BİZE ULAŞIN
Yasin Kırbaş adlı sokak çocuğu 2008 yılında sigara istediği polis memuru Bülent Okumuş tarafından boynundan vuruldu. Aynı tarihlerde bir avukatı da döven Okumuş görevine devam ederken Kırbaş hastanelik oldu, yanındaki 5 sokak çocuğu ‘yağma’ suçundan tutuklandı.
Radikal'in haberine göre, Kırbaş ise başındaki polisle, 1 yıl hastane hastane gezdirildi. Tedavi yetersizliği sonunda felç kaldı. Avukatının çabalarıyla Darüleceze’ye yatırılırken, hakkındaki dava bitti. Polis beraat etti, Kırbaş ve arkadaşları ‘yağma’ suçundan ceza aldı. Kırbaş’ın çilesi bu kadarla kalmadı: Bedenindeki yaralar iyileşmediği için bacağının kesilmesine karar verildi.
Sokak Çocukları Derneği’nde ‘Sokak Kedisi’ adlı dergiyi çıkaran Yasin Kırbaş ve beş arkadaşı, 18 Haziran 2008’de Kadıköy’deki Moda Parkı’nda çimlere uzanmış, uyukluyordu. 1989 doğumlu Kırbaş, sigara bulabilmek için sahilde kayalıklarda oturan çiftin yanına gitti. Kadın kaçarken erkek “Ben polisim” dedi. O kişi, polis memuru Bülent Okumuş’tu.
Kırbaş’a göre polis Okumuş, çalınacağından korktiği telefonunu cebine koymak isterken kayalıklara düşürdü. Sonra öfkelenip silahını çıkardı, kabzasıyla Kırbaş’ın kafasına ve sırtına vurdu. Silah ateş aldı. Kurşun, Kırbaş’ın boynundan içeri girdi. Arkadaşları tutuklandı, başında bekleyen 1 polisle hastane hastane dolaştırılan Kırbaş ise hakkında yakalama emri olduğu için Bahçelievler 70. Yıl Fizik Tedavi Merkezi’ne sevk edilemedi. Karar kaldırıldığında bu kez de merkez “Yerimiz yok” dedi. Bu arada, ÇHD’li avukat Naciye Demir, Kırbaş’ın gönüllü avukatı oldu. Demir’in çabasıyla 2009’da Kayışdağı Darülaceze’de Kırbaş’a bir yer bulundu. Artık tekerlekli sandalyeye bağımlı olduğu belirlenen Kırbaş, geçen 4 yılda iyileşemediği gibi, yatalak olmasından kaynaklı yaraları tedavi edilemedi. Geçen ay Kırbaş’ın bir bacağının kesilmesine karar verildi. Kırbaş’ın yakın bir tarihte Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde operasyon geçirmesi bekleniyor.
Emniyet’e bağlı Olay Yeri İnceleme ekibi, Yasin Kırbaş vurulduktan 5 saat sonra, saat 04.00’te yaptığı incelemede, iddiaya göre, Moda sahilinde kelebek tabir edilen bıçak, bir meyve bıçağı ve bir maket bıçağı bulundu. Polisin y tutanağına göre 6 arkadaşın tümü polis Okumuş’a bunlarla saldırmıştı. İddiaya göre 6 çocuk Okumuş’tan sigara istemiş, “Sigaran yoksa cep telefonunu ver. Yoksa seni öldürür, denize atarız” demişti. Okumuş da “korkup” silahına davranmıştı. Ve silah, Okumuş’un “Nasıl olduğunu bilmedği” şekilde patlamıştı. Tutanağın altında imzası olan 4 polisten biri d, tetiğe basan Okumuş’tu.
Bu arada, o gece tanık olarak ifadesi alınan özel güvenlik görevlisi Nazif Demiray, olaydan kısa süre önce 6 sokak çocuğunun üzerini aradığını belirterek, “Herhangi bir cep telefonu çıkmadı” dedi. Birkaç ay sonra, yargılama esnasında, “Üzerlerinde bıçak var mıydı?” sorusu üzerine “Bir silah görmemiştim. Ancak tiner çekmişlerdi” dedi. Aydın Gezer ve Yıldırım Civelek ise karakoldaki ifadelerinin aksine çocuklarnı elinde bıçak görmediğini söyleyecekti.
Polis Okumuş, “Boynunda, sol omuzda ve göğüs bölgesinde hiperemi ve abrazyonlar” olduğu şeklindeki sağlık raporuyla şikâyetçi oldu. 3’ü çocuk 5 genç tutuklandı. Kırbaş’ın yatağından kalkamayacağı ortadayken, hakkında yakalama kararı verildi. Arkadaşları 8 ay cezaevine kalırken, Kırbaş’ın başında hastanede 1 yıl polis bekledi. Yasin ve 5 arkadaşına ‘nitelikli yağma’ suçundan 2’şer yıl 6’şar ay hapis cezası verildi. Polis Okumuş hakkında ise ‘meşru müdafa’ sayılarak beraate hükmedildi.
Polis memuru Bülent Okumuş, Kırbaş’tan hemen önce yine Moda Parkı’nda, Avukat Muammer Öz’ü yumruk ve aracından çıkardığı sopayla dövdü. Avukat Öz’ün küfrettiğini ve gömleğinin düğmesini kopardığını iddia etti. Polis Okumuş ve bir polise ‘kasten yaralama, hakaret’ suçlarından 1 yıl 11’er ay 5’şer gün hapis cezası verildi. İki ceza, sanıkların, “geçmişi,sosyal ilişkileri, yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususlar göz önünde” bulundurularak ertelendi. Okumuş hakkında tek işlem Kadıköy’den Tunceli Çemişkezek’e gönderilmesi oldu.
