BİZE ULAŞIN
ANKARA (ANKA) - NTV'de gündeme ilişkin soruları cevaplayan Çiçek, ilk olarak 30 Mart Mahalli Seçimleri değerlendirdi. Türkiye'nin 30 Mart'ta bir önemli seçimi daha geride bıraktığını ifade eden Çiçek, "Seçimler bitti ancak seçimlerin iyi bir değerlendirilmesi yapılması gerektiğini düşünüyorum.Sonuçların siyasete verdiği talimatlar iyi okunmalı. Her seçimin bizim demokrasi kalitemizi daha da artırması lazım. Türkiye'de kurulan her parti Türkiye partisidir. Sonuçlara bakınca bölgesel sıkışmalar görülüyor" dedi.
Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin tartışmalara yönelik soruya da cevap veren Çiçek, "Köşk seçimi değil yerel seçim sonucu konuşulmalı. Dikkat etmemiz gereken husus olayları ve kişileri tartışıyoruz. Ben cumhurbaşkanlığı seçiminde sorun görmüyorum ortada bir merak var. Falanca şahıs mı olacak o olursa ne olur ne olursa böyle olur. Değerlendirmeler yapılıyor" diyerek şöyle devam etti:
"2007 seçimlerinde AYM'nin vermiş olduğu 367 kararı cumhurbaşkanlığı seçimini sıkıntıya soktuğu için bu krizi Türkiye'nin aşması lazım. Şahıslarla ilgili değerlendirme yapmam, ben kuralı konuşuyorum. Çok yetkili bir cumhurbaşkanı var, eskiden sembolikti. Cumhurbaşkanı'nın çok yetkisi var ama sorumluluğu yok. Çok yetkili bir cumhurbaşkanı çok etkili bir başbakan. Bu ister istemez bir kısım tartışmalar çıkaracak. Bazen Cumhurbaşkanı-Başbakan ilişkisi sıkıntılı olmuştur. Siyaset kurumu buna çözüm bulmak zorunda. Anayasa değişmezse sorun kişilerin demokratlığına kalır. Rahmetli Turgut Özal ile çalıştım. Sabır küpü gibi bir adamdı."
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın aday olup olmayacağı ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Başbakanlığa dönüp dönmeyeceğine yönelik soruya değerlendirme yapmaktan kaçınan Çiçek, "Ben o değerlendirmeyi yapmam. Siz kuralı konuşmayacaksınız falanca olursa nasıl oluru konuşacaksınız... Ben 1 kilogram 1000 gram diyorum. Aday senaryolarına giremem" dedi.
Bir hukukçu olarak Anayasa Mahkemesi'nin Twitter kararını değerlendirmesi istenen Çiçek, "Özgürlük esastır. Çağımız özgürlükler çağı. Ama özgürlük sorumsuzluk değildir, hiçbir özgürlük de sınırsız değildir. Kuralları ortaya koyalım sonra kim doğru söylüyor bakalım. Özgürlüklerin kötüye kullanılmaması gerekiyor. Özgürlük-sorumluluk dengesi iyi kurulmalı" diyerek şöyle devam etti:
"Kişisel başvuru hakkı varsa, içtihatları da yeni oluşacak. Her başvuru ille de kabul edilecek diye bir şey yok. Meclis seçimlerine girmezden evvel sosyal medya ile ilgili bir kısım düzenlemeler yaptı. Bunlar yeni uygulamaya başlatılıyor. Endişe etmeye gerek yok. Kural bazında bu tartışmaları o zaman mesele kalmaz. Kişileri olayları konuşmak bizim işimize geliyor. Elbette Twitter çağdaş bir imkan. Biz bugün birçok bilgimizi orada alıyoruz kamuoyuna oradan mesajlar veriyoruz. Ama Twitter insanların özel hayatına da girmemeli. Özgürlük esas ama bu kötüye kullanılmamalı. İnsanların hayatını karartmamak lazım. Sonra 'Vay yandım böyle özgürlük olur mu?' diyorlar."
Seçimlerin ardından yarın ilk toplantısını yapacak olan TBMM Genel Kurulu'nda 4 bakana ilişkin soruşturma önergelerine yönelik ne yapılacağının sorulması üzerine Çiçek, "Sayın bakanların Meclis Başkanlığına ve parti grubuna müracaatları var. 5 tane de önerge verildi. Birisi AK Parti'nin tümünü kapsayan ve CHP'nin her birini kapsayan önerge. 3 Mayıs'tan önce bu konu Genel Kurul'da konuşulur. Soruşturmalar partilerle ilgili değil vekillerle ilgili. Evvelden danışma kurulunda konuşacağız. Ayrı ayrı mıdır birlikte midir tartışılıp karara bağlanacak. Soruşturma açılırsa 15 kişilik komisyon kurulur" değerlendirmesinde bulundu.
Erken seçim tartışmalarının yersiz ve gereksiz olduğunun altını çizen Çiçek, "Seçimler 2015'de. Ben erken seçim şartlarının oluştuğunu görmüyorum" dedi. Siyasetin verimli olması için "Ülkeyi kucaklayıcı olması" gerektiğini de vurgulayan Başkan Çiçek, "Tartışmalar endişeleri de beraberinde taşımamalıdır. Eleştiri haktır ama özeleştiri de gerekliliktir. Acaba söylediğimiz her laf doğru mudur? Doğru bile olsa acaba o lafı öyle mi söylememiz gerekliydi? Hakaret edince kavga edince ne geçiyor elimize? Türkiye'nin en çok yaptığı iş eleştiri çok yapmadığı husus özeleştiri" dedi.
