BİZE ULAŞIN
TBMM (A.A)Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, hakkında verilen gensoru önergesini değerlendirirken, ''Gensoru ciddi bir müessese. Ancak bu, üstünkörü, baştan savma ve alelacele yazılmış bir gensoru metni'' dedi.
Eker, TBMM Genel Kurulunda, gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmamasına ilişkin görüşmeler sırasında yaptığı konuşmada, CHP milletvekillerinin tarımla ilgili 64 gündemdışı konuşmanın birçoğuna cevap verdiğini ifade etti.
Gensoru önergesinde gündemdışı konuşmalarda dile getirilenler dışında hiçbir farklı şey getirilmediğinin görüldüğünü savunan Eker, ''Bu ciddiyetsizlik sadece bununla bitmiyor. Metinden okuyorum, '3 milyon hububat üreticisi perişan olmuştur' diyor. 3 milyon hububat üreticisi yok. 2 milyon var hepsini katarsanız. 1 milyonluk mübalağada bulunmuşsunuz sadece'' diye konuştu.
Önergede verilen bilgilerin hangisinin ne şekilde ciddiye alınacağını bilemediklerini belirten Eker, ''Gensoru, ciddi bir müessese, ancak bu, üstünkörü, baştan savma, alelacele yazılmış bir gensoru metni. Bugün pamuk 380 bin ton lif üretimine düştü diyor. Bugün lif pamuk üretimi 860 bin tondur. Bunlar bir sürü maddi hatalar, fiziki yanlışlar var. Bunları milletimizin dikkatine sunuyoruz'' diye konuştu.
''AK Parti'yi çiftçiyi perişan etmekle suçlayanlar, kendileri iktidar koltuğunda otururken ne yapmışlar. Bir de buna bakalım'' diyen Eker, elindeki kararnameleri göstererek, ''AK Parti öncesi dönemde çiftçilere destekleme yapılmasını öngören birçok kararnamenin yürürlükten kaldırıldığını'' ifade etti.
Tarımda kullanılan kimyevi gübreye ilişkin verilen desteğin kaldırıldığını belirten Eker, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu kararnameler Resmi Gazete'de yayımlanmış. Bakanların imzaları var. Bir kısmı şu anda aramızda oturuyor. Yine Resmi Gazete, muhtaç çiftçilere tohumluk verilmesine dair kanunun yürürlükten kaldırılması... Bu nedir biliyor musunuz? Çiftçi tabii afetle karşı karşıya geliyor. Sorun yaşıyor. Muhtaçsa devlet kendisine tohumluk yardımında bulunuyor. Bunu kaldırıyor. Tohumluk desteği kaldırılıyor. Buna ait birçok değişiklik... Gübre desteğinin kaldırılması, kredi faiz sübvansiyonunun kaldırılması, TMO'nun fiyat desteğinin kaldırılacağına dair taahhüt. Çay budama ödemelerinin 2003'te bitirileceğine dair taahhüt...''
Milletvekillerinin kürsüde hep milliyetçi söylemler kullandığını kaydeden Eker, kendilerinden önceki dönemde Dünya Bankasına yazılmış bir mektubu göstererek, ''Bütün bunlar çiftçilere dönük iyileştirmeler, yardımlar, destekler. Bunlar kaldırılmıştır'' dedi.
AK Parti'nin iktidara gelmesinin ardından çiftçilere mazot desteği vermeye başladığını bildiren Eker, şöyle devam etti:
''2004'te kaldırılmış bulunan çiftçilere özel faiz uygulayan kararnameyi tekrar ihdas ediyoruz. Diyoruz ki 'Türk çiftçisine kredi verilecekse bu normal piyasa faizinden değil, indirimli olarak ödenecektir. Önceki iktidarlar döneminde kaldırılan gübre desteği de yeniden ödenmeye başlandı. AK Parti, çiftçiye destek vermiş mi vermemiş mi bunlar bunun delilleri. Sadece bunlar değil, sertifikalı tohum üretimine destek verileceğine dair Bakanlar Kurulu kararı. Aynı tarihte devlet destekli tarım sigortaları uygulamalarını biz başlattık. Çiftçiyi doğal afetlere karşı koruyoruz.
Bütün bunları rağmen Türkiye, tarihinin en şiddetli kuraklık dönemlerinden birini yaşadı 2007-2008 döneminde. Biz de kuraklık desteği verdik. Toplam 815-820 milyon lira civarında kuraklık desteği ödendi.''
-''ALLAH SENİ ÇARPAR HOCAM''-
AK Parti Adana Milletvekili Vahit Kirişçi, partisinin iktidara geldiği 3 Kasım 2002'yi her yönden milad kabul ettiklerini söyledi.
İktidarları öncesindeki dönemde ''canavar'' olarak kabul edilen enflasyonu tek haneli rakamlara düşürdüklerini belirten Kirişçi, ''Krizler ülkenin üzerinden silindir gibi geçmedi mi? Büyüme rakamlarının, krizlere rağmen artmıştır'' diye konuştu.
AK Parti hükümetleri döneminde yaşanan ekonomik değişimleri milletvekillerine gösterdiği grafik tablolar eşliğinde anlatan Kirişçi, ''Hayvancılık kredisinden tüm üretici kesimleri yararlandı. Tarım sigortası bizim dönemimizde üreticiyle buluştu. Tarıma bir tavla gibi değil, satranç gibi baktık. Çünkü, satranç oynamak, akıl, birikim, donanım ister. Tarımda 'reform' adı altında bu ülkenin çiftçilerine zehir içirildi'' dedi.
CHP Muğla Milletvekili Gürol Ergin'in bu sözlere itiraz etmesi üzerine Kirişçi, ''Enflasyon bir 'canavar' ise tek başına bunun yenilmesi bile bu ülke çiftçisine yapılacak en büyük hizmettir. Allah çarpar seni hocam, Allah çarpar'' dedi.
-''DELİ DANA ETİ YEDİRİLMEDİ''-
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, ''çiftçinin perişan olduğu'' yönündeki eleştirilere karşılık, ''Perişan bir durum var. Ama hububat üreticisi perişan değil, muhalefetin millet nezdindeki itibarı perişan'' dedi.
Türkiye'de kırsal alanda yoksulluğun arttığı yönündeki eleştirilerin de doğru olmadığını kaydeden Eker, 2002 yılında yüzde 1.4 olan gıda yoksunluk oranının 2009 yılında yüzde 0.5 kadar indiğini bildirdi. Tarımda kişi başına düşen gelirin 1000 dolardan 2 bin 870 dolara çıktığını belirten Eker, Cumhuriyet tarihide ilk defa kendilerinin kırsal kalkınma hamlesi başlattığını ve çalışmaların başarıyla yürütüldüğünü ifade etti.
Türkiye'de büyükbaş hayvan varlığının arttığını, ancak küçükbaş havyan varlığında bir miktar azalma olduğunu ifade eden Eker, bu azalmanın nedeninin kentleşme ve kırsaldan kente göçten kaynaklandığını söyledi. Eker, bu azalmaya karşın, bir havyandan elde edilen süt ve et veriminin arttığını bildirdi.
Kurbanlık koyun ithal edilmesine yönelik eleştirileri de yanıtlayan Eker, ''Türkiye Cumhuriyeti tarihinin hangi döneminde ülkenin bir bölgesi şap hastalığından ari hale geldi. İlk defa Trakya bölgesi, şap hastalığında ari hale geldi ve bunun için Kurban Bayramı'nda sadece Trakya için kurbanlık koyun ithal ettik'' dedi.
Eker, konuşması sırasında, CHP Muğla Milletvekili Gürol Ergin'in ''deli dana eti yedirildiği'' iddiasına, ''Kesinlikle deli dana eti yedirilmedi. Bu doğru değil'' yanıtını verdi.
Bakan Eker, BM Gıda Tarım Teşkilatının, Türkiye'de tarım politikasındaki başarı hikayesini dünyaya duyurduğunu sözlerine ekledi.
Bakan Eker'in konuşmasının ardından bazı muhalefet milletvekilleri yerlerinden söz alarak, tarım politikasına yönelik eleştirilerini dile getirdi. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, deli dana hastalığının önemli bir risk teşkil ettiğini, halkın sağlığı ile ilgili ciddi bir konu olduğunu belirterek, Eker'in bu konu hakkında daha detaylı bilgi vermesi gerektiğini söyledi.
Gürol Ergin ise Bakan Eker'in, gensoruda yer alan iddialara ilişkin verdiği yanıtların yeterli olmadığını, kendisine yöneltilen soruları yanıtlamadığını ifade etti.
AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş ise gensoru önergelerinin görüşmelerinde, gensoruya muhatap olan Bakanın konuşmasının ardından milletvekillerine söz hakkı verilemeyeceğini, Başkanlık Divanının bu konudaki uygulamasının yanlış olduğu belirtti.
Konuşmaların ardından yapılan oylamada, Bakan Eker hakkında verilen gensoru önergesinin gündeme alınması kabul edilmedi.
Gensoru ile ilgili görüşmeye, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Bakanlak Kurulu üyelerinin büyük bölümü katıldı. Bazı Bakanlar, görüşmeler başlamadan önce Bakan Eker ile tokalaşarak bir süre sohbet etti.
