BİZE ULAŞIN
AK Parti Muğla Milletvekili Nihat Öztürk, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Aralık 2013'de gerçekleştirdiği algı operasyonunun aynısının 15 Temmuz'da Marmaris'te Cumhurbaşkanı'nı rehin alarak bir takım sahte görüntüleri (altın, para gibi) tüm dünyaya servis ederek itibarsızlaştırma yapmak istediklerini açıkladı.
Öztürk, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tatilini geçirdiği Marmaris'teki otele düzenlenen baskını komuta ettiği belirtilen Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nda görevli Tümgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş ile ilgili açıklama yaptı.
"YURTDIŞINA KAÇACAKTI SÜSÜ VERİP..."
Öztürk, "Darbeci generalin görevi, Sayın Cumhurbaşkanını sağ ele geçirdikten sonra önüne altın koyarak, yurtdışına kaçacaktı süsü verip, görüntüleri dünyaya servis edecekti" dedi.
AK Parti Muğla Milletvekili Nihat Öztürk, beraberinde Muğla Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkan Vekili Gültekin Akça ve Menteşe İlçe Başkanı Erdoğan Ünal ile birlikte basın toplantısı düzenlendi.
Öztürk toplantıda şöyle konuştu:
"İSLAM DİNİNE EN BÜYÜK ZARARI BUNLAR VERMİŞTİR"
"İslam dinine en büyük zararı bunlar vermiştir. Özellikle 17-25 Aralık bu işin başlangıcı her ne kadar atlansa da bu işin esas miladi tarafı 17 Aralık'tır. 17 Aralık'ta bir algı operasyonu yaptılar. Akabinde 25 Aralık'ta özellikle Türkiye'nin en büyük yatırımları çimentosu olan harcı olan her şeyini koymuşlara 25 Aralık'ta operasyon yaptılar.
17 Aralık'taki operasyon 15 Temmuz'daki operasyona benziyor. Çünkü içerisinde algılar var. 17 Aralık'ta bir evde 6 tane para sayma makinesi çıkar mı? Algı operasyonunun bir parçasıydı. İnsanlar ayakkabı kutularının içerisine para mı koyar? Algı operasyonu için planlanmış özellikle 17 Aralık FETÖ'cüler tarafından çok iyi planlanmış, tamamen Cumhurbaşkanımıza yapılan bir operasyondur. İtibarsızlaştırma operasyonudur. Bu itibar zedeleme operasyonu 15 Temmuz'da son raddeydi. Bugün referandumu konuşuyoruz, bugünlerde milletin hala yüzde 73'lere varan Recep Tayyip Erdoğan'a bir desteği var. Millet kayıtsız kalmaz bu konularda. Bir takım insanlar referandumla alakalı çok şey söylüyor. Ama Tayyip Erdoğan'ın söylediği tek bir şey var, "Millet ne derse biz onun yanındayız” diyor. Ama bunun karşılığında da Recep Tayyip Erdoğan'ın itibarını zedelemeye çalışıyorlar.
17-25 Aralıkta böyleydi, 15 Temmuz'da da böyleydi. 15 Temmuz'daki o darbeyi milletin kabullenmediğini hep beraber gördük. Marmaris ve Muğla özellikle 15 Temmuz'da Sayın Cumhurbaşkanımız daha talimat vermeden sahaya inen ve Sayın cumhurbaşkanımıza etten duvar olan belki de ilk illerin başında gelir. O hainler eğer, az bir süre önce gelselerdi bugün burada olamazdık. Planlı gelmişler. İzlere baktığınız zaman uçaklar İmralı'nın üzerinde uçmuşlar. Darbenin ertesi günü ben meclise gittiğim zaman oradaki bir arkadaş beni astsubayla görüştürdü. Motoru ters çalıştıran arkadaşlarla, oradaki o mücadele verilmemiş olsa bu alçaklara bunları yaşatmamış olsa bugün burada olamazdık.
"SÖNMEZATEŞ'İN O UÇAĞA BİNMESİ TESADÜF DEĞİL"
Belki de onlar amaçlarına ulaşmış olacaklardı, amaçlarından bir tanesi de Sönmezateş'in o uçağa binmesi tesadüf değil. Tamamen ona Tayyip Beyi alma görevi verilmiş, özellikle canlı. Neden canlı biliyor musunuz? Çünkü milletin içindeki Recep Tayyip Erdoğan aşkını bitirmek istiyorlar. Algı operasyonlarıyla.
Benim anladığım, 17 Aralık'ta nasıl ayakkabı kutusuyla, para sayma makinasıyla bu milletin önünde Recep Tayyip Erdoğan'ı ailesini, dava arkadaşlarını bir şekilde algılarla oynayarak gönlündeki yerini zedelemeye kalktılarsa, 15 Temmuz'u başarsalardı bile, bu milletin kalplerinden bu aşkı alma şansları yoktu. Recep Tayyip Erdoğan üzerinden bir algı operasyonu yapacaklardı. Bir takım fotoğraflarla, görüntülerle beraber tüm Türkiye'ye, tüm dünyaya Tayyip Erdoğan'ın görüntülerini servis yapacaklardı. 17 Aralık'ta nasıl ayakkabı kutuları üzerinden algı operasyonu yapıp Tayyip Erdoğan'ın ailesini, dava arkadaşlarını kattılarsa 15 Temmuz'u gerçekleştirselerdi bile bu milletin sokaklara çımasını ve bu milletin Recep Tayyip'e olan sevdasını onlar da biliyorlar ki gönüllerinden alamayacaklar. Tayyip Erdoğan'ı itibarsızlaştırmak için yurtdışına kaçmaktan tutun da, bir takım sahte görüntüleri tüm dünyaya servis edeceklerdi."
