BİZE ULAŞIN
Sultanbeyli’de akşam saatlerinde bir markete girerek alışveriş yapan 8 yaşındaki R.G. isimli kız çocuğunu marketin müdürü ’evine götüreyim’ diyerek aynı sokakta bulunan kendi evine götürdü. Eve geç gelen R.G., durumu annesine anlattı. Eve geç gelen RG. durumu annesine anlatınca annesi B. Ü'nün evini taşladı. Sesi duyan mahalleli evin önünde toplandı. Çevrede geniş güvenlik önlemi alan polis, çocuk ve ailesinin eşyaları kamyona konularak güvenli bir adrese taşındı. Öte yandan şahsın evinin önünde çevik kuvvet ekipleri mahalleliyi sakinleştirmek için uzun uğraşlar verdi.
Olayın ardından şüpheli B.Ü., 31 Mayıs günü saat 05.00 sıralarında İstanbul-Ankara otoyolunda yapılan trafik uygulaması sırasında yakalanarak gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından Kartal’daki Anadolu Adalet Sarayı’na sevk edilen şüpheli, savcılık sorgusunun ardından “çocuğun cinsel istismarı” suçundan tutuklama talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. Mahkeme, şüpheli B.Ü.’nün sevk edildiği suçtan tutuklanmasına karar verdi. B.Ü.'nün daha önce de aynı suçtan tutuklandığı öğrenildi.
"SENİ ÖLDÜRÜRÜM"
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, , şüpheli B.Ü'nün burada 8 yaşındaki mağdur R.G'ye cinsel istismarda bulunduğu, ardından da "bunu kimseye anlatma, seni öldürürüm" şeklinde tehdit ettiği aktarıldı.
SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ"
Mağdur R.G'nin olayın ardından kendi ikametine gittiği ve olanları annesine anlattığı belirtilen iddianamede, gözaltına alınan şüphelinin ifadesinde ise suçlamaları kabul etmediği ifade edildi.
31 YILA KADAR HAPİS CEZASI İSTENDİ
İddianamede, üzerine atılı suçu işlediği hususunda kuvvetli şüphe bulunduğu belirtilen şüpheli B.Ü. hakkında, "çocuğun cinsel istismarı", "tehdit" ve "çocuğa karşı hürriyeti tahdit" suçlarından 12 yıl 6 aydan 31 yıla kadar hapis cezası istendi. İddianame gönderildiği Anadolu 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. Şüpheli B.Ü'nün yargılanmasına ilerleyen günlerde başlanacak.
SAPIĞIN İLK İFADESİ
Şüpheli mahkemedeki ifadesinde, “Ben kendi iş yerime gelirken başka bir yere broşür almaya gitmiştim. Kendi mağazama geldim. Yanıma bir eleman alarak dışarı broşür dağıtmaya çıktım. Onu sağ tarafa gönderdim, ben de evime doğru gittim. Motoru eve bırakarak üstümü değiştirdim, tekrar dışarı çıktım. Broşür dağıttıktan sonra karşıdan bir çocuklu anne geldi. ‘Sen mi yaptın?’ dedi, ‘Anlamadım’ dedim. ‘Ben kocama söylerim, gerekirse evini yakacak’ dedi. Cevap vermedim. Daha sonra mağaza istikametinde mağaza müdürümü gördüm, broşürleri diğer elemana vererek geri döndüm. Müdürlerle depoya indik, depoda bana iş verildi. Onunla uğraşırken sesler geldi, personelim beni arayarak çocuğu taciz ettiğimi söyleyerek, ‘Burayı basmışlar’ dedi. Ben de müdürü arayarak izah ettim. Eşim beni aradı, ‘Çocuğum çok hasta memleketteyim, yarın hastaneye götüreceğim’ dedi. Ben de o psikolojiyle otoyoldan aktarma yapa yapa memleketime gittim. Emniyette iki ifadem var. İlkinde baskı altındaydım” dedi.
AA/İHA
