HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Erdoğan: Terör estirenlerin avukatlığını savunanlar bunun hesabını verecek

"Eğer siyasetçi oturduğu koltuktan güç bekliyorsa ondan bir şey olmaz"

Erdoğan: Terör estirenlerin avukatlığını savunanlar bunun hesabını verecek

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Cumhuriyet gazetesinin yazar ve yöneticileri ile HDP milletvekillerinin tutuklanmasıyla ilgili sert bir bildiri yayımlayan CHP'ye ilişkin olarak "Bu ülkede vatana ihanet edenlerin, bu ülkede terör estirenlerin avukatlığına soyunanlar bunun bedelini ödemek durumundadır, hesabını vermek zorundadır, vereceklerdir. Milleti karşısına alanlar bedbahttır" dedi.

Başbakan Binali Yıldırım ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Keçiören'de Ankara Büyükşehir Belediyesi toplu açılış törenine katıldı.

Keçiören trafiğini ve Fatih Köprüsü'nün yükünü önemli ölçüde rahatlatacak Yavuz Sultan Selim Bulvarı (Yeni Keçiören Bulvarı) ile Büyükşehir Belediyesi’nin 88 farklı hizmetinin toplu açılışını yapılıyor. Açılış Yavuz Sultan Selim Bulvarı'nın Basınevleri tarafında yapılan köprülü kavşakta düzenleniyor.

Başta, Keçiören'in trafiğini yüzde 40 oranında rahatlatması beklenen Yavuz Sultan Selim Bulvarı (Yeni Keçiören Bulvarı) olmak üzere, açılışı yapılacak 88 hizmetten bazıları şöyle:

"Bin 100 kilometre cadde ve bulvar yol açımı, Kazım Karabekir Caddesi yol genişletme çalışması, ANKAPARK Giriş Köprüsü, ANKAPARK yaya geçiş köprüleri, Hurdacılar 1. U Köprüsü, TKİ Önü Yaya Üst Geçit Köprüsü, Havaalanı Yolu Yaya Üst Geçidi, 4.4 milyon ton asfalt serimi, çevre ilçelere 5 adet asfalt plenti yapımı, alt geçit ve köprülere dekoratif seramik kaplama, Ankara Kalesi Terası ve Kale Konağı yapımı, Batıkent Milli İrade Parkı, Siteler esnafına Mobilya AVM, 1.7 milyon metrekare kaldırım döşemesi."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım Keçiören'de Ankara Büyükşehir Belediyesi toplu açılış töreninde açıklamalarda bulunuyor.

"Biz sırtımızı örgüte değil, sadece ve sadece halka dayadık"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

"Eğer siyasetçi, oturduğu koltuğa güç katmıyorsa, yönetici eğer oturduğu koltuğa güç katmıyorsa koltuktan güç bekliyorsa ondan bir şey olmaz. Bizler her gece yatağa başımızı koymadan önce nefis muhasebesi yapmanın mecburiyeti içerisindeyiz. 1994 yılından beri sorumluluk üstlendiğimiz her alanda elde ettiğimiz başarıların sınırını yoktur. Yoksa kalkıp böyle bildiriler yayınlamak suretiyle bu ülkenin Cumhurbaşkanına, hükümetine saldırmak hiçbir siyasetçiye yakışmaz. Sonra da niye yargıya gidiliyor, herkes haddini bilecek. Bu ülkede vatana ihanet edenlerin, bu ülkede terör estirenlerin avukatlığını savunanlar bunun bedelini ödemek durumundadır, hesabını vermek zorundadır, vereceklerdir. Milleti karşısına alanlar bedbahttır. Olay budur. Biz milletimize güvendik, sırtımızı şu veya bu örgüte değil sadece ve sadece halka dayadık.

