BİZE ULAŞIN
Afet ve Acil Durum Müdürlüğü tarafından düzenlenen "Muğla'nın Depremselliği" konferansına Vali Yardımcısı Faruk Necmi Kurt ve öğrenciler katıldı.
Kültür ve Turizm Müdürlüğü Mustafa Papuççuoğlu salonunda, "Muğla'nın Depremselliği" konferansına katılan Kalafat, teknolojinin bu kadar geliştiği bir çağda, her zemine bina yapılabileceğini belirtti. Türkiye'nin, Asya, Avrupa ve Afrika platolarının ortasında bulunan bir ülke olduğunu anlatan
Kalafat, şöyle konuştu: "Türkiye'de bir yıl içinde irili ufaklı 15 bin deprem meydana geldi. Günümüzde her zemine konut yapılabilir. Önemli olan o zeminin özelliklerini iyi analiz etmek. Bu coğrafyada nereye gidersek gidelim. Depreme dayanıklı binalarda oturmak zorundayız.”
Boğaziçi Üniversitesi Ulusal Deprem İzleme Merkezi Müdürü Dr. Doğan Kalafat, Türkiye'de depremin olumsuz etkilerini belirleyen faktörler arasında depremin gücü, depremin süresi, depremin merkezden uzaklığı, zemin/yerin cinsi ve depremin odak derinliğinin önemli olduğunu söyledi. Kalafat, Japonya'da depremlerin odak uzaklığının 60 ile 600 kilometre arasında değiştiğini belirterek "Fakat Türkiye'de depremlerin odak uzaklığı sırdır. Bu da bizim için dezavantajdır” dedi.
Muğla yöresinde, 1900-2013 yılları arasında 35 bine yakın irili ufaklı deprem meydana geldiğini belirten Kalafat, sözlerini şöyle tamamladı: "Muğla'daki depremler genellikle, Gökova Körfezi, Fethiye, Bodrum ve Rodos merkezli depremlerdir. Bunun yanında tsunami olur mu, evet geçmişte bunun örnekleri var. Ege ve Muğla kıyılarında meydana gelebilecek olası bir tsunaminin boyu 5 metreye kadar ulaşabilir.” (İHA)
