HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Tahşiyecilerin lideri Mehmet Doğan paralel yapıyı eleştirdi

Tahşiyeciler adlı grubun lideri Mehmet Doğan açıklama yaptı. Hapise girmesiyle ilgili olarak paralel yapıyı sorumlu gösterdi. Gülen'i eleştirdiği için hedef haline geldiğini açıkladı.

Tahşiyecilerin lideri Mehmet Doğan paralel yapıyı eleştirdi

14 Aralık operasyonlarının başlamasının ardından sıkça duyulan Tahşiyeciler'in lider olduğu iddia edilen Mehmet Doğan basına açıklamalarda bulundu. Mehmet Doğan açıklamalarında Gülen cemaati lider Fethullah Gülen ile fikirin uyuşmadığını ve eserinde Gülen'i eleştirdiği için hedef haline geldiğini ifade etti. Mehmet Doğan, paralel yapının kendisini mağdur ettiğini iddia etti.

Tahşiyeciler'in lideri olduğu gerekçesiyle yargılanan emekli imam Mehmet Doğan paralel yapının hedefi haline geldiğini ifade etti. Mehmet Doğan açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Tesettür füruattandır denildi. Biz bu meseleyi Üstat Bediüzzaman’ın Tesettür Risalesi’ndeki izahatla ve başka ayetlerden bir araya getirerek, güzel bir şekilde ispat ettik. İnanmak ayrıdır, amel etmek ayrıdır. Eğer siz tesettürü yapmıyorsanız ayrı. Fakat tesettürü yapmak mecburidir. Teferrü denilince bir insan bunu kabul etmezse kafir olmaz ama inanmak mecburiyeti var. İnanmazsa, iman tehlikesi var. Bu gibi hadiseleri görünce yavaş yavaş kendi eserlerimde izahata başladım. Biz bunları yazınca birden bire o gizli örgütün maşaları, alemi İslam’da bir tane değildir. Ben Kur’an’dan anladığım şekilde söylüyorum. Türkiye’de çok cereyanları var, aynı dava peşindedirler. Bunların hepsi birleşerek bize bir tuzak kurdular. Müjde mi veriyorsun, tesettürü mü açıyorsun, git hapse gir dediler."

ZEKATI VE SADAKAYI GANİMET OLARAK GÖRÜYORLAR

"Zekatı bu hale getirmek gizli bir örgütün oyunudur. Maşa olarak kullanılan hem örgüte hem de cemaate cevap verdim. ‘Bu haramdır’ dedim. Hata işlemişsem beşere karşı hata etmişimdir. Eğer kitaplarımda bilmeyerek hata etmişsem affımı Allah’tan isterim. İnşallah Kur’an’ın ayetini müdafaa etmişim. Her cezaya da razıyım. Çünkü Kur’an’ın hakkını, fakir fukaranın hakkını müdafaa etmek her şeyden elzemdir."

BİZİ HAPSE GİZLİ CEMİYET SOKTU

“Sen misin gizli örgüte karşı bu kadar konuşan? Çile aylarımda ellerimi kelepçelediler. Biz maşaları tanımıyoruz. Bizi hapse sokan o gizli cemiyettir. Maşa, maşalığını itiraf edip otursun, tövbe etsin. Ben hakkımı maşalara helal ediyorum. Ama bir şartla. Tövbe etsinler. Hak dini kabul etsinler. Ben hapse girerken, kalbim onlara ağlamış. Eğer ayıp olmasaydı, onların yanında ağlayacaktım. Ya Rabbi diyordum, bunlar Müslümanlar, aldanmışlar beni hapse sokarlar. Sen, bunları bu felaketten kurtar. Savcıya da o duayı ettim. Hapiste bazı bombalar bize isnat edilmişti. Bombalarla ilgili adli tıp raporu geldi. Bombalarda 3 polisin parmak izi çıktı. Bu bombalarla uzaktan yakından alakam yok. O evi de ev sahibini de tanımıyor, bilmiyorum. 67 yaşındaki bir ihtiyar, gözü görmeyen, MS hastası, yolda yürüyemez bir mazlumun haline ne diyorsunuz? Suçum ne? Ne yapmışım?”

İşte Tahşiyeciler'in lideri Mehmet Doğan'ın açıklamaları:

TAHŞİYECİLER HAKKINDA BİLGİLER İÇİN TIKLAYIN

MEHMET NURİ TURAN'IN AÇIKLAMALARI İÇİN TIKLAYIN

TAHŞİYE KELİMESİNİN ANLAMI

Türk Dil Kurumu'nda Arapça kökenli Tahşiye kelimesinin karşılığı olarak; dipnot yazma, çıkma yapma olarak belirtilmektedir.

TAHŞİYECİLER KİMDİR?

Tarih 22 Ocak 2010'u gösterirken El Kaide örgütüne yönelik Türkiye çapında yapılan operasyonlarda 122 kişi gözaltına alınmıştı. Operasyon sonrasında yapılan ilk mahkemede tüm sanıklar serbest kalırken örgüt evlerinde 2 adet el bombası, fişekler ve krokilerin bulunduğu belirtiliyordu.

İşte tüm tartışma da bu noktada başladı. İddialara göre yapılan operasyon El Kaide operasyonu değil 'Taşhiyeciler' olarak bilinen cihatçı bir gruba yönelikti. Kökeni tıpkı Gülen cemaati gibi Nurculuk olan Taşhiyecilerin Gülen cemaati ile ters düştükleri noktalar vardı: Dinler arası diyalog gibi...

Polisin tespitlerine göre, Fethullah Gülen, 6 Nisan 2009 günü Herkul.org sitesinde yayınlanan "İrtica paranoyası" adlı konuşmasında 'Tahşiye'den bahsetti. Bu konuşmanın ardından 8 Nisan 2009'da Zaman Gazetesi'nde, "Terör örgütü üretenler yeni tezgah peşinde" manşetiyle yayınlanan yazıda da 'tahşiye' tehlikesine dikkat çekildi. Dün ifade veren ve dönem Zaman'da yazan Hüseyin Gülerce de 'Gülen Hocaefendi'nin sözünü ettiği tehlikenin nasıl şaşkınlıkla karşılandığına ve önemine dikkat çeken bir yazı yazdı.

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler