HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Evetle hayır diyeni aynı kefeye koyamayız

Referandum öncesi son gün İstanbul turuna çıkan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın ilk durağı Tuzla oldu. Erdoğan burada yaptığı konuşmasında, "Hayır diyeni anlayışla karşılarım ama hayır diyenle evet diyeni aynı kefeye koyamam. Eğer bunların hepsini aynı yerde tartacak olursak niye bu kadar mücadele veriyoruz ki!" diyerek, referanduma bir gün kala çok çarpıcı açıklamalarda bulundu. Tuzla'nın ardından Kartal'a geçen Erdoğan, 'ETA gibi yapmadıkları sürece, bu ülkede onlara yaşam hakkı yok' dedi.

Erdoğan özetle şunları söyledi: "Bazı şehirler vardır. Arap atı gibidir sonradan açılır. Tuzla da sonradan büyüyen, gelişen bir yerleşim merkezimiz. Bütün bunlara rağmen kısa zamanda büyük bir mesafe katetti. Bugünkü Tuzla ile ilk ilçe olduğu zaman Tuzla arasında dağlar kadar fark var. Anayasa değişikliğiyle Türkiye'nin geleceğine atılan adımı en iyi anlayacak yerlerden biri Tuzla. Şu anda karşımdaki muhteşem katılımı görünce Tuzla'nın nereden nereye geldiğini de görüyorum. Tuzla'daki bu ilgi Allah'ın izniyle neyin olacağını çok iyi gösteriyor. Türkiye'nin koalisyonlarla nasıl zaman kaybettiğini tek parti iktidarlarıyla nasıl şaha kalktığının en yakın şahidi Tuzla'dır.

YARIN SANDIKLAR PATLADIĞI ZAMAN NE OLACAĞINI DÜŞÜNÜN

7 Haziran seçimlerinde kendilerini buğday ambarında sananlar oldu. Sadece Diyarbakır'da 53 kardeşimiz ne yazık ki öldürüldü. Ölenler Kürt'tü, öldürenler de Kürt'tü. Şimdi bedel ödüyorlar. Benim o Kürt kardeşlerime zulmeden bu zalimlerin hiçbir zaman bu ülkeye hayırları olmadı. Kandil ne diyor, İmralı ne diyor, Pensilvanya'daki o şarlatan ne diyor? Hayır diyor. Kişi sevdikleriyle beraberdir değil mi? Söyle bana arkadaşını söyleyeyim sana kim olduğunu? Eğer Kandil hayır diyorsa, bölücübaşının olduğu İmralı hayır diyorsa, Pensilvanya'daki şarlatan hayır diyorsa demek istikametimiz doğru değil mi? Yarın bir de sandıklar Allah'ın izniyle evetle patladığı zaman ne olacağını düşünün.

EVETLE HAYIR DİYENİ AYNI KEFEYE KOYAMAYIZ Kİ...

İhmal yok, rehavet yok, sandıklara yükleneceğiz. Yarın akşam inşallah bu millet kendi bayramını yapacak. Bazıları diyor ki, evet diyen de, hayır diyen de... Hayır diyeni anlayışla karşılarım ama hayır diyenle evet diyeni aynı kefeye koyamam. Eğer bunlara hepsini aynı yerde tartacak olursak niye bu kadar mücadele veriyoruz ki! Bu ülkenin geleceği için, bu ülkede bugüne kadar her önemli işte, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'ne bu zihniyet hayır dedi mi? Marmaray, boğazın altından geçen o muhteşem esere bu zihniyet hayır dedi mi? 3 senede o Marmaray'dan 200 milyon insan geçti. Avrasya Tüneli'ni yaptık buna da hayır dediler. Şurada yanıbaşınızda Osmangazi Köprüsü ona da hayır dediler. Yahu siz neye "helal olsun ne güzel işler yaptılar" dediler mi?

15 TEMMUZ'DA BAŞLADIĞIMIZ İŞİ 16 NİSAN'DA BİTİRECEĞİZ

Bunların bu ülkede çakılı taşı var mı? Bunlar fesat. Şimdi 18 Mart Çanakkale Köprüsü'nün adımını atıyoruz. Asya'yı Avrupa'ya, Avrupa'yı Asya'ya birçok yerden bağlıyoruz. Türkiye'nin terör örgütlerinden nasıl kurtulmaya başladığını, onlara karşı nasıl bir mücadele vermeye başladığını görüyoruz değil mi? Yarın terör örgütüyle mücadelede de bir dönüşüm noktası olacak. 16 Nisan'da 15 Temmuz'da başlattığımız işi bitireceğiz."

