BİZE ULAŞIN
ANKARA (ANKA) - Cumhurbaşkanı Gül, Çankaya Köşkü'nde düzenlenen TÜBİTAK Bilim, Özel, Hizmet ve Teşvik Ödülleri töreninde konuştu. Konuşmasında bilim ve teknolojinin önemine vurgu yapan Gül, insanlık tarihinin, bilim teknoloji ve yeniliklerin tarihinde oluştuğuna dikkat çekti. Milletlerin yükselişlerinin de, geri kalışlarının da altındaki en önemli faktörün bilim-teknoloji anındaki başarıları ve ya başarısızlıkları olduğunu söyleyen Gül, "Bunun hangi toplum, hangi millet bilincindeyse hep başarılı olmuştur, dolayısıyla bu alandaki başarıların hiç birisi tesadüfü değildir. Teknoloji ve bilimi herhangi bir icra alnının çok ötesinde milletlerin bekası, geleceği olarak görmemiz gerekir. Bugün memnuniyetle görüyorum ki Türkiye'de hepimiz bunun farkına varmış durumdayız. Bütün kamu, devlet kurumları, özel sektör, üniversiteler, bütün bilim-teknoloji ile kurumlar herkes bu heyecanı yaşıyor" dedi. Türkiye'nin bu heyecanı, bu ivmeyi yakaladığı içerde olduğu kadar dışarıda da görüldüğünü belirten Gül, "Bunu muhakkak devam ettirmemiz gerekir. Bunun için her yerden kısabiliriz ama bilim ve teknoloji alanından asla kısmamız ve daima bu desteği vermemiz gerekir" diye konuştu.
Gül, bilim insanlarını, bilim yuvalarını sahiplenmenin, onların bütün meselelerine ilgi göstermenin, çalışma ortamlarını kolaylaştırmanın bu alandaki başarıların temel faktörü olduğunu kaydederken şöyle devam etti:
"Bu açıdan bütün bilim yuvalarımızı, bilim insanlarımızı kısır tartışmaların hep dışında tutmalıyız. Onların da kendilerini gayret sarf ederek, bu tartışmaların dışında tutmaları gerekir. O zaman motivasyonumuzu kaybederiz. O zaman hep beraber bir bakarsınız ki en büyük öncelikleri geri plana atarız. Bu açıdan özellikle hepimizin bilime verdiğimiz önemi öne çıkarmamız gerekiyor. Siyasi iradenin, devlet kurumlarının bunu anladığını bütçelerde, açılan yeni kurumlarda görüyorsunuz. Bakanlıkların bu konuda büyük bir yarış içinde olduğunu görüyorsunuz. Şu da bir gerçektir ki, özellikle araştırma-geliştirme konuları açısından hiçbir döneme olmadığımız kadar fonlar ayrılmış durumda, herkes çok büyük bir ilgi göstermekte."
-DAVET EDİLMEDİĞİ UYDU ATIŞINI ÖVDÜ-
Ülkedeki bu atmosferin şüphesiz ki bir sinerji doğurduğunu söyleyen Gül, davet edilmediği Göktürk uydusu fırlatılışıyla ilgili "Hep beraber geçen hafta gurur duyduk; Göktürk-2 uydusunun tamamen milli imkanlar ve milli kapasiteyle yapılıp uzaya fırlatılması, bütün bunlar hepimizin övünç kaynağıdır ve bunları muhakkak ki daha da çoğaltmamız gerekmektedir" dedi.
-"YABANCI BEYİNLERİN TÜRKİYE'YE GELMESİNE KARŞI GİZLİ BİR DİRENCİMİZ VARMIŞ GİBİ"
Bilim ve teknoloji alanında Türkiye'nin genel görünümün iyi olmasının sevindirici olduğunu ifade eden Gül, "Eğer topyekûn bütün alanlara bir iyileşme olmazsa bilim insanları için ülke cazip olmaktan çıkar. Bugün memnuniyetle görüyorum ki Türkiye dışındaki bilim insanları yavaş yavaş Türkiye'ye dönüyorlar. Özellikle bilim dünyasına verilen önem Türkiye'yi gerçekten cazip hale getirmiştir" dedi. Türkiye'nin sadece Türk bilim insanları için değil yabancı bilim insanları için de cazip olamaya başladığının altını çizen Gül, ancak bu konuda bazı engellerin olduğunu belirtti. Gül şöyle konuştu:
"Yabancı bilim insanlarına karşı, yabancı beyinlerin Türkiye'ye gelmesine karşı sanki gizli bir direncimiz varmış gibi. Hâlbuki spor kulüplerimiz çok değerli sporcuları Türkiye'ye getiriyorlar onları seyrediyoruz. Kulüplerimizin formları altında bize çok güzel vakit geçirtiyorlar. Ama biliyorum ki bilim alanın da nedense yabancı değerli bilim insanlarını ve ya yabancı çok değerli üstün beyinleri Türkiye'ye getirmekte engellerimiz var."