"Biz ne dedik? 'Yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan'. Millet arkamızdan yürüdü. İşte 15 Temmuz gecesi olduğu gibi gerekirse canını ortaya koyarak F-16'lara meydan okuyarak kendisi için çalışanlara sahip çıktı bu millet. Bu millet farklı be. Bu millet gücünü haktan alan, sevdiğini de Allah için seven bir millet. Rahat evlerinden çıkıp, evlatlarının özgürlüğünü, geleceğini korumak için şehadete koşan bu kardeşlerimizi rahmetle yad ediyorum. Bir hilal uğruna ya Rab ne güneş batıyor ifadesinin bir tecellisi olarak tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum.

"Helikopterler gökten ölüm kusarken yetişse kuyruğundan tutup indirecek bir halkın karşısında kim durabilir?"

"Ankara, Anadolu'nun ortasında yer aldığı için çok uzun süredir düşman işgaline uğramamış bir şehrimizdi ancak 15 Temmuz'da Ankara'ya düşman ayağının basmamasının sebebi milletimizin iradesi olduğu ortaya çıkmıştır. Tankları önlerine katıp kovalayan bir şehre hangi düşman ayak basabilirdi ki? Helikopterler gökten ölüm kusarken, yetişse kuyruğundan tutup yere indirecek bir halkın karşısında kim durabilirdi ki? Binaların çatısından F-16'ların üzerine eline ne geçtiyse fırlatan milletimizi kim yıkabilir ki? Ankara, her türlü şükranı, her türlü teşekkürü hakediyor. Keçiören'in Mamak'ına, Altındağ'ından Kızılcahamam'ına tüm Ankara, gazilik ünvanını da, kahramanlık ünvanını da ziyadesiyle hak ediyor.

"Bunlar ne menem bir ana muhalefet, böyle bir anlayış olabilir mi?"

"Şehitlerimizin gazilerimizin fedakarlıklarıyla aydınlattıkları bu yolda hedeflerimiz doğrultusunda kararlılıkla ilerlemeye devam edeceğiz. 2023 Türkiye'sine ulaşmak için girdiğimiz bu yolda devam etmek boynumuzun borcu haline gelmiştir. Değerli kardeşlerim, Türkiye'nin önüne sıra sıra dizilen terör örgütleri kimi zaman nöbetleşe, kimi zaman hep beraber kendilerine verilen görevleri yerine getiriyorlar. Türkiye'nin moralini bozmak, enerjisini tüketmektir bu görevler. Türkiye ne zaman hayırlı bir adım atmaya kalksa ortalık hemen toza dumana boğuluyor. DEAŞ, farklı isimlerle neredeyse 11 yıldır Irak'ta, PKK derseniz 1984 yılından beri kanlı eylemlerini yürütüyor. FETÖ ise yaklaşık yarım asrı bulan bir hazırlığın ardından 3 yıldır savaş ilan etmiş durumda. Tüm bu örgütlerin Türkiye'nin üzerine saldırmaları herhalde bir tesadüf değildir. Üstelik bizim verdiğimiz vergilerle, helikopterle, tankla, silahla bu milletin evladına ölüm yağdırdılar. Şairin 'Maske yırtılmasa hala bize afetti o yüz' dediği olayı yaşamasak hala devam edeceklerdi. Bölücü örgüt de lafa gelince demokrasiyi, hakkı, hukuku hiç ağzından eksik etmez, ama döktüğü kanun haddi hesabı yoktur. DEAŞ ise, Müslümanlara verdikleri zararı Haçlı seferleriyle mukayese edilemez. İşte, ana muhalefet partisinin bildirisinde kalkıyor Saray'ı ve iktidar partisini DEAŞ ile ve diğer terör örgütleriyle yardım ve yataklık yapıyor diye suçluyor. Bunlar ne menem bir ana muhalefet, böyle bir anlayış olabilir mi? Bu mücadeleyi en kararlı bir şekilde biz vereceğiz, yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış kabilinden bizi bastırmaya kalkacaksın.

Yerel Seçim 2024


En Çok Aranan Haberler