TUZLA'DAN SONRA KARTAL'DA KONUŞTU: ETA gibi yapmadıkları sürece, bu ülkede onlara yaşam hakkı yok

Cumhurbaşkanı Erdoğan Tuzla'nın ardından Kartal'da halka hitap etti. Erdoğan günün ikinci mitinginde yaptığı konuşmada "Ya silahları gömecekler ya da bu ülkeyi terk edecekler. O silahlar gömülmediği sürece, ETA gibi yapmadıkları sürece, bu ülkede onlara yaşam hakkı yok. Çok çektik, bu milleti parçaladılar, bu ümmeti parçaladılar. Artık bunlara tahammül yok. Bedelini ödeyecekler." dedi.

_

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kartal mitinginden satır başları_

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kartal'da vatandaşlara hitabında, Kartal'ın sıradan bir ilçe olmadığını, Anadolu'daki ilk devlet olan Anadolu Selçuklu Devleti ile Bizans arasındaki sınırın Dragos Çayı olduğunu anlattı.

Kartal'ın bir Selçuklu, bir Osmanlı, bir Cumhuriyet emaneti olduğunu ifade eden Erdoğan, bu emanete gözleri gibi bakmanın gayreti içinde olduklarını söyledi.

Erdoğan, Kartal'ı Kartal yapanın, 160 yıl önce inşa edilen vapur iskelesi ve ondan yaklaşık 30 yıl sonra inşa edilen banliyö hattı olduğunu belirterek, 5 yıl önce açılışını yaptıkları metro hattıyla Kartal'da yeni bir dönem başlattıklarını ifade etti.

Bugün konuşulan sözlerin, yarın unutulduğunu ama yapılan hizmetlerin nesiller boyu kaldığını dile getiren Erdoğan, onun için kimin ne dediğine değil, milletin ne dediğine baktıklarını vurguladı.

Milletin bugüne kadar kendilerini hiç yolda bırakmadığını, yanılmadığını dile getiren Erdoğan, Kartal'ın da her zaman yanlarında olduğunu anlattı.

“VATİKAN’DA NE İŞİNİZ VAR”

Millete olan şükran borcunu daha çok çalışarak, daha büyük projeleri hayata geçirerek ödemeye devam ettiklerini aktaran Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Beşer planında hiçbir gücün önünde eğilmedik. Biz sadece ve sadece Rab'bimizin huzurunda rükuda ve secdede eğiliriz. Kendi geleceğimiz için bir karar vermenin çabası içindeyken bakıyoruz ki kimi Avrupa ülkeleri, 16 Nisan'dan sonra geçeceğimiz yeni yönetim sistemine karşı alenen kampanya yürütüyorlar. Size ne? Avrupa'nın milletvekillerine ne? Parlamentosunun önünde Erdoğan'ın resmi, şakağına silah dayatılmış. 'Erdoğan'ı öldürün.' diyor. Nerede bu? İsviçre Parlamentosu. Allahıma hamdolsun, demek onlara dahi bu korkuyu vermişiz. Çünkü biz düşmana korku, dosta muhabbet erleriyiz. Nerede İsviçre'nin yönetimleri. Niçin bu teröristlere orada haddini bildirmiyor. İşte bunların ne olduğunu anlayın. Bunların dostluğuna falan güvenmeyin. Bakıyoruz AB üyesi ülkeler Vatikan'a gittiler. Vatikan'da ne işiniz var? Vatikan AB üyesi mi? Değil? Bunların içinde Protestan, Ortodoks, ateist var. Bunların hepsi Katolik olan Vatikan'a gidiyorlar. Niye? Hepsi diziliyorlar, nasihatlerini aldılar. Bazı nasihatte bulundu Papa ve ondan sonra da kuzu kuzu ayrıldılar. Çünkü bunlar tek millet. Kimse bize gelip de 'şöyleydi, böyleydi' demesinler. Külahımıza anlatsınlar. 54 yıldır bu ülkeyi oyaladılar. İşte 16 Nisan bunun dönüm noktası olacaktır."

Avrupa'nın "Erdoğan çok sert" söylemlerini eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, kime yumuşak, kime yumuşak davranacaklarını çok iyi bildiklerini ama hiç bir zaman baş eğemeyeceklerini belirterek, hakikati söyledikleri için Avrupa'nın rahatsız olduğunu söyledi.

“ETA GİBİ YAPMADIKLARI SÜRECE BU ÜLKEDE ONLARA YAŞAM HAKKI YOK”

Erdoğan, Avrupa ülkelerinin derdinin "Türkiye'nin yeni sistemle daha da güçlenecek olması" olduğunu ifade ederek, 54 yıl Türkiye'nin AB kapısında bekletildiğini, şimdi çekindiklerini dile getirdi.

_

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:_

"Demokratik ve ekonomik kriterler bakımından, ülkemizle mukayese edilemeyecek devletleri üye yaparken, Türkiye'yi niye geride tuttuklarını biz çok iyi biliriz. Hep şunu derdim; Kopenhag kriterleri olmadı, biz Ankara kriterleriyle devam ederiz. Yarın, bunun da dönüm noktası olacak. Kopenhag kriterleri denilen insan hakları, özgürlükler, temel haklar, hürriyetler bunlarda da bir değişim, dönüşüm yapıyoruz. Ekonomide zaten AB'nin ortalaması 1,8. Türkiye 2,9. Topunu alın, Türkiye yarışta yavaş yavaş öne çıkıyor. Daha da iyi olacağız ama korkunun ecele faydası yok, bunu da bilsinler. Türkiye bu meseleyi öyle veya böyle çözecek. Esasen Avrupa'nın bizimle sorunu, halk oylamasındaki tavrı değil. Asıl sorun, Avrupa ülkelerinin bir bölümünün terör örgütleriyle mücadelemizden rahatsız olması. Gömüyoruz ya açtıkları hendeklere, çukurlara bu teröristleri gömmeye başladık ya rahatsızlık buradan geliyor. 20 ayda yaklaşık 11 bin teröristi etkisiz hale getirdik. Bu onları çok rahatsız ediyor. Ya silahları gömecekler ya da bu ülkeyi terk edecekler. O silahlar gömülmediği sürece, ETA gibi yapmadıkları sürece, bu ülkede onlara yaşam hakkı yok. Çok çektik, bu milleti parçaladılar, bu ümmeti parçaladılar. Artık bunlara tahammül yok. Bedelini ödeyecekler."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında bazı Avrupa ülkelerinin Türk bakanlara yönelik skandal tavrına da değinerek, "O itler, orada Hüseyin Kurt'umuzun baldırından adeta parça koparıyor. Şimdi de 'Bu işi uluslararası mahkemelere taşımayın.' diye de haber gönderiyorlar. Nerede adaletiniz, nerede sizin hukuk anlayışınız, nerede sizin kadın haklarınız? Böyle olmayacak, yaptıklarınız yanınıza kar kalmayacak. Avrupa'nın, dünyanın neresinde olursa olsun, benim bir vatandaşım varsa, onun hakkını sonuna kadar korumak görevimdir." diye konuştu.

ETA

Bask Yurdu ve Özgürlük ya da ETA (Baskça: Euskadi Ta Askatasuna), İspanya ve Fransa sınırları içinde yaşayan Bask kökenli topluluğa ait bağımsız bir devlet kurma amacı güden Marksist-Leninist, ayrılıkçı örgüt. 20 Ekim 2011'de silahlı mücadeleye son verdiğini açıklamıştır.

1959 yılında Franco diktatörlüğüne karşı kurulan örgüt, İspanya'nın kuzeydoğusundaki ve Fransa'nın güney batısındaki Bask bölgesinin bağımsızlığı için 1968 yılından bu yana faaliyetlerde bulundu. ETA, zaman içinde kültürel hakların savunuculuğu düzleminden, silahlı eylem biçimine yönelmiştir. 1979'da hükumet tarafından Bask Bölgesi'nde yaşayan yaklaşık iki milyon kişiye önemli ölçüde özerklik tanınmasına rağmen tam bağımsızlık için silahlı mücadeleye devam etmiştir. Batasuna ismiyle bilinen ve şu an yasaklanmış durumda olan parti de örgütün siyasi kanadını oluşturmaktaydı. Bu parti Bask Bölgesi'nde oyların genelde %10 ile %20'sini toplamaktaydı. Ayrıca 1968'den bu yana düzenlediği kanlı eylemlerle 850 kişinin ölümüne neden olan ETA, İspanya'nın yanı sıra Avrupa Birliği ve ABD tarafından da terör örgütleri listesine alındı. ETA, 24 Mart 2006'da yapılan ateşkesi ihlal etmiş ve 30 Aralık 2006'da Madrid Barajas Uluslararası Havalimanı'nda bir bombalı saldırı gerçekleştirmişti.

ETA, 1968-2011 yılları arasında toplam 829 kişinin ölümünden sorumlu tutulmaktadır. (wikipedia)

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler