BİZE ULAŞIN
Açıklamada "Bugün Kudüs’te Harem-i Şerif’te bir kez daha Cuma namazının kılınamamasından; ayrıca yaşanan olaylarda iki ölü ve onlarca yaralı olmasından derin üzüntü ve endişe duyuyoruz.
İsrail’in 1967’den bu yana işgal altında tutmakta olduğu Doğu Kudüs’teki Harem-i Şerif’in kutsiyetine ve tarihi statüsüne saygı göstermesi insani ve hukuki bir yükümlülüktür. Müslümanların en kutsal ibadethanelerinden biri olan Harem-i Şerif’in girişlerine konulan dedektörler dahil tüm kısıtlamaların derhal kaldırılması ve biran önce statükoya geri dönülmesi yönünde uluslararası toplumun yaptığı çağrılara İsrail’in kulak vermesi beklenmektedir. Sükunetin sağlanabilmesi bakımından bu elzemdir." denildi.
14 Temmuz tarihinde Kudüs'teki Mescid-i Aksa yakınlarında İsrailli Araplar tarafından polise açılan ateşin ardından iki İsrailli polis ölmüş, bir polis de yaralanmıştı. İsrailli Araplar tarafından düzenlendiği açıklanan silahlı saldırının ardından olayın gerçekleştiği cuma günü Mescid-i Aksa'da ibadet askıya alınmıştı. Olayda, çatışmaya karışan 3 kişi İsrail polisi tarafından öldürülmüştü.
Mescid-i Aksa'nın çevresinde yaşanan çatışmanın ardından İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Mescid-i Aksa çevresinde güvenlik önlemlerinin artırılacağını duyurmuştu.
ÖLÜ SAYISI YÜKSELDİ
Filistinlilerin cuma namazı için Mescid-i Aksa'ya girmek istemesinin ardından Filistinliler ile İsrail güçleri arasında çıkan çatışma sonucu ölü sayısı 3'e yükseldi. Yetkililer çatışmada 140 kişinin de yaralandığını bildirdi.
