BİZE ULAŞIN
Eren cezaevinden çıkar çıkmaz eşine ve kendisini bekleyen yakınlarını sarıldı.
Murat Eren daha sonra gazetecilere açıklamalarda bulundu. Eren, "Özgür olmayı daha henüz tadamadım. Komutanlarım daha tecrübeliler, bunu tatmak her halde biraz süre alacak. Bugün 3 tane şehidimiz vardı Boğaz'da, Güneydoğu'da içeriden hançerlenmesine rağmen, hem emniyet, hem silahlı kuvvetler içeriden ciddi hançer almasına rağmen mücadelelerine devam ediyorlar. Hala şehit veriyoruz. Allahtan rahmet diliyorum onlara. Bu süreçte, sivil, asker, polis, korucu mücadeleyi veren tüm milletimize Allah'tan kolaylıklar diliyorum. Tabiki tarif edilmesi çok zor duygular içindeyim" dedi.
"BU KADAR ÇABUK OLACAĞINI BEKLEMİYORDUM"
Eren, "Ben çıktım, inşallah özgür olduğumu bir an önce hissetmeye başlarım. Ama iki tane daha ast subayımız var içeride, Ali kaya ve Özcan İldeniz. Onlara buradan selam ediyorum, sabırlar diliyorum. Onlarda inşallah bu süreçte bir an önce dışarı çıkacaklar, kalben inanıyorum. Tahliyemi bekliyorum ama bu süreçten önce bekliyordum. 10 senedir uğraştığım bilirkişi raporunu ilk defa 30 Haziran'da Ankara 2. Ağır Ceza mahkemesi ilk defa kabul etti. Oradan ben umutlanmıştım zaten. Ama bu kadar çabuk olacağını beklemiyordum.
Bunun kumpas olduğunu ben biliyordum, fakat diğer insanlar yeni öğrendiler. Bana inan sivil, asker, silah arkadaşlarım, devre arkadaşlarım vardı. Her şeye rağmen maddi, manevi yanımda olan o kadar çok insan varmış ki hiç tanımadığım, kalbin kalbe değmesi olayı ben burada çok güzel yaşadım" diye konuştu.
"KIRGIN DEĞİLİM, DEVLETE KÜSÜLMEZ"
Eren, bir gazetecinin "Silahlı kuvvetleri dönecek misiniz?" sorusuna, "Vatan sever, Atatürkçü ve devletçi bireyler olarak yetiştirildik. Tabiki vatan bize 'gel şu görevi yap' ben uçuş hocasıyım aynı zamanda. Uzun süre ara verdim ama inanıyorum ki çok pilotları yetiştirebilecek yetim hala devam ediyordur. Gönlüm ister bir an önce uçuşa dönmeyi. Silahlı kuvvetlere çağırırlarsa hayır diyemem her halde. Kırgın değilim, devlete küsülmez. İçimde o üniforma aşkı hiç sönmedi benim. Ben hep subay kimliğimi taşıdım, Atatürk'ün askeriyim" ifadelerini kulandı.
"HERHANGİ BİR GELİŞME OLURSA, DİREK KAÇACAKTIM BURADAN"
Murat Eren, 15 Temmuz Darbe girişimi hakkında da açıklamalarda bulunarak, "Öğrencilerimden yok ama tanıdıklarımdan. İşin aslı, bunu Fethullah Gülen'in ekibinin yaptığını ilk etapta fark ettim. Kıyafetimi giydim, her hangi bir gelişme olursa, direk kaçacaktım buradan ve mücadeleye dışarıda devam edecektim. Bunu telefonla bir kaç arkadaşımıza da söyledim. Teyakkuz da bekliyordum burada. Burada bir kafesin içerisindesiniz en kolay bulacakları kişi burada bendim. Bu mücadeleyi dışarıda kanımın son damlasına kadar devam ettirirdim. öyle bir duygu içerisindeydim, hazır bekliyordum. Kalbi vatan sevgisiyle çarpan hangi görüşte olursa olsun vatandaşı hesaba katmadılar" dedi.
Eren'in eşi de mutlu olduğunu belirtti.
Kılıçdaroğlu: Gecikmiş bir tahliye, keşke çok daha önce olsaydı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Atabeyler Davası'nın tek tutuklu sanığı eski Kara Pilot Yüzbaşı Murat Eren'in tahliye kararıyla ilgili olarak "Gecikmiş bir tahliye. Keşke çok daha önceden tahliye olabilseydi. O davada yüzlerce kişi, binlerce aile mağdur oldu" dedi.
Ankara'da düzenlenen Mersin Mezitli Belediyesi'nin proje tanıtım etkinliğine katılan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,Kara Pilot Yüzbaşı Murat Eren'in tahliye kararıyla ile ilgili açıklama yaptı. Tahliye kararının gecikmiş bir kara olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Bugün tahliye olması güzel bir olay. Ama gecikmiş bir tahliye. Keşke çok daha önceden tahliye olabilseydi. O davalarda yüzlerce kişi, binlerce aile mağdur oldu. Herkes büyük acılar çekti. O dönemde onların hakkını sadece Cumhuriyet Halk Partisi savunuyordu. Bugün geldiğimiz noktada haklılığımız ortaya çıktı, ama geçmişin acılarını telafi etmek son derece zor. Bu arada yapılması gereken bir şey var. O davalarda mağdur olan, görevinden ayrılan veya görevinden istifa etmek zorunda kalan insanların tekrar haklarının iade edilerek görevlerine dönmelerine imkân sağlanması... Eğer bunu yapabilirsek, siyaset kurumu olarak görevimizi yerine getirmiş oluruz. Çünkü bir devlet adalet üzerinde yücelir, eğer bir kişi haksızlığa uğramışsa, o haksızlığı telafi etmek ve ona hak ettiği adaleti iade etmek gerekiyor" dedi.
DHA
