HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

"Hükümet Gezi faturasını TMMOB’a çıkardı"

Akif Hamzaçebi, CHP Bursa Milletvekili İlhan Demiröz ile TBMM'de bir basın toplantısı düzenledi.

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, "AKP'nin gece yarısı önergesi ile Türkiye'deki sivil toplum örgütleri içinde önemli bir yeri olan, 400 bin civarında üyesi olan TMMOB'nin önemli bir yetkisi elinden alınmıştır. Hükümet, Taksim Gezi Parkı etrafında gelişen olaylar ve protesto hareketleri nedeniyle TMMOB'a dün gece bir fatura çıkarmıştır.” dedi.

Torba yasa görüşmeleri sırasında dün gece kabul edilen İmar Kanunu'nun 8. maddesinde değişiklik öngören önergeyi eleştiren Hamzaçebi, "AKP'nin gece yarısı önergesi ile Türkiye'deki sivil toplum örgütleri içinde önemli bir yeri olan, 400 bin civarında üyesi olan TMMOB'nin önemli bir yetkisi elinden alınmıştır.” diye konuştu.

Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının kamu tüzel kişilikleri olduğunu ve yönetmelik ile kendi görev alanlarına ilişkin her türlü düzenlemeyi yapabileceklerini kaydeden Hamzaçebi, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'nin (TMMOB) anayasanın da verdiği bu yetki ile her türlü projenin birliğe mensup odalardan geçmesi şartını getirdiğini aktardı. Hamzaçebi, "Bütün projeler odaların denetiminden geçer. Bu denetim sonrasında ilgili belediyelere bu projeler sunulur. Bu sırada ilgili oda bir gelir elde eder. Hükümet, Taksim Gezi Parkı etrafında gelişen olaylar ve protesto hareketleri nedeniyle TMMOB'ne dün gece bir fatura çıkarmıştır. Bir yandan Gezi Parkı eylemlerine katılanlar veya bu eylemlere yönelik olarak TMMOB ve çeşitli sivil toplum örgütlerinin de içinde olduğu Taksim Dayanışması'nın ve diğer bu eylemlerle ilgili organizasyon rolünü üstlenen kurumların kuruluşların inisiyatiflerin gücünü kesmek, onları susturmak, onlara ceza vermek amacı ile dün gece yarısı böyle bir önerge iktidar tarafından Meclis'ten geçirilmiştir.” şeklinde konuştu.

"AKP, DEMOKRASİ KARŞITLIĞI DESTANI YAZIYOR"

Hamzaçebi, şöyle devam etti: "Bir yandan eli palalı insanlar Taksim'de dehşet saçarken, eli sopalı insanlar güvenlik güçlerinin desteği ile vatandaş üzerinde terör estirirken, AKP de gece yarısı önergeleri ile burada başka bir terörü estiriyor. Palalı bir demokrasimiz vardı, şimdi önergeli bir demokrasi kavramı eklendi. 'Polis İstanbul'da destan yazıyor' diyordu Sayın Başbakan, onun partisi de iktidar partisi grubu da TBMM'de bir başka destanı, demokrasi karşıtlığı destanı yazıyor. Bunu kabul etmek mümkün değildir. Artık 12 Eylül dönemi işkencelerinin yerini polis fezlekeleri, savcı iddianameleri ve dün gece ile birlikte AKP'nin önergeleri ilave edilmiştir. Yeni demokrasimizi şekillendiren unsurlar bunlardır. Bunların baskısı altında Türkiye demokrasi varlığını korumaya çalışıyor."

Demokrasilerin güçlü sivil toplumlar ile beslendiğini söyleyen Hamzaçebi, "Devletin baskı ve gücüne karşı sivil toplum ne kadar öne çıkarsa demokrasi o kadar güçlüdür. Ancak AKP'nin güçlü sivil topluma tahammülü yoktur. Bu bir sürek avına dönüşmüştür." dedi.

"AKP'YE GÖRE SU TABANCASI SUÇ ALETİ"

Hamzaçebi, Taksim Dayanışması ve benzeri sivil inisiyatiflerin mensubu olan 35 kişinin dün gözaltına alındığını hatırlattı. Su tabancası, gaz maskesi, baret, deniz gözlüğü gibi kişilerin eylemlerde kendilerini korumak amacıyla ya da başka bir gösteri yapmak amacıyla kullandıkları eşyaların AK Parti'nin gözünde suç aleti haline geldiğini savunan Hamzaçebi, "Böylesi bir dönemi Türkiye hiçbir zaman yaşamadı. Ben hükümeti, dün gece kabul edilen önerge üzerinde bir daha düşünmeye, bu düzenlemeyi geri çekmeye davet ediyorum." ifadesini kullandı.

"65 DESİBELİN ÜSTÜNDEKİ SES"

Hamzaçebi, konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını da cevapladı. Bir gazetecinin, "65 desibellik sesin üzerinde saat 19.00'dan sonra yapılan gürültünün suç olduğu hatırlatıldı." şeklindeki sözleri üzerine Hamzaçebi, "Basında yer alan haberlere göre emniyet vatandaşların sorularına karşılık böyle bir bilgilendirme yapmış. Bu sadece bir bilgilendirme faaliyetinden ibaret bir durum olarak değerlendirilebilir ancak Türkiye'deki demokrasi anlayışı, AKP'nin demokrasi anlayışı göz önüne alındığında ileride polisin bu konularda da insanın yaşamına özel hayatına müdahale etme ihtimali öne çıkmaktadır. Yarın evdeki herhangi bir olayda, herhangi bir şikayet olmaksızın dahi bir tencere tavanın evde çarpılması, elektriklerin kapatılıp açılması gibi eylemelere polis müdahale edebilir şeklindeki bir anlayışın habercisidir bu. Bu bizim için sürpriz olmayacaktır. Ama bu şekilde demokrasi dışı anlayışlar milletten dönmeye mahkumdur.” cevabını verdi.

CİHAN

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler