtırmayacağız şimdi terör mahallinde bitirmek için Münbiç'teyiz. Fırat Kalkanı'ndayız, Afrin'deyiz. Terör nereye kaçarsa ensesindeyiz. Orada bitireceğiz Türkiye'yi tehdit eden şer odaklarını bitirmek bizim boynumuzun borcudur. Terör illetini bu milletin yakasından söküp atacağız. Mehmetçik canı pahasına mücadele ederken bu muhalefet adayları nerede? O nerede biliyor musunuz? Edirne'de terörü destekleyen Selahattin Demirtaş'ı ziyaret ediyor bunun hesabını soracak mıyız? Bunlarını ağızlarından FETÖ, PKK terör örgütüne karşı nasıl mücadele edeceğini söyleyeni duydunuz mu? Aklınızı başınıza alın, Karabağların sillesi ağır olur ha, bunları unutmayın. Bunların tek planları vara Recep Tayyip Erdogan'ı indirmek. Uğraşmayın boşuna o milletin adamı" ifadelerini kullandı.

İLÇE İÇİN İKİ MÜJDESİNİ AÇIKLADI

Başbakan Binali Yıldırım, Karabağlar için müjdelerinin de olduğunu söyledikten sonra "İki tane müjdem var. İzmir Demokrasi Üniversitesi'nin kampüsünü Karabağlar'da kuruyoruz. Bu iş için 650 dönüm araziyi ayarladık. Askeriyenin kullandığı 450 dönüm araziyi de askeriyeden alıyoruz. Karabağlar'a Millet Bahçesi yapıyoruz hayırlı uğurlu olsun. Salih Omurtak Mahallesi'ndeki kentsel dönüşümü başlattık bundan sonra yerinde dönüşüm diğer mahalleler içinde birer birer yapılacak" dedi.

Görüntü Dökümü:
------------------------------
- Miting alanından detaylar
- Başbakan'ın konuşması

Haber: Taylan YILDIRIM / İZMİR (DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

İNCE: TERÖR ÖRGÜTLERİYLE AMANSIZ MÜCADELE EDİLECEK (2)
3)102'NCİ MİTİNG ANTALYA'DA

CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin Hatay mitinginin ardından ikinci durağı, Antalya oldu. Miting alanına giden Demokrasi Bulvarı'ndaki bir üstgeçide asılan pankartta yer alan 'Hayırlı Cumalar Bay Muharrem Her Gün Cuma Kılanlar Derneği' yazısı dikkati çekti. Kepez ilçesindeki Turgut Özal Spor Salonu yanındaki miting alanı, Türk bayrakları ve 'tamam' dövizleri taşıyan binlerce vatandaşla doldu. Sıcak nedeniyle miting alanındaki kalabalığa şapka dağıtıldı. Muharrem İnce, Antalyalılara, "Güzellikler kenti, turizmin başkenti Antalya, kar yağarken denize girilen Antalya, dünyanın göz bebeği Antalya" diye seslendi. Kampanyasının 44'üncü günü ve 102 mitingini yaptığını hatırlatan İnce, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 30'a yakın miting yaptığını aktardı. İnce, "Türkiye'de bir yorgun adam var bir de taze kan var. Türkiye'nin devasa sorunlarını yorgun bir adam çözemez" dedi.
TURİZM HEDEFİNİ AÇIKLADI
Topyekün bir kalkınma başlatacaklarını dile getiren Muharrem İnce, Türkiye'nin dünyada turizmde ilk 10 ülkeden birisi olduğunu kaydetti. İnce, "Turizmi 12 aya yayacağız. Hedefimiz 5 yıl içinde 60 milyon turist ve 60 milyar dolar turizm geliri. Kışın askıda kalan turizm personelini teşvikten yararlanacağız. Mesleki eğitimden geçireceğiz. Turizm bölgelerinin de altyapı bütçelerini güçlendireceğiz. Turizmin kalitesini yükselteceğiz. Barışçı politikayla turizmi güçlendireceğiz. Erdoğan, sen hava atmak için 'Rus uçağını ben düşürdüm' dedin. Ama Rus uçağı Suriye sınırına değil Antalya'ya düştü. Domatesler Rusya'ya gitmez oldu, Rusya'dan turist gelmez oldu. Türkiye'de barış dünyada barış, bölgede barış. Barışacağız hemen, hızla büyüyeceğiz" diye konuştu.
'HAKKINI BİLEN, HALKINI BİLEN, HADDİNİ BİLEN BİR CUMHURBAŞKANI'
Önce hukuk devletini yeniden sağlayacaklarını belirten İnce, mahkemelerin bağımsız olacağını aktardı. Merkez Bankası başkanını parti genel merkezinde ağırlamayacaklarını vurgulayan İnce, şöyle devam etti:
"Partizanlık yapmayacağız. Ülkeyi kalkındırıp halkça bölüşeceğiz. Erdoğan camdan okuyacak. Cam bozulanca bakacak. Ben camdan değil candan konuşacağım. Benim ondan farkım ben kimseyi ayırmayacağım, kimseyi kayırmayacağım, milletin parasını savurmayacağım. Hakkını bilen, halkını bilen haddini bilen bir cumhurbaşkanı olacağım. Haddini bilmeyenlere haddini bildiren bir başkan olacağım. Bu seçimin kaybedeni olmayacak. 81 milyon kazanacak. Erdoğan kazanırsa kavga devam edecek, dolar yükselecek, faiz yükselecek, enflasyon artacak. Suriyeliler Türkiye'de kalmaya devam edecek. Mazot yine pahalanacak. İnce kazanırsa umut gelecek. İnce kazandığında güven ortamı oluşacak. Yatırımlar artacak. Topraklardan bereket fışkıracak. Fabrikaların bacası tütecek."

'YAZLIK SARAYI ENGELLİ ÇOCUKLARA VERECEĞİM'

Cumartesi günü İstanbul mitingine 5 milyon kişi geleceğini belirten İnce, bu mitinge herkesi takımının formasıyla davet etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a eleştirilerini sürdüren İnce, "Erdoğan'dan 5 ay önce vekil oldum. Sonra Erdoğan Başbakan oldu. İlk icraatı 'Benim milletvekillerim halkın arasına oturacak' dedi. Lojmanları sattı, kendisi de gitti Keçiören'de bir apartman dairesinde yaşadı. Bir süre sonra bunu unuttu. Kendisinin özel olduğunu düşünmeye başladı. Çankaya Köşkü'nü beğenmedi gitti saray yaptı. İstanbul'da 5 sarayı kendisine tahsis etti. Yine yetmedi Marmaris'e gitti, 300 odalı yazlık bir saray yaptı. Allah'ın izni, milletin isteği ile Cumhurbaşkanı olduğumda yazlık sarayı kullanmayacağım, onu engelli çocuklara vereceğim" dedi.

'KEKLER ŞEKERSİZ OLACAK'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'kardeşim' dediklerini etrafından uzaklaştırdığını belirten İnce, "Partiyi kurarken kardeşim dediklerinden kimse yanında kalmadı. Ben Rizeliyim diyor ama çayını bile beğenmedi. Kardeşim Esad diyordu şimdi katil Eset diyor. 16 yılda dost kaldığı bir insan gösterin, ben özür dileyeyim. Bütün herkesle kavgalı. Erdoğan'ın heyecanı kalmamış. İnsanlara tepeden bakıyor, kibirli biri. Atanmak isteyen birine 'Git seni Kılıçdaroğlu atasın' diyor. Genç çocuğa katlanıver. Çocuk sayısını, doğurma yöntemini biliyor. Ekmeğin rengini biliyor, her şeyi biliyor ya da her şeyi bildiğini zannediyor. Partisinin adı Adalet ve Kalkınma. Adaleti unuttu, kalkınmayı da, kek var diyor. Çay ve kek Yalova Seyahat'te de var, otobüs mü işletiyorsun? Mars'ta maden arayacağız diyorum o kıraathane açıp kek yiyeceğiz diyor. Şeker fabrikalarını da sattı demek ki kekler şekersiz olacak" dedi.

'1922'DEN SONRA İLK KEZ TOPRAK KAYBETTİ'

Muharrem İnce, Erdoğan'ın 16 yılda devlet adamlığını terk ettiğini belirterek, "Kuşatılan devleti yeniden toparlayacağız. Osmanlı İmparatorluğu ile 1699'da başlayan toprak kaybedişi, 223 sene sürdü. 1922'de Mustafa Kemal dur dedi bu gidişe. İlk kez 1922'de kaybetme bitti ve kazanma başladı. Türkiye 95 yılda ilk kez bunların döneminde toprak kaybetti. Süleyman Şah türbesinin bulunduğu toprağını kaybetti. Onun hayalleri yok. Ben çocukları iyi eğitmek istiyorum. Fakir fukarayı kandırıyorlar. İnce seçilirse o sosyal yardımları keser. Sarayda olan sensin milletin evladı benim, niye keseyim. Cumhurbaşkanı seçildiğimde yardımları enflasyon oranında artıracağım" diye konuştu.

HAVA DURUMU, 'YAPARSIN AŞKIM' BİLE SENİ GEÇMİŞ

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a televizyona çıkma teklifini yineleyen İnce, "Erdoğan'a yurdun dört bir köşesinden sesleniyorum. Erdoğan tencerede et yok, dert var. Aş yerine taş kaynıyor. Soğan 5, patates, 6 lira, kuru fasulye 10 lira, ekmek yok. Sende kek var. Televizyon kanalına çıkıp konuşalım. Söz diplomanı sormayacağım. Bir tek şey soracağım soğan, patates ve ekonomiyi konuşacağız. Geçenlerde 'Benimle televizyona çıkarsa reytingleri artar' diyor. Hangimiz daha fazla izleniyoruz diye baktım, ben Erdoğan'dan 4 kat fazla izleniyorum. Erdoğan'ın programı olduğu zaman izlemede 34'üncü olmuş. Hava durumu, 'Yaparsın Aşkım' bile seni geçmiş. Gel benimle televizyona çık. Havan olsun. Hani sen dünya lideriydin. Seni gidi seni. Sen çakma dünya liderisin" diye konuştu.

'BAKANLAR KURULU'NDA AK PARTİLİ DE OLACAK'

Seçildiğinde ilk hafta Bakanlar Kurulu üyeleri ve cumhurbaşkanı yardımcılarını açıklayacağını kaydeden İnce, "Bakanlar kurulunda sadece CHP'liler olmayacak. Herkes kendini görecek orada. Sadece CHP'liler oy vermiyor bana. Ak Partili bakan da yapacağım" dedi.

VATANDAŞ 'POLİS MİTİNG ALANINA ALMIYOR' DİYE SESLENİNCE

Sahneye seslenen bir vatandaşın polisin miting alanına girişe izin vermediğini söylemesi üzerine İnce, "Acaba sıkışık olduğu için mi polis arkadaşlarım böyle yaptı? Polis yanlış iş yapmaz ben buna inanıyorum" diye seslendi. İnce, Hatay'da açıkladığı vaatlerini Antalya mitinginde de yineledi. İnce, konuşmasının ardından vatandaşlara karanfil attı.

Görüntü Dökümü
-------------------
-Alandan detay görüntüler
-Muharrem inceden detay görüntü
-Pankart ve çocuklardan detay görüntü

Haber:Hasan DEMİRBAŞ- Kamera: Emrah GÜL/ANTALYA(DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

AKŞENER: BANA TALİMAT VERECEK KİŞİ HENÜZ ANASININ KARNINDAN DOĞMADI (EK)
4)'ABBAS YOLCU'

İYİ Parti'nin Cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener, Düzce'nin ardından geldiği memleketi İzmit'te Milli İrade Meydanı'nda halka seslendi. Seçimi getirenin de pişman olduğunu belirten Akşener, "24 Haziran'da bir seçim var, seçimi getirenler de pişman. Bu defa asabiyeti gördüğüm zaman, Türkiye'de iktidar partisini yönetenlerin, Sayın Erdoğan'daki asabiyeti gördüğümde anlıyoruz ki Abbas yolcu. Gitmesi lazım, çok yoruldu. Türkiye'nin ekonomisinin içine tükürdüler, eğitimin içine tükürdüler, Türk ordusunu darmadağın ettiler. 16 yılda ne yaptılar? Bir ekip kurdum, tek tek incelendi. İnşaat yapmışlar. Kocaman adalet sarayları yapmışlar, içinde adalet yok. Her şehre üniversite binası yapmışlar, içinde hoca yok. Milyar dolarlık fabrikaları satmışlar. 16 yılda 2 trilyon dolar vergi toplamışlar hepinizin cebinden ve sonuç olarak Kocaeli'ne hiçbir şey gelmemiş. Bir sanayi şehrinde genç işsizlik neden büyük sorun? Yatırım yapılmamış. Türkiye'nin kaynakları, potansiyeli var. Türkiye'de yönetim değişikliği olduğu andan itibaren Türkiye ayağa kalkar, koşar, yürür. Önce israfın önü kesilecek, sonra yatırım, sonra yolsuzluk ve rüşvetin önüne geçilecek" dedi.

'BUNLAR ALIŞMIŞLAR BEDAVA YAŞAMAYA'

Akşener, israfı keseceklerini belirterek, şöyle konuştu:

"Ben 'TİKA'yı kapatalım' demedim. Binali Bey duruma dahil oldu. TİKA'yı kapatacağımı söyledi. TİKA'yı kapatacak yalanını söylerken Pensilvanya'dan talimat aldığımı söyledi. Bu gol kaçmaz. Bir başbakan hem yalancı hem iftiracı. Gereğini yapmadığı için de bostan korkuluğu durumu var. Bir; benim milletimin dışında talimat verecek şahıs anasından doğmadı. Madem Pensilvanya'dan talimat almışım, gereğini yapacaksınız. Yapmayan şerefsiz alçaktır. TİKA 36 milyar TL, bir yılda cebinizden harcıyor. Ekvador'da ismini söyleyemediğim bir şehrin Haliç'ini temizlemiş. Burada bir cebellezi var. 2018 bütçesini inceledik, Milli İstihbarat Teşkilatı'nın bütçesi 2,3 milyar TL, Sağlık Bakanlığı 38 milyar, TİKA'nın 36 milyar TL bütçesi. Geldiğim nokta şu; Bunlar alışmışlar bedava yaşamaya, bunu kestiğinizde Türkiye'nin kaynakları size yeter."

'BİZ ASLA EZİK OLMADIK'

Rumelilerin sabırlı olduğunu, ancak asla ezik olmadığını ifade eden Meral Akşener, şunları kaydetti:

"Bu toprağın kızı olarak, bu şehrin yetiştirdiği kızınız olarak elbette sizden cumhurbaşkanlığı için oy istiyorum. Aynı zamanda İYİ Parti Genel Başkanı olduğum için milletvekilleri adaylarımız için de oy istiyorum. Biz Rumeliler sabırlı insanlarızdır ama biz asla ezik olmadık ve ezik olmak bizim için mümkün değil. Atatürk'ü kıskanmaktan vazgeçin kardeşim, onun gibi olmak mümkün değil. Ordunun en güzide askerlerini içeri attın, İlker Başbuğ'u terör örgütü başı olarak hapse attın. Bunların bitirilmesi için, Türkiye'nin huzura ermesi için, 25'inde rahat nefes alınabilmesi için oylarınıza talibim. Allah'ın izniyle başaracağız."

Görüntü Dökümü
-------------------
-Akşener'in gelişi
-Detaylar

Haber-Kamera: Ergün AYAZ-Dinçer AKBİR-Alişan KOYUNCU / KOCAELİ (DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

5)BAHÇELİ: ÇATILARI ZİLLET OLANLAR HAYAL ÂLEMİNDE YAŞIYORLAR

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Samsun'dan sesleniyorum; zemheride yoğurt isteyen, cebinde inek taşır. Bu nedenle çatıları zillet olanlar hayal âleminde yaşıyorlar. Kökü ve kimliği bulanık olanlar, baltayla taşa vuruyorlar. Fikri ve zikri karışık olanlar, davetsiz gelenin döşeksiz oturacağını bilmiyorlar" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 24 Haziran'da yapılacak cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimleri için ilk mitingini 'Çırpınırdı Karadeniz bakıp Türk'ün bayrağına' sloganıyla Samsun'da düzenledi. Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde, Bahçeli'nin konuşmasından önce saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu. Mitinge, Türkiye Muharip Gaziler Derneği Samsun Şube üyeleri de katıldı.
'BU TOPRAKLARDA TUTUNMANIN BEDELİNİ KANIMIZLA ÖDEDİK'
Konuşmasında bağımsızlığın bir milletin namusu olduğunu belirten Devlet Bahçeli, "Bayrak ise bir milletin bağımsızlık sembolüdür. Türk milleti tarihin hiçbir döneminde bağımsızlığına leke sürmedi, bayrağını düşürmedi. Dünden bugüne zaman oldu aç kaldık, bazen açıkta gezdik ama asla muhtaç olmadık. Nefsimize teslim olup, nesillerimizi teslim etmedik. Üç kuruşluk menfaatlere tarihi haklarımızı değişmedik. 'Gemisini kurtaran kaptandır' demedik. Eyyamcı, neme lazımcı, çıkarcı olmadık. Bu topraklarda tutunmanın bir bedeli vardı, bunu kanımızla ödedik. Bir devlete, bir millete, bir bayrağa sahip olmanın şartları vardı, nitekim gereğini alnımızın akıyla, bileğimizin hakkıyla yerine getirdik. Yastığımız taştan, yorganımız topraktan da olsa vazgeçmeyiz bu vatandan, taviz vermeyin al bayraktan" dedi.

'ZEMHERİDE YOĞURT İSTEYEN CEBİNDE İNEK TAŞIR'

Türk düşmanlarının el ele verip aynı hizaya girdiğini ifade eden Bahçeli, "Türkiye'ye diş bileyen çevrelerle aynı havzada buluşup, beraberce cephe alıyorlar. CHP, İP, HDP, PKK, FETÖ toplanmışlar, hep aynı kirli söylemi tekrarlıyorlar. Bunların birbirinden farkı yoktur. Bunlarda hayır yoktur. Gelecek yoktur asla umut yoktur. Biz 'Cumhur İttifakı' diyoruz; yıkım koalisyonu Cumhuriyetin altını dinamitlemekle uğraşıyor. Biz 'bağımsızlık' diyoruz; zillet ittifakı bağımlılığa ve tutsaklığa hizmet ediyor. Cumhurbaşkanı seçiminin ikinci tura kalacağını söylüyorlar. TBMM'de çoğunluğu kazanacaklarını ileri sürüyorlar. Eski sisteme geri döneceklerini iddia ediyorlar. Atalarımız ne güzel de ifade etmiş; 'Olsa ile bulsayı ekmişler, yel ile yuf bitmiş'. Yoktan da yonga çıkmazmış. Samsun'dan sesleniyorum; zemheride yoğurt isteyen, cebinde inek taşır. Bu nedenle çatıları zillet olanlar hayal âleminde yaşıyorlar. Kökü ve kimliği bulanık olanlar baltayla taşa vuruyorlar. Fikri ve zikri karışık olanlar davetsiz gelenin döşeksiz oturacağını bilmiyorlar. Cumhurbaşkanı seçimi eğer ikinci tura kalırsa PKK kimi destekleyeceğini açıkladı. İçimizden devşirilmiş bazı isimler PKK'nın dümenine nasıl tutunduklarını gösterdi. FETÖ; HDP, İP ve CHP lehine zaten faal şekilde çalıştığını çoktan beyan etti. Çam ağacından ağıl, el çocuğundan oğul, bunlardan da asla adam olmaz. Zillet ittifakından Türkiye Cumhurbaşkanı çıkmaz. Allah'ın izniyle 24 Haziran'da Türkiye Cumhuriyeti'nin 13'üncü cumhurbaşkanı ilk turda seçilecek, o isim de Recep Tayyip Erdoğan olacaktır" ifadelederini kullandı.

Aklını milletten alan Cumhur İttifakı'nın Türk milletinin özlemlerinden doğduğunu dile getiren Bahçeli şöyle devam etti:

"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi de milli bekamızın güvenceye alınma ihtiyacından ortaya çıktı. Soruyorum sizlere; zalimlere karşı bir miyiz, hainlere karşı beraber miyiz, FETÖ'ye, PKK'ya, bunların siyasetteki taşeronlarına karşı aynı safta mıyız? 15 Temmuz'da vatan parçalanıyordu, tıpkı 1919'da olduğu gibi. 15 Temmuz'da bayrak soluyor, devlet çöküyordu, tıpkı 1919'da yaşandığı gibi. Neredeyse Türkiye iç kargaşa ve çatışma ortamına sürükleniyordu. Bağımsızlığımız elimizden kayıp gidecekti. 19 Mayıs 1919'dan öç alınacaktı. FETÖ, müstevlilerin yarım kalan emellerini tamamlamak için ateşe, silaha, bombaya sarılmıştı. Ederi bir dolar olan hainler TBMM'yi bombaladılar. Cumhurbaşkanlığı yerleşkesine, MİT ve emniyet binalarına kurşun yağdırdılar. 251 vatan evladını şehit ettiler. 2 bin 194 vatan evladını yaraladılar. Hiç böyle bir durumla karşılaşmamıştık. Türk Silahlı Kuvvetleri'ne sızan küçük ve dar kadrolu bir ihanet çetesi acımasızca Türkiye'ye saldırdı. Oluk oluk kan döktüler. Askeri kamuflaj içine saklanan alçaklar tarihi varlığımıza az daha kastediyorlardı. Bekamızı infaza kalkıştılar. Böylesi bir durum karşısında Türk milleti tepkisiz kalamazdı. Türk milliyetçileri sessiz ve hareketsiz duramazdı. İşgal teşebbüsüne karşı en sert duruşu gösterdik. Darbeci teröristlerin önünü kestik. Aziz milletimiz bir kez daha 'Ya istiklal ya ölüm' dedi, FETÖ'cüleri doğduğuna pişman etti. Zulüm püskürtüldü. İşgal denemesi, ihanet seli tersine çevrildi. Türk milleti mukaddesatına sahip çıktı. Samsun al bayrağını indirtmedi. 15 Temmuz'dan sonra devletin ve milletin güvenliğini en üst düzeyde temin etmek mecburiyetti. Çünkü hainler durmayacaktı. Türkiye'ye kefen biçen şerefsizler vazgeçmeyecekti. İşte bu gelişmeler karşısında Türk milletinin nefsi müdafaa gayretinden, egemenlik haklarını muhafaza gayesinden yeni bir hükümet sistemi tecelli etti."

Cumhur İttifakı'nın milli aklın ürünü olduğunu belirten Bahçeli, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, bu aklın sonucudur. Cumhur İttifakı adaletin, ahlakın, sabrın, huzurun, sükûnetin, istikrarın, birliğin güvencesi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ise bu güvencenin hareket ve yönetim merkezidir" dedi.

Terörizmle çok boyutlu süren mücadelenin başarısı için yeni hükümet sisteminin kurum ve kurallarıyla 24 Haziran'dan sonra uygulamaya geçmesi gerektiğini kaydeden Bahçeli, şöyle dedi:

"Menbiç'teki duruşumuz, Afrin'deki cesaretimiz, El Bab'daki tavrımız, Kandil'deki azametimiz için Türkiye yol kazasına uğramamalı, 24 Haziran'dan sonra daha güçlü bir şekilde yoluna devam etmelidir. Şimdi soruyorum; 24 Haziran'a hazır mısınız? Sandığa gidecek misiniz? Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne bir kez daha destek verecek misiniz? Cumhur İttifakı, millet aklı deyip, TBMM'de güçlü MHP'ye 'Evet' diyecek misiniz? Sizlere güveniyorum, sizlere inanıyorum. Biliniz ki, varlığınız her zaman gücümüze güç katıyor. Cumhur İttifakı'nın fedakârlığı, aziz milletimizin iradesiyle şekillenen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Türkiye'ye inancın, milli vicdana sadakatin ifadesidir. Bu yüksek inanç ve sadakat, muazzam bir kudretten nasıl bir mücadele yöntemi çıkabileceğinin de eşi bulunmaz bir örneğini teşkil edecektir. Türkiye, 24 Haziran'dan sonra rahat bir nefes alacaktır. Hainler sinecek, Türk düşmanları felç geçirecektir. Milliyetçi Hareket Partisi, Türkiye'nin yeniden inşası konusunda sorumluluk almaktan, üstüne düşeni yapmaktan bir an olsun tereddüt göstermeyecektir. Biz Türkiye için varız."

Görüntü Dökümü
-------------------
-Alandan detay
-Vatandaşlardan detaylar
-MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin vatandaşları selamlaması
-Detaylar

(SÜRE:3.05 Dk) (BOYUT:346.62 MB)
Haber-Kamera: Yaprak KOÇER-Gökhan İÇKİLLİ/SAMSUN, (DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

6)BULDAN: 24 HAZİRAN'DA OYLARINIZA SAHİP ÇIKIN

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, geleceği belirleyeceğini belirttiği 24 Haziran'daki seçimde oylara sahip çıkılmasını istedi.
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Gaziantep'te partisince 15 Temmuz Demokrasi Meydanı'nda düzenlenen mitinge katıldı. Mitingde konuşan Buldan, seçmenlere sandıklara sahip çıkma çağrısında bulundu. 24 Haziran'dan sonra yürek yüreğe vererek mücadeleyi hep birlikte yürüteceklerini ifade eden Buldan şöyle konuştu:
"Sizlerden 24 Haziran'da hepinizden isteğimiz ve talebimiz oylarınıza sahip çıkın, sandıklarınıza sahip çıkın. Hala müşahit eksikliğimiz olduğunu biliyoruz. Sizlerden rica ediyorum buradan çıktıktan sonra her biriniz müşahit olmak için partimize başvuru yapın. Bu, bizim kaderimizi, geleceğimizi belirleyecek. Bu gelecek, Türkiye halklarının geleceği olacak. Bu gelecek, Türkler'in ve Kürtler'in bir arada kardeşçe yaşayacağı bir ülke olacak. Bu ülkeyi, herkesin birbirine öfkeyle baktığı bir ülke olmaktan çıkaracağız. Alevilerin ve Sünnilerin bir arada barış içinde yaşayacağı ülke olacak. Bu görev ve sorumlulukla, HDP'nin belirlediği milletvekili adaylarımızı mutlaka parlamentoya göndereceğiz. Onlar sizin sesiniz olacak. Sizi sorunlarınızı her alanda her yerde dile getirecekler."

Görüntü Dökümü
-------------------
- Miting alanı
- Pervin Buldan'nın konuşması
- Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Mustafa KANLI-GAZİANTEP-DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

7)ÇAVUŞOĞLU: KANDİL'İ DE DÜMDÜZ EDECEĞİZ'

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Antalya'da Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birliği'nin (TESCOMB) akşam yemeğinde esnafla buluştu. Mimar Sinan Kültür Merkezi'nde düzenlenen esnaf buluşmasında konuşan Bakan Çavuşoğlu, Kandil ve Münbiç operasyonlarıyla ilgili açıklamalarda bulundu. PKK-YPG'yi "Haddinizi bilin haddinizi bilmezseniz Afrin'de tepenize bineriz. Bir gece ansızın gelebiliriz" şeklinde uyardıklarını belirten Çavuşoğlu, "Bir gece ansızın tepelerine binmedik mi? Şimdi hedefte Kandil var. Kandil'de de tepelerine bineceğiz. Kandil'i de dümdüz edeceğiz" dedi.
'KÜRT KARDEŞLERİMİZLE PROBLEMİMİZ YOK'
"Bizim Kürt kardeşlerimizle problemimiz yok. Suriye'de de, Irak'ta da, Türkiye'de de yok" diye sözlerini sürdüren Çavuşoğlu, "Bir tane bile takipte olan Doğu ve Güneydoğu'da esnafımız yok. Bizim Kürt kardeşimiz dürüsttür, inançlıdır. Onların da başına bela olan PKK'yı Kandil'de de inlerine gömeceğiz. Bu da bizim görevimizdir. Bana geliyor ve diyorlar ki, 'Suriye'de Kürtleri vuruyorsunuz.' Ne diyorsunuz siz, hangi Kürt'ten bahsediyorsun. Türkiye'de YPG-PKK'nın zorla sürgüne gönderdiği 400 bin Kürt var. Niye gelip bunun hakkını savunmuyorsun da teröristin hakkını savunuyorsun. Onlar oralara niye dönemiyor. Hani bunlar Kürtlerin haklarını savunuyorlardı? Neden 400 bin Kürt PKK-YPG'nin kontrol ettiği bölgelere, Kobani'ye bile dönemiyor. Çünkü o Kürtleri istemiyor PKK. Kendisi gibi Marksist, komünist, ateist ve başkalarının maşası olacak. Bizim derdimiz teröristlerdir."
Bakan Çavuşoğlu şimdi Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Münbiç'e girdiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Münbiç'teki kahramanlarımızın size selamı var Antalya. Ne dedik, 'ya bunları çıkartacaksınız, ya biz çıkartacağız, gereğini yapacağız.' Şimdi 'oturalım anlaşalım, birlikte yapalım' dediler. Ha birlikte mi yapacağız, varız, güvene dayalı. Artık oyalama devri bitti. Artık topu tacı atma devri bitti. Çıkardım, çıkaracağım yok. Başında duracağız, silahları alınacak, oradan defolup gidecekler. Ha, Münbiç bitti, her şey bitti değil. Bir terör koridoru oluşturulmaması için Münbiç önemli stratejik bir yer. Ama bizim için önemli olan başka bir şey daha var. Sınırımızın öbür tarafında terörist istemiyoruz. Münbiç'ten sonra Rakka da dahil tüm YPG'nin kontrol ettiği yerlerden, Suriye topraklarından YPG'yi, PKK'yı defedeceğiz. Sadece Münbiç değil. Münbiç sadece bir model, yol haritası. İşte artık bunları başarabilen bir Türkiye var."

Görüntü Dökümü
--------------------
- Salondan detay
- Bakan Çavuşoğlu detay
- Bakan Çavuşoğlu konuşma

Haber: Mehmet ÇINAR- Kamera: Mehmet KILIÇASLAN / ANTALYA-DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

8)ÇAVUŞOĞLU, BUCAK'TA MİTİNGE KATILDI

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Burdur'un ardından partisinin düzenlediği miting dolayısıyla Bucak ilçesine geldi. Cumhuriyet Meydanı'nda kurulan platformda vatandaşlara seslenen Bakan Çavuşoğlu, Türkiye'nin tüm hainlerin nerede olursa olsun tepesinde olduğunu söyledi. Kim tehdit oluşturursa hesabını sorabilecek bir Türkiye olduğunu aktaran Çavuşoğlu, "O Türkiye'nin Recep Tayyip Erdoğan diye bir lideri var artık. Vakit Türkiye vakti. 16 yıl önce yola çıkarken de 'Türkiye vakti' demiştik. 16 yıldır yaptıklarımız sağlam bir temel, 1979 yıllarına göre kıyaslarsak müthiş. Hayal bile edilemeyenleri yaptık" dedi.

'CHP'NİN İÇİNDE PKK SEMPATİZANI MİLLETVEKİLLERİ VAR'

Meydana çıkanların Türkiye için bir projeleri olmadığını kaydeden Çavuşoğlu, şöyle dedi:
"Bunları ipleri elinde tutanlar birleştirdi, zıt kardeşleri. 'Beraber olacaksınız ona göre.' Nasıl oluyor da Temel Karamollaoğlu CHP ile ittifak yapabiliyor. Bunun arkasında hangi güç var? CHP kiminle ittifak yapıyor, ben defalarca söyledim dava açın dedim, bugün de söylüyorum CHP'nin içinde PKK sempatizanı milletvekilleri var. CHP'nin içinde DHKP-C'li milletvekilleri var. Zaten bugün DHKP-C'nin PKK ile bir farkı var mı? Yok. Ön seçimle geldiler. Bir tarafta terörle mücadele edenler Cumhur İttifakı, bir tarafta PKK'lıları hapisten çıkarmaya çalışanlar. Bunların içerisinde sözde milliyetçi geçinenler de var. Sözde milliyetçilerle hapisteki PKK'lıları dışarı çıksın noktasına kim getirdi acaba. Bunların amacı farklı. Bunlar Recep Tayyip Erdoğan gitsin ve gerisi tufan diyorlar."
Bakan Çavuşoğlu, Bucak'a yönelik yatırımlar ve projelerin devam edeceğini de belirtti. Bakan Mevlüt Çavuşoğlu konuşmasının ardından Burdur'dan ayrıldı.

Görüntü Dökümü
------------------------
- Bakan Çavuşoğlu'nun konuşması

HABER- KAMERA: Halim AKCA/BUCAK (Burdur), (DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

9)ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ÖZHASEKİ 'İMAR BARIŞI'NI ANLATTI

İZMİR'in Bornova ilçesinde vatandaşlarla buluşan Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, milyonlarca insanı ilgilendiren 'İmar Barışı'nı vatandaşlara anlattı. Bakan Özhaseki, "Yapı Kayıt Belgesi iskan yerine geçiyor. Bir daha belediyelere gitmenize gerek yok. 'Elime düşsün de canına okuyayım' diyen çok belediye var. Sakın ha kanmayın bunlara" dedi.
'TEMBEL ADAMLAR KADER DİYOR'
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Doğanlar Mahallesi'nde buluştuğu vatandaşlara 'İmar Barışı'nı anlattı. Son yüzyıl içerisinde 56 tane 6 ve üzeri büyüklüğünde deprem olduğunu ve bu depremlerde ölen insan sayısının 83 bin, maliyetin ise 100 milyar doların üzerinde olduğunu söyleyen Bakan Özhaseki, "Deprem olduktan sonra tembel adamlar 'kader' diyorlar. Böyle kader olmaz. Bizim neyimiz eksik. 50 ve 60'lı yıllarda göçler olmuş, gelmişiz hepimiz bir yerden. Allah'ın takdiri başımızın üzerine ama oturduğumuz yerleri sağlam yapmak bizim elimizde. 50- 60-70'li yıllarda rastgele yaptığımız evlerin bize mezar olmaması için kentsel dönüşüme bir an önce girmeliyiz. Bu amaçla hem evlerimizi sağlıklı hale getirmek hem de emin vaziyete evimizde oturabilmek amacıyla uzun bir yasa zinciri hazırladık. Kentsel dönüşümü hızlandıracak teşvikler, kira yardımları dahil olmak üzere yapı kayıt belgesi hazırladık ve çıkardık" dedi.
BİNAYLARIN YÜZDE 25'İ YASAYA UYGUN

Bakan Özhaseki, Türkiye'de 26 buçuk milyon civarında ev ve işyeri bulunduğunu belirterek, "Bunların yasaya uygun olanı yüzde 25 civarında. Geriye kalanlarda aykırılıklar var. Nasıl var? Hazine üzerinde oturuyor bu sıkıntı. Kaçak durumuna düşüyor. İkincisi, arsayı almış, üzerine bir şey yapmış ama ruhsat yok. Ruhsat olmayınca iskan da yok. Kendi parasıyla almış adam. Belediyelere düşen yol göstermekti, yapmamışlar. Belediye başkanlığımda sabredin 3 aya kadar ben size arsa çıkaracağım dedim. 150 bin liraya herkese arsa verdim. Sonra yollarını, parkalarını, camisini yaptım. Zorda olanların hepsine yardım ettim. Binlerce konut yapıldı ama bir tane gecekondu yapılmadı" diye konuştu.

'YAPI KAYIT BELGESİ İSKAN YERİNE GEÇİYOR'

80 milyon vatandaşın 50 milyonun devletle ihtilaflı olduğunu söyleyen Bakan Özhaseki, "Ya para cezası var ya elektrik su bağlatamıyorlar. Mülkiyetine geçememiş. Yapı kayıt belgesi adı altında yasa çıkardık. Vatandaş kendi rızasıyla gelir, imara aykırı olduğunu söyler, değeri tespit eder. Yüzde 3 devlete verir, devletle helalleşir. 100 metrelik gecekonduda oturan kardeşimiz 600 lira ile çarpacak metrekaresini. E-devlet şifresiyle girecek, adını soyadı yazdıktan sonra ada, parsel numaralarını yazacak ve yapı sınıfını seçecek. Bunu kendisi bildirecek. Sonra senenin sonuna kadar bu para yatabilir. 6 ay var. Bunu yatırdığında devlet kendisine yapı kayıt belgesi verecek. Bunun için kimsenin kapısına, mühendis bürolarına gitmeye gerek yok. Yapı kayıt belgesi iskan yerine geçiyor. Elektrik, su bağlanabilir. Bir daha belediyelere gitmenize gerek yok. 'Elime düşsün de canına okuyayım' diyen çok belediye var. Sakın ha kanmayın bunlara. Kat mülkiyetine de geçmek istiyorsanız kendi aranızda anlaşıp kat mülkiyetine geçebilirsiniz. Kat mülkiyeti aldığınızda ev tapusu almış oluyorsunuz, ev olarak satabiliyorsunuz. Size karşı açılan dava varsa düşüyor, para cezası varsa düşüyor" dedi.

'HEDEFİMİZ ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEM 500 BİN KONUTU YIKIP YENİDEN YAPMAK'

Birçok yerde kentsel dönüşüme belediyelerin girmediğini ifade eden Bakan Mehmet Özhaseki, "Belediyeler girmiyor, 'riskli bu iş' diyor. 'Vatandaşı kim dinleyecek' diyor. Böyle bir işe girmediklerinden vazifelerini yapmıyorlar. Sonra diyorlar ki 'Kentsel dönüşüm değil ranstal dönüşüm yapıyorlar' Allah seni ıslah etsin. Belediye başkanlarının birinci görevi kentsel dönüşüm yapmak, evlerimizi depreme hazırlamak. Allah korusun deprem geldiği zaman sevdiklerimizi alıp götürüyor. Ülkemizi depreme hazır hale getirmemiz lazım. Gece gündüz bu yasaları bu yüzden yaptık. Hedefimiz önümüzdeki dönem için yılda 500 bin konutu Türkiye'de yıkıp yeniden yapmak. Buna gücümüz yeter, imkanımız var. Belediyelerimiz proje getirdiklerinde bir tek şart istiyoruz; bütün malzemeleri yerli kullanacaklarına dair söz verecekler. Lambaları Çin'den, Kore'den getirmeyecekler. İnşaatta en iyi ülkelerin başında geliyoruz" dedi.

'KARARLI DAVRANDIK VE O KATİLLER SÜRÜSÜNÜ TEMİZLEDİK'

Gündeme ilişkin de açıklamalarda bulunan Bakan Özhaseki, "Son 2-3 yıl içinde PKK tehdidiyle karşı karşıya kaldık. Aslında 50 yıldır vardı. Geçtiğimiz haziran seçimlerinde bunlara akıl verdiler. Bunlara dediler ki 'Siz çukurlar kazın, sonra arkasına geçin askeri polisi sokmayın. Öz yönetim ilan edin' Türkiye'den, Irak'tan, Suriye'den koparacakları parçalarla terör devleti kuracaklardı. Biz kararlı davrandık ve o katiller sürüsünü temizledik. Ülkemizin dört köşesinde güvenlik var, rahatça sokaklarda gezilebiliyor. İçişleri Bakanlığı terör örgütüne katılanları 45 kişi olarak açıkladı, bir önceki senelerde daha fazlaydı. Artık katılanlar olmuyor. Artık bomba atamayacaklar, sızma yapıp suikastlar düzenlemeyecekler" dedi.

'ANA MUHALEFET BUNLARA DESTEK VERMEKTE BEİS GÖRMÜYOR'

Konuşmasının sonunda muhalefeti de eleştiren Bakan Özhaseki, "Batının tavrını anlıyorum değerlerimize düşmanlar, oyun oynuyorlar. Ama içimizdeki insanların bunlara destek vermesini anlamıyorum. PKK gibi katil örgüt var mı var. Gelin görün ki ana muhalefet bunlara destek vermekte beis görmüyor. FETÖ'ye bir cümle söylemeyenleri yadırgıyorum, 'Ben Öcalan'ın heykelini dikerim' diyen birini 'Cumhurbaşkanlığı yardımcısı yapacağız' diyen insanları yadırgıyorum. Böyle katiller sürüsene yüz vermek eski Türkiye'ye dönmek demektir" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
------------------------
- Vatandaşlardan görüntü
- Bakan Özhaseki'nin konuşmasından görüntü
- Genel ve detay görüntü

Haber - Kamera: Mehmet GÜNEY / İZMİR, (DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

10)MAHİR ÜNAL: DAHA 20 SENE BURADAYIZ, HESAPLARINI ONA GÖRE YAPSINLAR

AK PARTİ Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, 16 yıldır Türkiye'yi çok iyi yönettiklerini belirterek, "Allah'tan bir şey olmazsa daha 20 sene buradayız. O yüzden arkadaşlar hesaplarını ona göre yapsınlar çünkü Türkiye ile ilgili çok hayallerimiz var, Türkiye ile ilgili yapacak çok işimiz var" dedi.
Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü; Kahramanmaraş, Gaziantep, Osmaniye, Kilis, Malatya, Sivas, Kayseri, Şanlıurfa, Adana ve Elazığ'daki yerel medya mensuplarını Kahramanmaraş'ta düzenlediği yerel medya buluşmalarında bir araya getirdi. Genel Müdürü Mehmet Akarca'nın ev sahipliğinde yapılan toplantıda AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
'Cumhur İttifakı'nda farklı görüşler olduğunun belirtilmesi üzerine Mahir Ünal, 'Cumhur İttifakı'nın masa başı protokol ve anlaşma üzerine bina edilmediğini, iki farklı siyasi partinin milletin bekası, Türk bayrağının bağımsızlığın işareti olarak dalgalanmaya devam etmesi adına uzlaştığı milli bir mutabakat olduğunu söyledi. Ünal, "Cumhur İttifakı', masa başında oluşturulmuş bir ittifak değildir. 'Cumhur İttifakı', 15 Temmuz ruhu ve Yenikapı şuurunun oluşturduğu bir millet aklının sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Bir toplumsal ve siyasal dayanağı, yaslandığı bir tarihsel dayanağı vardır. Milletin hassasiyetleri, milletin değerleri, devletin bekası, bu aziz milletin hayalleri ve hedefleri üzerine inşa edildiği için Cumhur İttifakı'nda tabiki farklı görüşler olacak. Tabiki farklı düşünceler olacak. Bakın biz muhalefete siyasi görüşlerinden dolayı tepki göstermiyoruz. Bunu altını çizerek söylüyorum. Biz, CHP'ye ve diğer siyasi partilere siyasi görüşlerinden dolayı tepki göstermiyoruz. Bizim onlara tepki göstermemizin temel sebebi; Türkiye'nin, Türkiye'nin ani çıkarlarının, bu aziz milletin hassasiyetlerinin yanında durmadıklarından dolayı, milli ve yerli görüş sergilemedikleri için milletin ağzıyla konuşma yerine Türkiye düşmanlarının, Türkiye karşıtlarının ağzıyla konuştukları için biz onlara tepki gösteriyoruz" diye konuştu.

Terörle mücadeledeki kararlığının devam edeceğini belirtip, Kandil'e gerçekleştirilen operasyonun Zeytin Dalı Harekatı'ndan hemen sonra başladığını hatırlatan Ünal, "Seçim çalışmaları başladı diye terörle mücadelemize ara mı vereceğiz? Devlet tabii ki terörle mücadelesine devam edecek. Yeni dönemde biliyorsunuz meclis ile hükümet, keskin kuvvetler ayrılığı ile birbirinden ayrılıyor. 'Keskin kuvvetler ayrılığı' dediğimiz şey bunların arasındaki bağı koparmak mı? Hayır. Orada bir denge fren sistemi, bir denge uyum sistemini oluşturuyoruz. Zaten bu sistemin de güzelliği burada. Şimdi inşallah bundan sonra milletvekilleri yasama ve denetim işiyle ilgilenecek. Mesela biz, bütün milletvekili adaylarımızla bir protokol yaptık. Bizim bütün milletvekillerimiz yeni dönemde 4 gün seçim bölgelerinde olacaklar, 3 gün mecliste olacak. Bizim bütün milletvekillerimiz seçim bölgelerinde her bir seçmenin mikro sorunlar, yerel sorunlar, bunların çözümü, bunların meclise taşınması, hükümete taşınmasında tam bir temsilci hale geliyor milletvekili. Çünkü artık hükümet meclisten çıkmadığı için, artık bakanlar milletvekilinden seçilmediği için mecliste, milletvekili de asli görevine dönüyor" diye konuştu.

'TÜRKİYE'YLE İLGİLİ ÇOK HAYALLERİMİZ VAR'

Bir gazetecinin ekonominin felç olduğunu belirterek 'Türkiye'nin iyi yönetildiğinden bahsettiniz. Peki neden erken seçime gittiniz, eğer iyi yönetemiyorsanız neden aday oluyorsunuz?' sorusu üzerine ise Ünal, Türkiye'ye karşı bir ekonomik operasyon yapıldığını ifade ederek şunları söyledi:

"Burada yapılan ekonomik operasyonun iki tanesini söylüyorum. Siz, G20 ülkeleri arasında en çok büyüyen, 7.4 büyüyen Türkiye'nin kredi notunu düşüreceksiniz, batmakta olan Yunanistan'ın kredi notunu yükselteceksiniz. Böyle bir dünya yok. Ayrıca Türkiye hem büyüme oranlarında hem makro ekonomik verilerinde hem mali dayanıklılıkta son derece iyi çıkacak. OECD, IMF Türkiye'nin büyüme oranlarını revize edecek ondan sonra siz Türkiye'ye operasyon çeken uluslararası finans ağababalarıyla içeriden Türkiye'ye saldıracaksınız, 'Türkiye'nin ekonomisi felç' diyeceksiniz. Bu ülkede insanların ahlakına saldıranlar Vatikan'da yaşananları, Fransa'da, Paris'te sadece bir yılda 600 bin kadının tacize uğradığını ve tecavüze uğradığını görmezler, bu ülkenin insanını tacizci ve tecavüzcü ilan ederler. Oysa bu ülkenin insanı o kadar erdemlidir ki, 15 Temmuz gecesi bu ülkede tek bir yağma yaşanmamıştır. Biz bu ülkeyi 16 yıldan beri gayet iyi yönetiyoruz, şüpheniz olmasın. Erken seçim konusuna gelince. Bütün dünyada, siyasette erken seçim atmosferi oluştuğu zaman erken seçime gidilir. Bu kapı açıldığı zaman bu yapılır. Bu kapıyı da biz açmadık. Ama kapı açılınca da bu açılan kapıya hiçbir siyasi akıl bigane kalamaz. Dolayısıyla bizim elhamdülillah abdestimizden şüphemiz yok. Ben 2003'te birisine bir şey demiştim, 'Siz 6 ayda gideceksiniz' dedi. O zaman dedim ki, 'Siz kendinizi 20 seneye göre ayarlayın daha biz 20 sene buradayız.' Allah'tan bir şey olmazsa daha 20 sene buradayız. O yüzden arkadaşlar hesaplarını ona göre yapsınlar çünkü Türkiye ile ilgili çok hayallerimiz var, Türkiye ile ilgili yapacak çok işimiz var. Bu millet bize görev verdiği sürece onlar çatlasa da, patlasa da bu işi yapacağız Allah'ın izniyle. 'Gelişmiş demokrasiler' diye alkışladıkları demokrasilerde 12 ay hükümet kurulmaz bunlar sesini çıkarmazlar."

Görüntü Dökümü
------------------------
- Mahir Ünal'ın gazetecilerle tokalaşması
- Toplantıdan detay
- Ünal'ın konuşması
- Ünal'ın gazetecilerle hatıra fotoğrafı çektirmesi

Haber-Kamera: Ömer KOÇ / KAHRAMANMARAŞ (DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

11)BAKAN ZEYBEKCİ'DEN, NOHUT ÜRETİCİLERİNİN DİKKATİNİ ÇEKECEK AÇIKLAMA

EKONOMİ Bakanı Nihat Zeybekci, nohut fiyatlarının 2.5 liraya kadar düşen nohut fiyatının kendileri için kabul edilebilir fiyat olmadığını belirterek, "Makul olan, çiftçimizin 'evet bu fiyatta ben zarar etmem ve seneye de ekerim' diyeceği fiyattan, Toprak Mahsulleri Ofisimiz nohut alımına 1-2 gün içinde başlayacak" dedi..
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Acıpayam ilçesi Talip Özkan Konferans Salonu'nda muhtarlarla bir araya geldiği toplantıda, nohut fiyatlarıyla ilgili açıklama yaptı. Bakan Zeybekci, son 15 yıla bakıldığı zaman tarımsal gayri safi hasılada Türkiye'nin dünyada ilk 10'a girdiğini, tarım ürünleri ihracatında ise 20 milyar doları aşan bir trend izlediklerini söyledi. Çiftçilerin ürettikleri ürünlerle mutlu olması, dünya standartlarında üretim yapmaları, aynı zamanda ürünün en az dünya fiyatlarında Türkiye pazarlarında yer alması ve mağduriyete uğramaması için de en üst düzeyde çalıştıklarını söyleyen Zeybekci, nohut fiyatlarına değinerek şunları söyledi:
"Bu yıl yağışların ve mevsimsel verimliliğin iyi olması sebebiyle Türkiye'nin geçen yılki nohut üretimi 470 bin ton iken, bu sene 550 bin ton civarında olacağını tahmin ediyoruz. Bu bolluk ya da aynı zamanda başka etkilerle de fiyatların, çiftçimizi zor durumda bırakan rakamlara indiğini görüyoruz. 2.5 lira civarında piyasanın oluştuğunu gördük. Bunun üzerine hükümet olarak ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba ile birlikte yaptığımız konuşmalarda, Ekonomi ve Tarım Bakanlığı işbirliği içinde, Toprak Mahsulleri Ofisi'nin direk piyasaya girerek bir taban fiyat koyup, nohut alımına girmesi hususunda mutabık kaldık. Yani 2.5 lira fiyat, kabul edilebilir değildir bizim için. Makul olan, çiftçimizin 'evet bu fiyatta ben zarar etmem ve seneye de ekerim' diyeceği fiyattan, Toprak Mahsulleri Ofisimiz nohut alımına 1-2 gün içinde başlayacak. Bu süreç inşallah çiftçilerin, nohut üreticilerinin, spekülatörlerin, stokçuların veya fırsatçıların eline düşmemesini sağlayacak" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
------------------------
- Bakan Zeybekci'nin açıklaması

Haber-Kamera:Ramazan ÇETİN/DENİZLİ, (DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

12)BAKAN BAK'TAN, YERDE BULDUKLARI BAYRAĞI GÖNDERE ÇEKEN ÇOCUKLARA SÜRPRİZ ZİYARET

ŞIRNAK'ta çeşitli incelemelerde bulunan Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Beytüşşebap ilçesine bağlı Ayvalık köyünde yerde bulduğu bayrağı kendi imkanları ile bir direk dikip göndere çeken çocuklara sürpriz ziyarette bulundu. Bakan Bak, Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından köyde yapılan halı sahada çocuklarla birlikte maç yaptı.

'SPORUN GÜCÜ TERÖRÜ YENECEK'

Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, bir dizi açılış ve incelemelerde bulunmak üzere Şırnak'a geldi. Şerafettin Elçi Havalimanı'nda, Vali Mehmet Aktaş, İl Jandarma Komutanı Selçuk Yıldırım ve İdil Kaymakamı Ersin Tepeli tarafından karşılanan Bakan Bak, ilk ziyaretini İdil ilçesine yaptı. İdil'de yapılacak 3 bin kişilik futbol sahası alanında incelemelerde bulunan Bak, daha sonra çocuklara spor malzemesi dağıttı. İdil takımının daha önce kendilerinden saha talebinde bulunduğunu söyleyen Bak, "İdil'e, ilçe stadı kazandırmak için çalışmalarımızı tamamladık. 3 bin kişilik bir ilçe stadyum inşa edeceğiz. Onun yanına bir küçük portatif spor salonu ekleyeceğiz. Burada bir kompleks oluşacak. Buranın gençleri, çocukları spor yapmak istiyorlar. Biz sporu bir barış dili olarak görüyoruz. Sporun gücü terörü yenecek. Gençlerimizin, çocuklarımızın spor salonlarında, futbol sahalarında, yüzme havuzlarında başarılı birer sporcu olmak için en azından sağlıklı birer bireyler olmak için, bu ülkeye hizmet etmek için çalışmalarını arz ediyoruz" diye konuştu.

'PKK, BU BÖLGENİN GENÇLERİNE GELECEK VADEDEMEZ'

Konuşmasında bölgedeki terör olaylarına da değinen Bakan Bak, "PKK, bu bölgenin gençlerine gelecek vadedemez, onları götüreceği yer dağlardır, sonu belli olmayan bir gelecektir. Ama devletimiz burada büyüyen, gelişen güçlü Türkiye'de gençlerin yer almalarını, hukukçu, doktor, mühendis ve sporcu olarak her alanda ülkemizi temsil etmelerini sağlayacaktır. Spor barışın dilidir. Sporla bölgede terörün izini sileceğiz. Terörün izlerini devletimiz ortadan kaldırıyor" dedi.

Daha sonra Cizre'ye geçen Bakan Bak, Konak Mahallesi'nde inşa edilecek olan 10 bin 500 kişilik stadyum alanında incelemelerde bulundu. Yetkililerden bilgi alan Bak, Cudi Mahallesi İdil Caddesi'nde, Gençlik Merkezi yapılması planlanan alanda incelemelerde bulundu. Cizre Stadyumu'nda çeşitli spor branşlarında eğitim gören sporcularla bir araya gelerek sohbet eden Bakan Bak, gençlerle hatıra fotoğrafı çektirdi.

ÇOCUKLARA SÜRPRİZ ZİYARET

Cizre'deki incelemelerinin ardından helikopter ile Beytüşşebap ilçesine geçen Bakan Bak, Ayvalık Köyü'nde bir süre önce köy meydanında buldukları bayrak için direk yaparak, bayrağı göndere çeken çocuklara sürpirz bir ziyaret gerçekleştirdi. Ayvalık Köyü'nde, Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından yapılan halı sahada çocuklarla maç yapan Bak, burada yaptığı açıklamada, çocukların bayrak sevgisinin kendilerini duygulandırdığını belirterek şöyle konuştu:

'KOCAMAN YÜREKLERİ VAR'

"Çocuklarımızın spor yapmasını, spor yapan bir neslin olmasını, vatanına milletine bağlı bir neslin yetişmesini istiyoruz. Gelecek çok daha güzel olacak. Bugün gençlerimiz ülkemizin geleceğini taşıyorlar. Onların bu bayrak sevgisi, vatan sevgisi gerçekten bizi duygulandırdı. Tekrar onlar ile bir araya geleceğiz. Maçlara davet ettim tekrar. Süper lig maçlarında da bir arada olacağız. Kocaman yürekleri var. Onları tekrar tebrik ediyorum. Burada da güzel bir vakit geçirdik. Ben deplasmana geldim, sizi de Ankara'ya bekliyorum. Orada da bir maç yaparız. Okullar bitti, artık oynama zamanı. İnşallah güzel bir yaz tatili geçirirsiniz."
Bakan Osman Aşkın Bak, Şırnak Valisi Mehmet Aktaş ve beraberindeki heyet daha sonra Jirki aşireti lideri Tahir Adıyaman'ın evinde verilen yemek programına katıldı. Yemeğin ardından Bakan Bak ve beraberindeki heyet helikopterle Beytüşşebap'tan ayrıldı.

Görüntü Dökümü
------------------------
- Bakan Bak'ın çocuklarla halı saha maçı yapması

Haber: Sekvan KÜDEN / ŞIRNAK,(DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

13)HÜDA PAR'LI YAVUZ: DEVLET, HERKESİ FETÖ'YE SELAM VERMEK ZORUNDA BIRAKTI

HÜR Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel Başkanı Mehmet Yavuz, "Bu devletin partisi, her bir vatandaşı FETÖ denen örgüte selam vermek zorunda bıraktı. Devlet, herkesi FETÖ'ye selam vermek zorunda bıraktı. Sonra da dedi ki 'kim selam vermişse yakalayın, teröristtir.' Bunu yapamazsın, hakkın yoktur" dedi.
Bingöl'de, PTT kavşağında düzenlenen mitingde konuşan HÜDA PAR Genel Başkanı Mehmet Yavuz, 100 yıllık Cumhuriyet tarihi boyunca her iktidarın sistemi değiştirmeyi vaat ettiğini söyledi. Partilerinin uzlaşma taraftarı olduğunu belirten Yavuz, "Partimiz uzlaşma taraftarıdır. Çatışma memlekete zarar verdi, hep beraber kaybettik. Çatışmayacağız, uzlaşacağız. İktidara yanlışları cesur bir şekilde anlatarak, silahı çözüm olarak kabul etmeden, huzuru millete hediye edeceğiz. Aile kurumu sos veriyor. İnsanlar birbirlerinden umduklarını bulamıyorlar. Boşanma oranlarında yükselme, evlenme oranlarında düşüş var. Gençlerimizin gelecekten beklentileri yok. Anne ve babalarını 10 dakika dinlemeye tenezzül etmeyen, bilgisayarın önünden kalkmayan gençlik var. Bir bilgisayar tıklaması ile gençlerimize nasıl giyinmeleri, beslenmeleri konusunda talimatlar veriyorlar. Onun için, basit şeylere takılmıyoruz" dedi.
"DEVLET MİLLİYETÇİLİK YAPARAK HALKI KÜSTÜRDÜ"
İktidarların milliyetçilik yaparak halkı küstürdüğünü savunan Yavuz, "90 yıl önce bir sistem kuruldu, bu sistem halka benzemedi. Bir laiklik, bir ulusalcılık var memlekette. Türkçülük üzerinden herkes Türktür denildi. Zazalar, Kürtler yok sayıldı. PKK diyorsunuz, PKK bunun sonucudur. Bu yanlışı düzeltmezsen, daha çok vahim sonuçlarla karşılaşacaksın. Dindarlara yönelik yapılan zulümden doğu da, batı da nasibini aldı. Devlet milliyetçilik yaparak halkı küstürdü. 'Her zaman inlerine girdik, vurduk, öldürdük' diyorsun. 40 yıldır bunu söylüyorsun. Bu sebeplerle yüzleşilmediği müddetçe, 40 yıl daha devam edecek" diye konuştu.

"FETÖ'YÜ GÜÇLENDİREN SİZLERSİNİZ"

Mehmet Yavuz, 15 Temmuz'un, bu sistemin yanlışlıklarından kaynaklandığını da belirterek, "Acaba bu örgütü bu kadar güçlendiren, kuvvetli hale getiren kimdir? Cinler değil, sensin. Her vatandaşı bu örgüte selam vermek zorunda bıraktın. Memur, amir olmak istiyor, selam vermek zorunda kalıyor. Hekim, başhekim olmak istiyor, siyasete katılanlar, ithalat, ihracat yapanlar. Bu devletin partisi, her bir vatandaşı FETÖ denen örgüte selam vermek zorunda bıraktı. Bir babayiğit çıksın desin ki 'yanlış söylüyorsun', hodri meydan. Devlet, herkesi FETÖ'ye selam vermek zorunda bıraktı. Sonra da dedi ki 'kim selam vermişse yakalayın, teröristtir.' Bunu yapamazsın, hakkın yoktur" ifadelerini kullandı.

Görüntü Dökümü
------------------------
-Miting alanından detaylar,
-Hüda Par Genel Başkanı Mehmet Yavuz'un Konuşması
-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Mesut BURDARÇ/BİNGÖL, (DHA)-

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

14)OĞLU KUZEY EFE'Yİ ÖLDÜRÜP, PAVYONA EĞLENMEYE GİDEN EŞİ İÇİN EN AĞIR CEZAYI İSTEDİ

BALIKESİR'in Edremit ilçesinde 4 yaşındaki oğlu Kuzey Efe Ersezgin'i boğarak öldürdüğünü itiraf eden ve sonrasında tutuklanan Hüseyin Ersezgin'in cep telefonunu inceleyen Melis Dilan Ersezgin, oğlunun ölümünün ertesi günü, boşanma davası açtığı kocasının pavyona gidip arkadaşlarıyla eğlendiği fotoğraflar buldu. Ersezgin, "O kişinin en ağır cezayı almasını istiyorum" dedi.
Edremit İlçesi'ne bağlı Kadıköy Mahallesi'nde 6 Şubat 2018 tarihinde ölen Kuzey Efe Ersezgin'in annesi Melis Dilan Ersezgin (25), boşanma davası açtığı kocasının, çocuğunun ölümünün ertesi günü pavyona gitmeye başladığını ileri sürdü. Olayın gerçekleştiği gece yaşananları anlatan Ersezgin şunları söyledi:
"Akşam ailece alışveriş merkezine gittik. Ben kızımla eve çıktım. O kişi poşetleri eve bıraktı ve babasının evine zeytinyağı almaya gideceğini söyledi. Dönerken aradı ve kapıyı açmamı söyledi. Arabanın sesini duyduğumda pencereye çıktım ve patinaj çekerek hızla uzaklaştığını gördüm. Sonrasında hastaneye gittiğini öğrenerek gittim. Onun öldüreceğini hiç düşünmemiştim ve daha çok acı çekmemesi için ona bir şey de demedim. İki hafta sonra jandarmaya gidip, itirafta bulunduğunda şok oldum" dedi.
'BU NASIL VİCDAN, BU NASIL BABALIK?'
Adli Tıp Kurumu'ndan geçen hafta gelen rapora göre, Kuzey Efe Ersezgin'in ağız ve burun tıkanmasına bağlı mekanik asfiksi haricinde hiçbir sağlık sorunu bulunmadığını söyleyen Melis Dilan Ersezgin, sonrasında ise kayınpederinden Hüseyin Ersezgin'in telefonunu alarak içindeki bilgilere ulaştığını söyledi. Ersezgin, "Oğlum mekanik asfiksi sonucu yaşamını kaybetmiş. Bunları öğrendikten sonra telefonuna ulaştım ve içindeki fotoğrafları buldum. Oğlumun ölümünden sonra arkadaşlarıyla rakı sofraları kurmuş. Telefondaki tarihleri belli. 32 diş selfiler çekmiş. Pavyona gitmiş masasında kadın oynatmış. Anlamıyorum bu nasıl bir vicdan, bu nasıl babalık? Baba olması için önce vicdanı olması lazım bir insanın. En ağır cezayı almalı. Hapiste en ağır cezayla acı çekmesini istiyorum" diye konuştu.
ERTESİ GÜN PAVYONA GİTMİŞ
Melis Dilan Ersezgin'in annesi Nurten Güven de Hüseyin Ersezgin'in en ağır cezayı almasını istediklerini söyledi. Torunun 10 aylıkken kızının yanına geldiğini söyleyen Nurten Güven, "Kızım 'Çocuğum babasız kalmasın' diyerek bir şans daha vermek istedi. Ama benim kızım evlatsız kaldı. Bize çalışıyorum diyordu geceleri. Bende sevinmiştim düzeldi diye. Ama meğerse sürekli pavyonlara gidiyormuş. Torunumun ölümünün ertesi gün arkadaşlarıyla pavyona gidip eğlenmiş. Kızım hatta pavyondaki kadını buldu. Onlar bile şaşırmışlar duruma. Halay çekmiş eğlenmiş. Bir insanda önce vicdan olacak. Hiç unutmuyorum kızıma da demiş ki 'Vicdanlı yetiştirme oğlumu. Vicdanlı yetiştiriyorsun. Benim gibi acımasız olacak benim oğlum.' Kızım da 'Senin gibi vicdansız yetiştirmeyeceğim' demiş. Çok acımasız bir insanmış. Sağdan soldan borç para alıp pavyona gidiyormuş. Hatta Kuzey Efe'nin ölümünün ertesi günü kızımın babasından 8 bin lira istemiş. Bu caninin en ağır cezayı almasını istiyorum" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
------------------------
- Melis Dilan Ersezgin röp
- Telefondan detaylar
- Nurten Güven röp
- Kuzey Efe Ersezgin foto

Haber-Kamera: Fatih Emrah ERDOĞAN / EDREMİT(Balıkesir), (DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

15)ADLİ TIP: ÜNİVERSİTELİ FERAY'IN ÖLÜMÜNDE, SİLAH UZAKTAN ATEŞLENMİŞ

MERSİN'de geçen yıl, üniversite öğrencisi Feray Şahin'in (23) evinde tek kurşunla vurularak ölümüyle ilgili polis memuru Fatih Burak Aykul'un (27) tutuklu yargılanmasına devam edildi. Sanık, tabancasının kazaen ateş alması sonucu Şahin'in öldüğünü iddia ederken, Adli Tıp Kurumu raporunda, silahın uzaktan ateşlendiği vurgulandı.
Toros Üniversitesi öğrencisi Feray Şahin, 19 Eylül 2017'de Mersin'in Mezitli ilçesindeki evinde, polis memuru Fatih Burak Aykul'un tabancasından çıkan tek kurşunla yaşamını yitirdi. Olayın kazaen meydana geldiğini savunan polis memuru Aykul gözaltına alınıp, tutuklandı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde görevli olan Aykul hakkında, 'kasten adam öldürme' suçundan ömür boyu hapis cezası istemiyle Mersin 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Dün görülen duruşmaya, basın mensupları alınmadı. Duruşmada Adli Tıp Kurumu'ndan gelen rapor okundu. Raporda tabancanın uzaktan ateşlendiği vurgulandı. Raporu değerlendiren mahkeme heyeti, Cumhuriyet savcısının mütalaası için süre istemesi üzerine, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.

'SOĞUKKANLIYDI, PİŞMANLIK HALİ YOKTU'

Duruşma sonrasında açıklamalarda bulunan Feray Şahin'in babası Bekir Şahin, sanığın en ağır şekilde ceza alması yönünde talepte bulunduklarını belirterek, "Rapor, katilin yalan söylediğini bir kez daha ortaya çıkardı. Biz başından beri kızımın kasten öldürüldüğünü biliyorduk. Çünkü biz kızımıza güveniyorduk. Deliller çok karartıldı, yok edildi. Tüm bunlara rağmen mevcut ipuçlarıyla buraya kadar geldik. 23 yaşında gencecik bir kızımızı kaybettik. Hiç kimsenin birini öldürmeye hakkı yoktur, isterse polis olsun. Bunun bedelini de en ağır şekilde ödemesi, kızımın kanının yerde kalmayacağı şekilde ağır ceza verilmesini bekliyoruz. Yargıdan ve yüce adaletten bunu bekliyoruz. Sanık her zamanki gibi bu duruşmada da soğukkanlıydı. Başından bu yana pişmanlık duymuş bir hali yoktu, yüz ifadeleri öyle

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler