HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Sinop Ramazan imsakiyesi 2017: İftara ne kadar kaldı? Sinop iftar ve imsak vakti

Türkiye ilk orucunu tutmak için sahura kalktı. İslam alemi için en kutsal aylardan biri olan Ramazan ayının ilk sahurunu yaptı. Oruç tutmak için niyet eden milyonlarca kişi için imsakiye bilgileri ise oldukça önemli. Türkiye'nin en kuzeyinde yer alan Sinop imsakiye bilgileri de Ramazan başlamadan önce merak edilir oldu. Peki Sinop sahur vakti ne zaman? ve imsakiye detayları.. İftar vakti, iftara ne kadar kaldığı ile ilgili geri sayım aracı ve dahası 2017 Ramazan imsakiyesinde...

Sinop Ramazan imsakiyesi 2017: İftara ne kadar kaldı? Sinop iftar ve imsak vakti

Mübarek Ramazan ayı boyunca oruç tutulacak, dualar edilecek, sahura kalkılacak. 2017 Ramazan ayında Sinop ilk sahuruna 26 Mayıs cumayı 27 Mayıs cumartesiye bağlayan gece saat 03.04'te kalktı. Sinop ilk iftarını ise 27 Mayıs cumartesi günü saat 20.12'de yaptı. Diyanet sahur vakti ve iftar saatlerine göre Türkiye'de yaşayanlar bu yıl 17 saati aşkın süre oruçlu tutacak. En kısa oruç Ramazan’ın ilk günü tutulacak ve iftar her gün biraz daha ileri gidecek. Haziran ayı yılın en uzun gündüzünü (21 Haziran 2017) içinde barındırdığı için en uzun orucun tutulacağı gün olacak.

SİNOP İMSAKİYESİ İÇİN TIKLAYIN

İFTAR'DA SAĞLIKLI BESLENME

Ramazanda uzun süreli açlık, sıvı kaybı, tansiyon ve kan şekerinde düşüklüğe bağlı olarak yorgunluğa neden olabilir.

İftar vakti geldiğinde aniden ağır yemeklere yönelmek, sahura kalkmadan oruç tutmak, bayramın ilk gününde birden aşırı yemek yemek gibi beslenme hataları ramazan ayında ve bayramda size zor anlar yaşatabilir. Memorial Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü’nden Uz. Dr. Duygu İbrişim, ramazan ve bayram süresince mide sağlığınızı korumak için yapılması gerekenler hakkında bilgi verdi. Oruç tutarken sık karşılaşılan problemler, iftarda ve sahurda birden, aşırı miktarda yemek yenilmesi ve buna bağlı sindirim sorunlarıdır. Uzun süreli açlık, sıvı kaybı, tansiyon ve kan şekerinde düşüklüğe bağlı olarak yorgunluğa neden olabilir. Midede ağrı, yanma ve kabızlık bu dönemde en sık yaşanan şikayetlerdir.

Ara vererek yemek yiyin
Yemeğe bir bardak su ve bir kase çorba ile başlamak en iyi yöntemdir. Sulu yumuşak gıdalar oruç sonrası sıvı ihtiyacını karşılar ve mideyi rahatlatır. Çorbadan sonra yemeğe birkaç dakika ara vermek açlık ve yorgunluk duygusunu azaltır. O zaman da her şeyden hızlıca ve bol miktarda yeme isteğini baskılamak kolay olacaktır.

İftar sofrası çok çeşitli olmasın
Çorba sonrasında etli veya zeytinyağlı bir sebze yemeği ya da haşlama, buğulama veya ızgara et (kırmızı et, beyaz et veya balık) yanında haşlama sebzeler yenilebilir. Ekmek çok fazla miktarda olmadıkça hem doyurucu hem de hazmı kolaylaştırıcıdır. Makarna, pilav ve hamur işlerini az miktarda tüketin ve her iftarda masada bulundurmayın. Kompostolar, mevsim salataları, yoğurt, ayran ve cacık iftar sofralarının çok sağlıklı tamamlayıcılarıdır. Yemeklerin yavaş yenmesi ve iyi çiğnenmesi hem doymanızı kolaylaştırır, hem de sonrasında midede dolgunluk, ağrı, şişkinlik sorunlarını önler.

Yemek planını tokken yapın
İftar alışverişini günün sonunda iyice aç olduğunuz bir zamanda yapmayın. Bu, her şeye daha çok özenmenize ve iştahınızın iyice açılmasına neden olur. Bir sonraki günün yemek planını bugünkü iftardan sonra yani karnınız tokken yapın.

ALAEDDİN CAMİİ'NDE İBADET
Adını ünlü Anadolu Selçuklu Devleti sultanı I. Alaeddin Keykubad'tan alan cami, Kuzey Anadolu’da da en büyük Selçuklu camisidir. Merkezde, Sakarya Caddesi üzerinde; Hükümet Meydanı'na yakın mesafededir. Tarihi Sinop hamamı ve Pervane Medresesi yakınındadır. “Arap camileri” adı verilen, uzun saf tutmaya uygun, enine nefli ve geniş avlulu en eski cami tipinde bir yapıdır. “Ulu Cami” olarak da anılmaktadır. Camin yapım yılı, plan özellikleri ve yaptıranı ile mimarının kimlikleri kesin olarak bilinmez. Tahtını kaybettikten sonra Selçukluların hizmetine girmiş olan eski Ahlatşah hükümdarı Atabeg Ayas’a Sinop’un fethinden sonra Selçuklu hükümdarı I. Alâeddin Keykubad tarafından inşa ettirildiği; 1261’deki Trabzon Komnenosları’nın saldırısı sırasında tamamen yıkıldığı, 1268’de de Pervâne Muineddin tarafından eski temelleri üzerine yeniden yapıldığı kuvvetli bir ihtimal olarak öne sürülmektedir. 1385 ve 1861 yıllarında kapsamlı onarımlar geçiren yapı, 2008-2009 yılında restore edilmiştir.

SİNOP'UN MEŞHUR YEMEKLERİ
Ramazan ayı boyunca sofralara şenlik ve bereket gelecek. Her yöreye ait yemekler Ramazan sofralarını süsleyecek. En meşhur yemeklerini sofralarından esksik etmeyecek 81 il içerisinde Sinop mantısını, lokulunu, pilakisini, ıslamasını, içli tavasını, katlamasını, mısır çorbasını, kabak millesini sofrasından eksik etmeyecek.

SİNOP İFTAR SOFRASI: SİNOP MANTISI
Malzemeler:
2 su bardağı un
1 adet yumurta
Yeterince su-tuz
250 gr kıyma
2 yemek kaşığı kıyılmış maydanoz
1 yemek kaşığı tereyağ
1 adet rendelenmiş soğan
1 su bardağı iri çekilmiş ceviz
1 çay kaşığı karabiber
5 su bardağı su

Hazırlanışı: Un, yumurta ve tuzu karıştırarak hamur hale getirin. Hamurun yumuşaklığı kulak memesi kıvamına geldiğinde 20 dk oda sıcaklığında dinlendirin. Kıyma, maydonoz, rendelenmiş soğan, tuz ve karabiberi karıştırın. Dinlenen hamuru üç eşit parçaya böldükten sonra her payçayı açın ve çok ince olmayacak şekilde kare kare kesin. Her karenin ortasına kıymalı harç ekleyip üçgen şeklinde kapatın. 1 litre (5 su bardağı) tuzlu suyu tencerede kaynattıktan sonra mantıları haşlamaya başlayın. Haşlanan mantıların üzerine tereyağı ve ceviz serpin.

İFTARDA NE YEMELİ?
Ramazanda oruç tutarken sağlığımıza da dikkat etmemiz gerekiyor. Uzun süren açlık sonrası birden yüklendiğimiz bedenimizin dengesi bozulabilir. Bu kapsamda yemeğe ne çok sıcak ne de çok soğuk olmayan hafif bir çorbayla başlamak en doğrusu. Çorbanın yanında etli veya etsiz sebze yemeği yemeği, bir dilim börek ya da hamur işi bir kase yoğurt yenebilir. Ağır bir tatlı yerine meyve yemek şeker ihtiyacının karşılanmasında daha doğrudur. Ana öğün olarak ızgara et, tavuk, balık veya sote edilmiş et yenilebilir.

Uzmanlar, iftara su, çorba, peynir, zeytin, hurma veya kuru kayısı ile başlanabilir önerisini yapıyor. Başlangıç için ılık çorba öneriliyor. İftarda aynı anda çok çeşitte yemek yemek mide rahatsızlıklarına neden olabiliyor. İftarda hamur işlerinin tercih edilmemesini, zeytinyağı kullanmaya özen gösterilmesi söyleniyor. İftar sofrasında ekmekten kaçınmalı, mutlaka salata ve yoğurt bulundurulması tavsiye ediliyor. Yemekten sonra oluşan yorgunluğu gidermek için yeşil çay, midenin rahatlaması için de Türk kahvesi içmek faydalıdır deniyor.

İlk iftarda vücut uzun süre açlık çektiği için kan şekeri dengesi bozuluyor. Bu yüzden kan şekerinin bir anda yükselmemesi için iftarda bir anda yemek yemek yerine belli aralıklarla besinler yenmelidir. Posalı, kan şekerini ani yükseltmeyen yiyecekler tercih edilmelidir. Yapılan yanlışlardan biri de birde çok su içmek. Bir anda fazla su içmek mideyi doldurmakta ve mide kasları açısından zararlı olmakta. Bol bol su içmek Ramazanda mutlaka olması gereken bir durum fakat bunu da yiyeceklerde olduğu gibi belli aralıklarla yapmak gerekiyor. Ayrıca iftar sofralarının vazgeçilmezi şerbetli tatlılar yerine de meyve tercih etmek sağlık açısından önerilenler arasında.

2017 FİTRE NE KADAR?

Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu bu yılki verilecek fitre miktarını açıkladı. 2017 filtre miktarı (fıtır sadakası) 16.00 TL olarak belirledi. Fiyat hesaplanırken, fıtır sadakasının Müslüman toplumların neredeyse tamamına yakın bir kesimi tarafından veriliyor olması dikkate alındı. Mevcut sosyo-ekonomik hayat şartları ve bir kişinin günlük asgari gıda ihtiyacı göz önünde bulundurularak 2017 yılı Ramazan ayının başlangıcından 2018 yılı Ramazan ayının başlangıcına kadar olan sürede filtre fiyatlarının 16,00 TL olarak belirlenmesine karar verildi?

RAMAZAN AYININ FAZİLETİ

Ramazan ayı, dinimizce yüce ve kutsal kabul edilmiş mübarek bir aydır. Kutsiyeti ve fazileti Kur’an ve sünnetle sabit olan Ramazan ayı zamanda on bir ayın sultanı olara kabul edilmektedir. Feyiz ve bereketlerle, afv ve mağfiretlerle dolu olan sosyal yardımlaşma ve dayanışmanın toplum hayatında yoğunluk kazandığı, ibadet hayatımızın zenginleştiği Ramazan ayı, peygamber efendimizin ifadesi ile “evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennemden kurtuluş” olan bir aydır. Ramazan ayı, kalplerin dirildiği, gönüllerin aydınlanıp coştuğu, nefislerin kırıldığı, insani vasıfların tekrar hatırlandığı manevi yaşamı dolu olan bir aydır.

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler