BİZE ULAŞIN
Türk-Amerikan Dernekleri Federasyonu (TADF) Başkan Yardımcısı Tulga Tekman, siyasi kutuplaşmanın yurt dışında yaşayan Türkleri böldüğünü söyledi.
Tekman, Hollanda'da yaşanan olumsuz gelişmelerin sonrasında bunun bedelini orada yaşayan Türkler'in ödeyeceğini öne sürdü. Benzeri olayların Amerika'da yaşanabileceğini söyledi.
Tekman, Amerika'da yaşayan Türkler arasında da siyasi kutuplaşmanın tehlikeli bir şekilde tırmandığını belirtti. Tekman, yaşanan bu olumsuzlukların yurtdışında yaşayan Türkler'e oy kullanma hakkının verilmesinden sonra ortaya çıktığını öne sürdü.
Türk-Amerikan Dernekleri Federasyonu'nun, 1956 yılından bu yana ABD'de yaşayan Türkler'i birleştirmeyi ve dernekleri aynı çatı altında tutmayı hedeflediğini belirten Tekman, ”Burada hem Türkiye'nin tanıtımı hem de çeşitli ulusal konularımızla ilgili mücadele veriyoruz. Bizim bakış açımız insanların siyasi bakış açılarıyla veya renk olarak ayrımıyla değil. Alevi, Sünni veya Kürt diye de ayırmak değil. Türk vatandaşlarının, Türk kimliğiyle, buradaki entegrasyona katılmasını ve ulusal çıkarlarımız için mücadele vermesini hedefliyoruz. Ben de bireysel olarak 27 senedir bu amaçlar için bu ülkede mücadele veriyorum. Tüm bu huzursuzluklar, Türk vatandaşlarına yurt dışında oy kullanma hakkının verilmesiyle başladı. Oy sandığının aramıza girmesiyle zaten bölünmüş olan yurt dışındaki Türkler daha da bölündük ve kutuplaştık”, dedi.
"Oy sandığı gelince bölündük”
Yurt dışında oy kullanma yasasına başından beri karşı çıktığını belirten Tekman, "Ben siyasi partilerimizin buraya gelmesine dekarşı çıktım. Bunun demokrasiyle veya görüşlere saygı duyulmasıyla bir ilgisi yok. Bizim burada fazla bir nüfusumuz olmadığı için siyasi parti taraftarı olarak ayrışmamız bizi daha da böldü. Bir tarafta CHP'nin, bir tarafta AKP'nin veya MHP'nin olması, toplumu buradadaha da kutuplara ayırdı. Biz bunları daha önce yurt dışında oy kullanma hakkının verilmesiyle ilgili yapılan çalışmalar sırasında Türkiye'de yetkililere ilettik. ‘Bölünürüz' dedik ama dinletemedik. Aramıza sandık girdi iyice bölündük,” dedi.
"Siyaset yapmak isteyen Türkiye'ye gitsin”
Siyasi kutuplaşmanın getirdiği tansiyonun yapılan tüm etkinliklere de yansıdığını belirten Tekman, "8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlamalarının ikisinde de istenmeyen gelişmelere yaşandığını belirtti.
Tekman, "Biri bizim federasyonumuzun 5 Mart'ta düzenlediği, diğeri de AK Partili eski bakanın konuştuğu Paterson'daki etkinlik. Kadınlar için yapılan bu iki etkinlikte de referandumla ilgili tartışmalar oldu. Linç girişimi dahil hiç istenmeyen olaylar yaşandı. Kadınlar Günü kutlamalarına bile böylece siyaseti sokmuş olduk. Burada siyaset yapmak isteyen arkadaşlara tavsiyemiz eğer siyaset yapacaklarsa, Türkiye'ye gitmeleri. Orada kapı kapı dolaşıp ‘Evet' mi ‘Hayır' mı? diye sorsunlar ama siyasetlerini burada yapmasınlar. Bizim federasyon olarak hiç bir siyasi partiyle yakınlığımız yok. İçimizde her türlü siyasi görüşü barındırıyoruz. Biz şimdiye kadar siyasi parti sloganlarını, siyasi parti logolarını federasyona sokmadık, bundan sonra da sokmayacağız. Biz siyaset üstü bir kuruluşuz. Ne ticaretle ne de siyasetle uğraşırız. Siyasetin aramıza girmesiyle bizim burada asıl olma amacımız unutuluyor,” dedi.
"Amerika'da yaşayan Türkleri bekleyen çok sorun var”
Tekman, ABD'de yaşayan Türkler'in, Başkan Donald Trump'ın 24 Nisan'da Ermeni soykırım iddialarıyla ilgili ne söyleyeceği ya da YPG'nin Washington'da büro açma çalışmalarına karşı lobi yapmak yerine kendi iç siyasi meseleleriyle boğuştuğunu ifade etti.
Tekman, "Şu anda biz Türkler'i burada bekleyen o kadar sorun varken biz kendi iç siyasetimizin kavgasını burada yapmaya başladık. Her şey burada referanduma odaklandı. Sen bendensin veya değilsin tartışmasına döndü. ‘Evet' veya ‘Hayır' tartışması büyüdü. Bizler burada sadece kırmızı-beyaz bayrağımızın etrafında toplanmak zorundayız. Burada el ele, kol kola, birlik ve beraberlik içinde yaşamalıyız. Siyasetin girdiği ortamlarda yaşanan provokasyonlar insanları kutuplaştırıyor. Bu işler artık burada da patlama noktasına geldi. Tabi ki Türkiye'nin geleceği için referandum çok önemli ama Amerika'da yaşayan Türkler'in sorunları bir tek bu değil. Bunları oyumuzu kendimize saklayarak yapmamız gerekiyor. Birbirimizi üzmeden, kırmadan olayları da patlama noktasına getirmeden bunları yapmalıyız,” diye konuştu.
VOA
