BİZE ULAŞIN
ANKARA (ANKA)- CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu'nun soru önergesine Kalkınma Bakanı'nın verdiği yanıt, Türkiye'nin intihar fotoğrafını ortaya koydu.
Kalkınma Bakanı, TÜİK verilerine göre, 2012 yılında intihar sayısının 3 bin 225 olduğunu açıkladı.
Bakan Yılmaz, TÜİK verilerine göre, intihar edenlerin yüzde 72'sini erkekler, yüzde 28'ini kadınların oluşturduğunu belirterek, "Yüz bin nüfus başına düşen intihar sayısını ifade eden kaba intihar hızı, 2012 yılında yüz binde 4,29'dur" dedi.
Yapılan araştırmalar sonucunda intiharların büyük çoğunluğunun; ruhi bunalım sonucu gerçekleştiğini ifade eden Kalkınma Bakanı, "Bunun dışında ailevi problemler, sağlık sorunları, maddi yetersizlik, istediği ile evlenememe gibi çeşitli sebeplerin de intihar davranışı için bir etken olduğu tespit edilmiştir. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) kaza ve olayları önlemeye yönelik olarak uyguladığı çeşitli tedbirlerin yanında özellikle koruyucu ruh sağlığı hizmetine ilişkin tedbirleri hassasiyetle uygulamaktadır" dedi.
Askerlik hizmeti için başvuranların askerlik muayenelerinden itibaren takibe alındığını ve sorunları tespit edilenlere gerekli işlemlerin her kademede ve askerlik hizmetleri süresince sürdürülmekte olduğuna işaret eden Kalkınma Bakanı, şöyle dedi:
"TSK'da asta kötü muamele etmek, cebir ve şiddet kullanmak fiilleri ile ilgili cezai müeyyideler 1632 sayılı Askeri Ceza Kanununda belirtilmiştir. Buna göre, TSK içinde bu suçları işleyenlerin tespit edilmesi durumunda haklarında mutlaka yasal işlem yapılmaktadır."
2012 yılında intihar eden kişilerin yüzde 53,1'inin intihar nedeninin bilinmediğine dikkat çeken Kalkınma Bakanı, şöyle dedi:
"İntihar eden kişilerin yüzde 17,3'ü "hastalık', yüzde 7,8'i "aile geçimsizliği', yüzde 7,6'sı "geçim zorluğu', yüzde 4'ü "hissi ilişki ve istediği ile evlenememe', yüzde 2,1'i "ticari başarısızlık' ve yüzde 0,6'sı ise "öğrenim başarısızlığı' nedeniyle intihar etmiştir. Soru önergesinde sorulan ekonomik şartlar nedeni, TÜİK tarafından kategorize edilmiş nedenlerin arasında geçim zorluğu ile ilişkilendirilebilir. Ancak mobbing, keyfi uygulamalar ve eşitsizliğe denk gelen bir kategori bulunmamaktadır."
