HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

"Fiili sataşmalara zemin hazırlayan formatlardan kaçınılmalı"

Evlilik/izdivaç programları dilekçe alt komisyon raporundan: -"Yapımların yüksek izlenme oranı elde etmesi saikiyle kişilerin birbirlerine hakaret etmelerine, fiili sataşmalarına zemin hazırlayan formatlardan kaçınılmalıdır" -"Medya hizmet sağlayıcılarının yayınlayacakları yapımlar öncesinde yayının toplum, aile, özellikle çocuk ve gençler üzerindeki olası olumsuz etkilerini değerlendirerek bu konuda uzman eşliğinde ön çalışma yapılmalıdır" -"Milli Eğitim Bakanlığı ders müfredatı içerisine aile, evlilik müessesesi, kadının değeri, toplumsal cinsiyet eşitliği gibi konular dahil edilmelidir"

ALP ÖZDEN - TBMM Dilekçe Komisyonu bünyesinde oluşturulan "Evlilik/izdivaç Programlarının Aile Kurumuna Olumsuz Etkilerinin Araştırılması ve Alınabilecek Önlemlerin Belirlenmesi Alt Komisyonu Raporu"nda, evlilik/izdivaç türü yapımların yüksek izlenme oranı elde etmesi saikiyle kişilerin birbirlerine hakaret etmelerine, fiili sataşmalarına zemin hazırlayan formatlardan kaçınılması gerektiği belirtildi.

Başkanlığını AK Parti Gaziantep Milletvekili Canan Candemir Çelik'in yaptığı alt komisyon, çalışmalarının tamamlayarak raporunu sundu.

Komisyon, RTÜK'ten, medya hizmet sağlayıcılarının yayınlayacakları yapımlar öncesinde, yayının toplum, aile, özellikle çocuk ve gençler üzerindeki olası olumsuz etkilerini değerlendirerek bu konuda uzman eşliğinde ön çalışma yapılmasını istedi.

Yapımların yüksek izlenme oranı elde etmesi saikiyle kişilerin birbirlerine hakaret etmelerine, fiili sataşmalarına zemin hazırlayan formatlardan kaçınılması gerektiği ifade edilerek "Hafta içi gündüz kuşağında yer alan programlarda kadınların iş hayatına atılmalarını, eşlerin ev üzerindeki müşterek sorumluluğunu çalışarak yüklenmelerini teşvik edici; sağlıklı nesillerin yetiştirilmesini teminen eğitimin önemini vurgulayıcı söylemlere ağırlık verilmelidir." değerlendirmesi yapıldı.

Yapımlarda eğlence yerine amacına yönelik eğitim ve öğreticiliğin hedefte tutulması; izleyici kitlesinin büyük çoğunluğunun kadınlardan oluştuğundan hareketle izleyicinin kolayca anlayacağı, akılda kalıcı mesajları verecek yetkinlikte uzman konukların stüdyoda bulundurulması istenerek şunlar kaydedildi:

"Muhtelif yayın kuruluşlarında yayınlanan programlar, sunucu ve katılan kişiler açısından özel hayatın ifşası, öz yaşam öykülerinin duygu sömürüsü aracı haline getirilmesinin önüne geçilmeli, evlilik ve aile hayatının itibarını yüceltici söylemler teşvik edilmelidir. Programların 'aile dostu yapım' olup olmama noktasında değerlendirmeye tabi tutmaya yönelik bazı kriterlerin belirlenerek Kültür ve Turizm Bakanlığınca sinema filmlerine yönelik verilen teşviklere benzer şekilde ekonomik teşvikler ve ödüllendirme mekanizmaları oluşturulmalıdır.

Firmaların 'aile dostu yapım'lara reklam verme konusundaki tercihlerinin reklam konusu ürünün marka değerinin değerlendirilmesi noktasında da belirleyici olacağı bir model oluşturulmalıdır. Televizyon ve radyo programlarında toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin sürekli olarak yeniden üretilmesine ve ahlaki değerlerin erozyona uğramasının sonuçlarına ilişkin kamu spotları yayınlanmalıdır. Özellikle ve öncelikle çocuklarda erken yaşlardan başlamak üzere medya okuryazarlığının kazandırılmasının önem arz ettiği için medya okuryazarlığının geliştirilmesi için çalışmalara hız verilmelidir."

- Kurumlardan talepler

Komisyon, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığından, evlilik öncesi eğitim programı, aile eğitim programı; evlilik süresince ve evliliği sonlandırırken Aile ve Boşanma Süreci Danışmanlığı programları çerçevesinde eğitim verilen çiftlerin sayısının artırılmasını talep edecek.

Ailelere yönelik yürütülen Aile Eğitim Programı (AEP) kapsamında “bilinçli medya kullanımı”, “medyayı tanımak”, “medyayı kavramak” ve “aile ve internet” içerikleri ile ülke çapında eğitimlerle ailenin bilinçlendirilmesi, bilgi iletişim teknolojilerini doğru ve işlevsel kullanma bilgi ve becerisini kazandırmak amacıyla düzenlenen eğitimlerin artırılması istendi.

Komisyon, Milli Eğitim Bakanlığından da ders müfredatı içerisine aile, evlilik müessesesi, kadının değeri, toplumsal cinsiyet eşitliği gibi konuların dahil edilmesini; Diyanet İşleri Başkanlığından kamuoyunu bilgilendirici ve bu konularda farkındalık yaratmaya yönelik çalışmalar yapılmasını; Kamu Denetçiliği Kurumundan araştırma ve inceleme sonuçlarının Kurumun sunacağı yıllık rapora derç edilmesini; Türkiye İstatistik Kurumundan Türkiye’de televizyon izlenme oranları, zaman kullanımı, tercih edilen programlar ve izleyiciye sunulması arzu edilen programların çeşidi gibi konuları ele alan konularda istatistiki çalışmasının yapılmasını isteyecek.

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler