HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Kemal Kılıçdaroğlu'ndan Meclis'te sert açıklamalar

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM'deki 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı kapsamında Meclis kürsüsünde milletvekillerine seslendi. Kılıçdaroğlu, Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi'nin yolsuzluk soruşturması kapsamında görevden alınmasına ilişkin' Bir belediye başkanının ağzından bir lokma haram geçerse o belediye başkanını yaşatmam' ifadesini kullandı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bütçe görüşmelerinin başladığı TBMM Genel Kurulu’nda gündeme ilişkin son dakika açıklamalarda bulundu.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları:

'Sayın Cumhurbaşkanı Yunanistan'a gitti. Gidildi, orada Lozan tartışma konusu yapıldı. Bir devlet başkanı pozisyonunda olan kişi ayaküstü Türkiye Cumhuriyeti sınırlarını belirleyen Lozan Anlaşması'nı tartışmaya açamaz. Sormak istiyorum; hangi gerekçeyle hangi bilgiyle Lozan'ı tartışmaya açıyorsun. Erdoğan, Lozan'ı tartışmaya açman için önce gel üniversite diplomanı bana bir göster bakayım.

Biz sizin bildiğiniz türde muhalefet yapmayız arkadaşlar, biz Türkiye'nin aleyhinde olan her şeye karşı dururuz. Devlet bakidir, ama hükümet ayrıdır. Hükümet halkın verdiği oylarla seçilir ve gelir devleti yönetir. Devlet olmaz. Bir kişi ben devletim diye ortaya çıkıyorsa o diktatördür.

"AÇIK VE NET SÖYLÜYORUM YAŞATMAM"

Daha önce havuz medyasında Ataşehir’le ilgili haberler çıktı. Ben de belediye başkanına açıp sordum “doğru değil” dedi. O zaman gidip suç duyurusunda bulunacaksın kendin için dedim. Gitti kendi hakkında suç duyurusunda bulundu. Araştırma yapıldı hiçbir şey çıkmadı. Karar kesinleşti. Havuz medyasının Buz Rezidans diye takdim ettiği yerle ilgili de iddia oldu. İncelendi. Soruşturma açılmasına gerek yoktur diye devletin denetim elemanı karar verdi.

Bakan da diyor soruşturmaya gerek yok diye. AKP’nin üyeleri Ataşehir’deki bu karara itiraz ediyor. Danıştay’a gidiyor. Danıştay da soruşturmaya gerek yoktur diyor. Mahkemeye gidiyor yine aynı karar çıkıyor. Şimdi siz kalkıp belediye başkanını açığa alıyorsunuz. Bunları görmeseydim ben de sizler gibi 'ne oluyor' derdim.

Açık ve net söylüyorum bir belediye başkanını ağzından tek bir haram lokma girerse o belediye başkanını yaşatmam. Benimle ilgili iddia ediyorlar… Kızlarımın evleri varmış… Benim, ailem, torunum, damadım hatta dünürüm. Hepsi için araştırma önergesi verin. Hepsi araştırılsın.

REZA ZARRAB TANIK OLDUĞU DAVA

ABD'de Zarrab davası görülüyor. Türkiye ile İran arasındaki ticari ilişkiye hiçbir lafımız yok. Enerji ürünü almak zorundayız zaten. Ambargo uygulandı mı, evet uygulandı. Zarrab denen bir sahtekar geldi, ben bu işin dümenini nasıl kırarım dedi. Zarrab'a o dönem en büyük, en sert eleştirileri ben yaptım. Ne dediysem dava açtı. Hakkımda en çok dava açanlardan biri de Reza Zarrab'dır. Bu şarlatan rüşvetçi, dönemin üç bakanını ve bir kamu bankası genel müdürünü parayla satın aldı. 700 bin liralık saatler, ayakkabı kutuları, para sayma makineleri... Bunların hepsi gündemdeydi. Ve bu dosya kapandı. ABD'de görüşülen davadan rahatsızım. Türkiye'de işlenen bir olayın kirlilik ABD'de temizlenmemeli. Burada, biz temizlemeliyiz. Bakın Binali Yıldırım'a açık ve net çağrı yapıyorum, gelin bu dosyayı yeniden açalım. Zarrab havuz medyasına çıkarıldı. Arkasına bu milletin namusu olan bayrağı, fon olarak koydular. A Haber koydu. Onu da eleştirdik. Boynunuza ne takacağız biliyoruz dedim. Yok kardeşim, ne idamı. Ben sizi rezil edeceğim rezil. Onların patronlarını da yeneceğim. Bayrak sevgisi hepimizin ortak sevgisi. Siyaseten farklı düşünebiliriz, ama bayrak hepimizin ortak değeridir. Bayrağı korumak hepimizin görevidir. Şeref madalyası takmalıydık diye tweet attılar.. O sahtekar kanala söylüyorum, şeref madalyası mı takacaksın yoksa ben senin boynuna hain madalyası mı takacağım.

"MİT, ERDOĞAN'I UYARDI"

Bakın MİT, dönemin Başbakanı'nı uyardı diyorum. Tekrarlıyorum, Zarrab'ın bakanlarla ilişkisi konusunda Erdoğan'ı uyardı MİT. 2013 yılında. Diyorlar ki, öyle bir rapor yok. Ben zaten rapor demiyorum, bilgilendirme notu diyorum. 3 sayfalık. Bakanlar bu devletin gizli bilgilerini üç kuruş para karşılığında Zarrab'a sattı.

"ÖYLE AĞRIMA GİDİYOR Kİ"

Bakın rüşvete faiz ödeyen tek ülke biziz. Tek ülke. Dünyada örneği yok bunun, hem rüşveti alacak, hem aktaracak hem de faiz alacak. Böyle bir adama şeref madalyası takmak lazım vallahi. A Haber'e, Sabah'a söyleyelim. Öyle ağrıma gidiyor ki, bu genel müdürü aldık Ziraat Bankası'nın yönetim kuruluna tayin ettik. Akıl alır gibi değil.

"292 KİLO ALTINI KİM ÇALDI?"

80 milyonun önünde soruyorum, 292 kilo altını kim çaldı, kim götürdü? Bunu bulmak bizim namus borcumuz. Böyle şey olur mu? Gıda ihracatı yapıyorlar, buğdayı Dubai'den alıyorlar. Nasıl yani? Sayın Erdoğan'ın ağzından Reza Zarrab aleyhine çıkmış tek cümle yok, neden? Bu şarlatanı, bu rüşvetçiyi hangi gerekçeyle korumaya aldı. Ben merak ediyorum, hala hayırsever bir iş adamı olarak mı görüyor?

Sınav sistemini bilmem, anaokulunda lisede ders veremem. Devlette liyakat denen bir şey var. Bunun kararını verecek olan eğitimciler. Siyasetçiler çıkıyor "Hayır böyle olacak" diyor. Milli Eğitim Bakanlığı allak bullak oluyor. Devlet iyi yönetilmiyor arkadaşlar.


En Çok Aranan Haberler