HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Duran Kalkan: Carsalar biz bütün örgütlenmeleri bir iki günde gerçekleştirmeye hazırız

Duran Kalkan Çözüm Süreci'nde gelinen noktaya ilişkin açıklamalarda bulundu.

ANKARA(ANKA) - PKK Yürütme Konseyi Üyesi Duran Kalkan Çözüm Süreci'nde gelinen aşamada Abdullah Öcalan'ın mahkûm durumuna dikkat çekerek, "Önder Apo'nun bu durumu sürdükçe, açıklamanın hemen ardından PKK ne yapacak, demek olmaz. Tersine İmralı'da görüşmeler olacaktı, müzakere maddeleri belirlendi, hemen Kürt tarafı heyetini de oluşturuyor. Diyorlar ki 'Kürt tarafında parçalılık' var, eğer varsalar biz bütün örgütlemeleri, bir günde, iki günde, bir haftada gerçekleştirmeye hazırız" dedi.

Kalkan bir televizyona yaptığı açıklamalarda 10 müzakere başlığının tartışılması ve içinin doldurulması temelinde diğer çözümlenmesi gereken bütün sorunların çözümlenmesi gerektiğini bildirdi ve "Böyle bir taahhüt oldu, niyet beyanı bu temelde oldu. Önder Apo bu süreci geliştirirken 'eş zamanlılık' dedi, yani aynı zamanda tarafların üzerlerine düşen görevleri yerine getirmeleri, adım atmaları esas olandır" şeklinde konuştu. Kalkan bazı konularda özetle şu görüşleri dile getirdi:

"-Dolmabahçe Sarayında HDP İmralı heyeti ile AKP Hükümeti yetkililerinin birlikte açıklama yapması uzun süredir yürütülen mücadelenin sonucunda ulaşılan bir düzeydir. Bu, tedbirleri alınmış, sağlam güvencelere bağlanmış bir çatışmasızlık durumudur. Karşılıklı, iki taraflı, belli kuralları ve ilkeleri olan ve uyulan bir çatışmasızlık durumudur. Hükümet de onu 'tam anlamıyla bir eylemsizlik konumu' olarak değerlendirdi. İkisi de aynı anlama geliyor. Bu anlamda bir ortaklaşma, birlikte bir açıklama, tarafların birbirini bu temelde ortak bir zeminde, basın önünde kabul etmesi, topluma takdim etmesi önemlidir, küçümsenmemelidir.

-28 Şubat tarihli ortak açıklamadan çıkan temel sonuç seçime kadar bir çatışmasızlık durumudur.

-Gerçeğin pratikleştirmek, uygulamak olduğu görüşü doğru. Biz de 'uygulama uygulama uygulama' diyoruz, yani Türkiye toplumunun ihtiyacı olanı bu topluma vermek.

-Güya Kürt tarafında farklılıkların olduğunu, dolayısıyla da sürecin başarıya gitmemesinin sorumlusunu Kürt tarafının olduğunu ifade etmeye çalışıyorlar. Bazıları ima yoluyla, bazıları açık söylüyorlar, bazıları da gündem saptırıyorlar. Bunlar uydurmadır, hepsi yalan.

-Bu 10 maddenin geciktirilmeden tartışılmaya başlanması, sürecin seçime kurban edilmemesi, basit yaklaşılmaması, ucuz oy hesaplarıyla yaklaşılıp sekteye uğratılmaması çok önemlidir" dedi.

-Önder Apo'nun kendisini gerillaya anlatması gerekiyor, partiye anlatması gerekiyor, halka anlatması gerekiyor. Kendisini anlatamadan nasıl o insanları etkileyip bazı şeylere yönlendirebilsin. Gerçekten Önder Apo durumu nasıl değerlendiriyor, biz bilmiyoruz. Birkaç kavram belirtildi, onun ötesinde ne düşünüyor bilmiyoruz. Ama bilmemiz gerekiyor. Örgüt ile ilişkisi olmalı, konuşulabilmeli.

-Eğer sanılıyorsa ki, PKK böyle her şeyi biliyor, anlıyor, biz anlamıyoruz, farz edelim ki, kolay anlamayız, sert kafayız. Birilerinin anlatması gerekiyor, ne yapılmak istendiğini öğretmesi lazım. Gerillaya kim geliyorsa buyursun, kapılar ardına kadar açıktır, herkesten alacağı cevap budur: 'Ben anlamam' derler, 'bana anlatacak, kafamı netleştirecek, beni ikna edecek fikir lazım, dil lazım. Böyle fikirler olmazsa, anladığım dilde konuşulmazsa ben kolay kolay anlamam.' Durum budur, bunu herkes bilmeli. Önder Apo'nun bu durumu sürdükçe, açıklamanın hemen ardından PKK ne yapacak, demek olmaz. Tersine İmralı'da görüşmeler olacaktı, müzakere maddeleri belirlendi, hemen Kürt tarafı heyetini de oluşturuyor. Diyorlar ki 'Kürt tarafında parçalılık' var, eğer varsalar biz bütün örgütlemeleri, bir günde, iki günde, bir haftada gerçekleştirmeye hazırız. Kürt demokratik siyaseti de hazır, halkı da hazır, PKK de her şeye hazırdır. PKK bütünüyle hazırlıklı bir örgüttür.

