BİZE ULAŞIN
TUSKON soruşturması kapsamında bir süre tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilen iş adamı Ömer Faruk Kavurmacı hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarıldı. Kararda, Kavurmacı’nın tahliye gerekçesi olarak gösterilen özel hastane raporuna değinildi.
TUSKON yönetici ve üyelerine yönelik 86 sanık hakkında hazırlanan iddianamede “silahlı terör örgütü üyeliği” suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapsi istenen Ömer Faruk Kavurmacı hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarıldı. TUSKON iddianamesini geçtiğimiz günlerde kabul eden İstanbul 23’üncü Ağır Ceza Mahkemesi kararında, Kavurmacı’nın Silivri Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunduğu süre içerisinde Silivri Devlet Hastanesi’nden aldırılan 21 Mart 2017 tarihli sağlık kurulu raporu değinildi. Bu raporda, Kavurmacı’nın tutuklu kalmasının hayatı için kesin bir tehlike arz etmediği, ceza infaz kurumu koşullarında hayatını yalnız idame ettirebileceği, hastalığının sürekli bir tedavi gerektirmesi gibi zorunlu hallerin olmadığı hususuna karar verildiği hatırlatıldı.
Tahliye kararına gerekçe tutulan Acıbadem Hastanesi’nin 18 Nisan 2017 tarihli iç hastalıkları uzmanının görüşünü içerir yazısında belirtilen sağlık sorunlarının daha önce gerçekleşen ve sanığın tedavi gördüğü rahatsızlıklara ilişkin bulunduğu ifade edildi. Bu nedenlerle sanık hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmasına karar verildi.
TUSKON ve üye şirketlerine yönelik yürütülen 'FETÖ' soruşturması sonucunda hazırlanan iddianamede Fethullah Gülen, TUSKON Başkanı Rızanur Meral ve TUSKON Genel Sekreteri Mustafa Muhammet Günay’ın 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep edilmişti. Gizli tanığın ifadesine yer verilen iddianamede, örgüt üyelerinin ekmeklerde "büyü olduğu" için Halk Ekmek’ten asla ekmek almadıkları belirtilmişti.
İddianamede, aralarında Ömer Faruk Kavurmacı ve Faruk Güllü’nün de bulunduğu diğer 83 iş insanının ise örgüt üyeliği suçundan cezalandırılmaları istenmişti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu'nca hazırlanan 120 sayfalık iddianamede, İsa Akalın ve Emre Er adlı kişiler "ihbar eden" sıfatıyla yer aldı. İddianamede 1 numaralı şüpheli olarak Fethullah Gülen gösterildi. İddianamede firari şüphelilerden Fetullah Gülen, TUSKON Başkanı Rızanur Meral ve TUSKON Genel Sekreteri Mustafa Muhammet Günay’n "anayasayı ihlal", "TBMM’yi ortadan kaldırmaya teşebbüs", "Türkiye Cumhuriyeti’ni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "Silahlı terör rögütü kurmak veya yönetmek" ve "Özel belgede sahtecilik" suçlarından 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet ve 16 yıldan 25 yıl 6’şar aya kadar hapisleri istendi.
GİZLİ TANIK İFADE VERDİ
Gizli tanığın ifadesine yer verilen iddianamede, örgüt üyelerinin ekmeklerde büyü olduğu için Halk Ekmek’ten asla ekmek almadıklarını ve fişlenecekleri korkusuyla uçuşlarda Türk Hava Yolları’nı kullanmadıkları belirtildi.
Gizli tanık ifadelerinin de yer aldığı iddianamede bir ifade dikkat çekti. Savcılık tarafından ifadesi alınan gizli tanık Boran örgüte ilişkin çarpıcı bilgiler paylaşarak, "FETÖ/PDY örgütü 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Amerika’dan örgüt liderinden aldığı talimatla darbe girişiminin bir senaryodan ibaret olduğu ve cemaatin bu olaylarda dahli olmadığı algısını oluşturmak için büyük çaba sarf etmektedir" ifadelerini kullandı.
'BÜYÜ VAR DİYE...'
Örgütün 15 Temmuz darbe girişiminden sonra irtibat ve faaliyetlerini akıllı telefonların "Facetime" programıyla gerçekleştirdiğini anlatan gizli tanık, "Uçuşlarda THY’yi fişleneceklerini düşündükleri için kesinlikle kullanmıyorlar. İstanbul Halk Ekmeğin ürettiği ekmeği almazlar. Bu ürünlerde büyü olduğu algısı vardır" dedi.
İddianamede aralarında Ömer Faruk Kavurmacı, Ahmet Tuzlu, Cahit Durmaz, Faruk Güllü, İsmail Hakkı Kısacık, Mehmet Fatih Baltacı, Murad Abdurrahman Baltacı, Murat Atakan Kayalar, Mustafa Şevki Kavurmacı, Rana Tezcan Açıkgöz, Harun Akca, Mehmet Zenginer, Salih Zeki Azak, Semih Sadır, Tolga Güven, Yüksel Nalbant ve Süleyman Düzgün’ün de bulunduğu diğer 83 iş insanının "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15’er yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi. Şüphelilerden Ramazan Erdem, Serkan Ercan ve Süleyman Tari'nin örgüt üyeliği suçunun yanında “özel belgede sahtecilik” suçundan 1’er yıldan 3’er yıla kadar hapisleri istendi.
Ömer Faruk Kavurmacı kimdir?
Bugün Ömer Faruk Kavurmacı, Aydınlı Grup'ta Yönetim Kurulu Başkanlığı yapmaktadır. Aynı zamanda dünyaca ünlü moda markaları olan Pierre Cardin, Cacharel ve US Polo Assn. gibi markaların ana lisansörüdür. Aydınlı Grup, 2009 yılında Solarkent projesi ile inşaat sektörüne giriş yapmıştır.
İngilizce bilen Ömer Faruk Kavurmacı, evli olup iki çocuğu bulunmaktadır.
Ömer Faruk Kavurmacı, İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın kızı Kübra Topbaş’la 2001 yılında evlendi.
