Kadın sağlığı ve hakları mücadelesi öncülerinden ünlü ABD’li aktivist Adrienne Germain’den, sanatçılara, birçok ilde olası bir yasağa karşı sokaklara çıkan kadınlardan, çeşitle derneklere hatta erkeklere kadar pek çok kişi kürtaj yasağını konuşuyor.
**Erdoğan’a bir tarih dersi ver**
Kadın sağlığı ve hakları mücadelesi öncülerinden ünlü ABD’li aktivist Adrienne Germain, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a çattı.
New York Times gazetesinde kısa bir mektubu yayımlanan Germain, perşembe günü Ankara’da olması beklenen ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın, Erdoğan’a bir “tarih dersi” vermesi gerektiğini dile getirdi. Şili’den Romanya’ya kadar birçok örneğin, kürtajın yasaklanmasının nüfusun artırılmasını sağlamadığına kanıt oluşturduğunu savunan Germain, “Tam tersine Erdoğan’ın 3 çocuk sahibi olmasını istediği kadınların ölmesine neden oluyor. Neyse ki Türkiye’deki sağlam kadın sağlığı ve hakları hareketi bunu geri püskürtmekte. Bu da, Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın desteğini hak ediyor” ifadelerini kullandı. 1970’li yıllardan bu yana içinde bulunduğu toplumsal mücadele hareketiyle, ABD’de kadın sağlığı ve kadın haklarına bakışı değiştiren isimlerden biri olarak kabul edilen Adrienne Germain, aynı zamanda ABD hükümetinin bu konuyla ilgili uluslararası konferanslarda müzakerecisi gibi davranabiliyor.
**Kürtaj yasağı, imkânı olmayana çıkış bırakmaz**
İstanbul'da dün düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nda, CNN Türk’ten Ahu Özyurt’un sorularını yanıtlayan ünlü yazar Elif Şafak, kürtaj tartışmalarını kaygıyla izlediğini belirtti. Şafak, şöyle konuştu: “Hiçbir kadın durup dururken kürtaj olmaz. Kürtaj kadınların hafife aldığı, küçümsediği bir konu değil, istedikleri arzu ettikleri bir konu da değil. Ama buna rağmen bir kadın kürtajı düşünüyorsa muhakkak altından kalkamadığı bir sebebi vardır. Ona çıkış kapısı bırakmamak demek kadınları çok büyük bir zorluk altına bırakmak demektir. Kürtaj yasaklanırsa parası olan kadınlar böyle bir çaresizlik içine girerlerse yurtdışına gidecek kimse bilmeyecek. Ama imkanları olmayan kadınlar ve genç kızlarımız ehil, hijyenik olmayan, yasal olmayan, belki de ölümlerine neden olacak, fiziksel sorunlar yaşamalarına neden olacak yerlere gidecek. Lütfen böyle bir şeye yol açmayalım.”
**Komisyona ebe**
Sağlık Bakanlığı bünyesinde görev yapacak kürtaj ve sezaryen komisyonunda kadın doğum uzmanları, yenidoğan uzmanları, tıp etiği uzmanları, psikolog ve ebe görev alacak. Henüz yer alacak isimlerin belirlenmediği komisyon kürtajın koşul ve zaman aralığını belirleyecek rapor hazırlayacak.
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, “Kürtaj cinayettir” sözlerinin ardından başlayan tartışma ve “Bilim dünyası bu konuyu ele alacak” açıklamalarının ardından Sağlık Bakanlığı bünyesinde görev yapacak kürtaj ve sezaryen komisyonu da şekillenmeye başladı. Komisyonda kadın doğum uzmanları, yeni doğancılar, tıp etiği uzmanları, psikolog ve ebe görev alacak.
Ancak görev alanları belirlense de henüz kimlerin komisyonda görev alacağı netleşmedi. Komisyon, sezaryenin kadın sağlığına etkisi ve ekonomik alanda devlete zararının yanı sıra kürtajın hangi koşullarda ve zaman aralığında serbest olacağı konusunda bir rapor hazırlayacak. Bu çerçevede Türkiye’deki kürtaj uygulamaları ve bunun kadın ile aile üzerindeki etkilerinin yanı sıra diğer ülkelerdeki uygulamalar da dikkate alınacak.
**Sezaryene de rapor**
Sezaryen ile doğum oranının yıllara göre oranları rapora eklenecek. Bunun yanı sıra sezaryenin hangi şartlarda yapılması gerektiği, gereksiz sezaryenin neden olacağı sonuçlar, toplumda yaratılması gereken farkındalık, kadın sağlığına etkisi ve ekonomik anlamda devlete zararı gibi konularda da çalışma yapılacak. Hükümetin, Meclis tatile girmeden bu ay sonuna kadar yasal düzenlemeyi yapmak istediği bu nedenle en kısa sürede komisyonun oluşturularak raporunu tamamlaması öngörülüyor. (Meltem ÖZGENÇ / ANKARA)
**Diyanet’in yetkisi yok**
CHP Genel Başkan Yardımcısı Perihan Sarı, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’den “anayasa ve yasalar tarafından belirlenmiş olan yetkisi dışına
çıkmamasını istedi, şu açıklamayı yaptı: ''Bu açıklama, konuyu kadın hakları ve sağlık ekseninden çıkararak dini referanslara dayandırma amacı güden tartışmalara katkı yapmakta ve anayasanın belirlediği yetkinin sınırlarını aşan bir nitelik taşımaktadır. Diyanet İşleri Başkanı, bu eylemiyle fetva vermeye kalkışmıştır.'' (AA)
**Canlı yayında cenin fotoğrafları gösterdi**
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, dün Erkan Tan’la Başkent’ten programına katıldı, kürtajın cinayet olduğuna ilişkin görüşlerini tekrarladıktan sonra anne karnındaki cenin fotoğraflarını ve kürtaj sonrası ceninin durumunu gösteren fotoğrafları kameraya doğru tuttu.
[
****](http://video.mynet.com/habervideo/Canli-yayinda-cenin-fotograflarini-gosterdi/1454957/)
Programın sunucusu Tan, yayın ilkeleri gereği bu fotoğrafları göstermemesi için Gökçek’i uyardı. Yumurtalı saldırıyı da anımsatan Gökçek, şunları söyledi: “ShoppingFest münasebeti ile ATO ve ASO Başkanı ile İzmir Caddesi’ndeki esnaf bir araya gelelim ve ilk afişlerimizi takalım dedik. Oraya vardığımızda tam içeriye gireceğiz 2 militan kız bir anda benim üzerime yürüyerek geldi. Devamlı olarak Dikmen Vadisi’ni söylediler. Tabii sonra olayı değiştirdiler. Konu kürtaj falan değildi. Kendi itirafları var. Kızların kendi ağızlarından ifadeleri var. Ben ispat edemeyeceğim hiçbir şeyi konuşmam.''
**Şikâyetçiyiz**
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in yumurtalı protestoyu, ''Bu CHP’nin işi” sözleriyle değerlendirmesine tepki gösteren yumurtalı eylemciler, “Gökçek’i kürtaj açıklamaları nedeniyle protesto ettik. Gökçek ve korumaları bize şiddet uyguladılar, şikâyetçiyiz'' dediler. Üniversite öğrencileri Neslihan Uyanık ve Nebiye Merttürk, şu açıklamayı yaptı: ''Sivil bir inisiyatifiz. 1 gün önce arkadaşlarımız Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı önünde eylem yapıp, gözaltına alınmışlardı. Eylem kararı aldık. Yumurtalı protesto böyle gerçekleşti. CHP ile uzaktan yakından ilgimiz yok, hiçbir siyasi parti ile bağımız yok.'' (DHA)
BİZE ULAŞIN