-Şu söylem yanlıştır: Bilmem bu AKP için yapılıyor, seçim için yapılıyor ve benzeri şeyler gerçekten ayıp sözler. Böyle söyleyenler gerçekten nerede yaşıyorlar? Bugün koşullar bu konuda elverişli hale gelmiş, imkânlar birikmiş, adımlar atılabilir hale gelmiş ve adım atılıyor. Yarın daha farklısı olur.

-Hep birlikte kim engel oluyorsa ona karşı mücadele edilsin. Biz engelsek bize karşı mücadele edilsin, AKP engelliyorsa mücadele edilsin. Gücümüzü birleştirelim, demokratik güçler birleşsin, demokrasinin gücü birleşsin. İşte önümüzde seçim de var. 7 Haziran seçimlerini demokrasinin zaferi haline getirelim.

-İç Güvenlik Paketi 28 Şubat'ta yapılan açıklamanın özünü oluşturan on başlıklı demokratikleşme belgesinin ruhuyla da, içeriğiyle de uyumlu deği.

-Gelişmeler seçim sonuçlarına göre olacak, bunu herkes bilmek durumundadır.

-İttifakların daha çok gelişmesi lazım, küçük-büyük denmemeli, gizli-açık denmemeli bütün partiler, gruplar, bütün örgütler, demokratik kitle örgütler, sendikalar, kadın örgütleri, gençlik örgütleri, dernekleri, basın kuruluşlarını da içine alan bütün ezilenleri, halkları, özellikleri Alevileri örgütlü konumlarıyla Asuri-Süryanileri diğer halk kesimlerini birleştiren çok geniş bir demokrasi birliğine, demokratik birliğe kesinlikle ihtiyaç var. Bunu HDP böyle öngörmeli, zaten o yönlü açıklamalar da oluyor. Bu bakımdan çabaları önemli, başarı da kazanacaklar ve biz buna inanıyoruz.

-Adaylık için özelikle kadınların ilgisi çok fazla ki, 275 milletvekilliğini yakalamak için kadınlar, kadın örgütleri tabi büyük bir çaba harcamalılar, hatta 275'i aşmalılar da. İddiaları daha büyük olmalı, katılımları daha fazla olmalı... Bu anlamda kadınların, gençlerin, bütün toplumsal kesimlerin, emekçilerin, tüm halk kesimlerinin yer alması, haddime değil ama bir tanım şöyle getirebilirim: HDP bloku çok renkli olmalı.

-Bu açıklama da dâhil ortaya çıkan gelişmelerin yaratıcısı kendileri, demokrasi mücadelesiyle oldu. Eşbaşkan Selahattin Demirtaş söylüyordu, çok haklı."

-YAŞAR KEMAL-

Kalkan, Yaşar Kemal için ise şunları söyledi:

"Edebiyatın büyük ustası Yaşar Kemal'i saygıyla anıyorum. Tüm halkımızın, Türkiye toplumunun, insanlığın başı sağ olsun, diyorum. Kürt halkının ve Türkiye toplumunun yetiştirdiği en önemli şahsiyetlerden birisiydi. Türkiye'nin toplumsallaşmasına, uluslaşmasına belki de en büyük katkıyı yapan insandı, denebilir. Çünkü toplumları kültürler oluşturuyor, kültürleri de edebiyat ve sanat yaratıyor. Toplumla iç içe oluşu, kaynaşması, bütünleşmesi aslında toplumun yaratıcı harcı olmasından ileri geliyor. Yaşar Kemal gibi büyük insanların yeri doldurulamaz değerli çabalarıyla toplum bu düzeye geldi. Önder Apo'yla tam bir uyum ve bütünlük oluşturdu. Toplumsal alan, toplum bilimi, siyaset, askerlikle edebiyat ve kültürü bütünleştirmede, birbirlerini çok sevdiklerini de biliyorum ve yürekten de inanıyorum. Yaşamımızı kolay hale getirdiler, özgür ve demokratik kıldılar. Yaşar Kemal'in hepimiz üzerinde emeği büyüktür, hiç görmemiş de olsak, tanışmamış, tartışmamış da olsak, ama insan olmamızda, kültür birikimi kazanmamızda, özgürlüğü, demokrasiyi, toplumculuğu, paylaşımı sevmemizde hepimizin öğretmeni oldu. Toplumun öğretmeni oldu. Dolayısıyla Kürt halkının özgürlük mücadelesinde ve Türkiye toplumunun demokratik yürüyüşünde sonsuza kadar yaşayacaktır"

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler