BİZE ULAŞIN
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, 12 Eylül'ün 34. yıldönümü nedeniyle yayımladığı mesajda, "Bugün 12 Eylül darbesinin 34. yıldönümü. Apoletli darbeden apoletsiz darbeye geçtiğimiz AKP iktidarının da 12. yılı. 12 Eylül darbe anayasasının, asker veya sivil darbecileri koruyan hükümlerinin bugün de yürürlükte olduğu bir süreci yaşıyoruz. ‘Beşi bir arada' diye tanımlanan apoletli darbecilerin ‘Milli Güvenlik Konseyi' adını verdiği astığı astık, kestiği kestik 12 Eylül yönetiminden tek adamın cumhurbaşkanlığı, başbakanlık, parti genel başkanlığı yaptığı, ‘Asarsın da, kesersin de' dediği günümüz yönetimine geldik. 12 Eylül Anayasası'nın ve bu anayasayı esas alan yasaların generalleri koruyan hükümleri eskir, çürür bir kenara atılırken, tek adam ve yakın çevresini dokunulamaz, yargılanamaz yapan yeni hükümler yasalara eklendi. 12 Eylül'ün darbecisine bile yargı yolu açılırken, apoletsiz sivil darbe döneminde tek adamın bakanı hakkında işlem yapılacak kara para ve kaçak altın aklayıcılarının önüne yatacağını söyledi. Bununla da kalınmadı, polisin, savcının hırsızları değil, hırsızın arsızın polisi, savcıyı kovaladığı günler tarihe not olarak düştü. Sivil, apoletsiz darbe döneminde yolsuzluk, hukuksuzluk ayyuka çıktı. Ama bu ve benzeri onlarca olumsuzluğa, hukuksuzluğa rağmen biz geleceğe umutla bakıyoruz. Çünkü biz her ara dönemde, her darbe döneminde karanlığa aydınlık feneri tutan Cumhuriyet Halk Partisi'yiz" dedi. Kılıçdaroğlu mesajının devamında şunları kaydetti:
"Partimizin kapısına kilit vurulduğunda da genel başkanlarımız, milletvekillerimiz, il ilçe başkanlarımız hapsedildiği, vurulduğu dönemlerde de biz Mustafa Kemal Atatürk'ün özdeyişinde olduğu gibi, demokrasi ile özgürlüğün karakterimiz olduğunu gösterdik. Hep ileriye baktık eşkıya dünyaya hükümdar olmaz inancıyla. ‘Bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçe yaşamak' için mücadele ettik. Dün olduğu gibi bugün de aynı kararlılıkla cumhuriyet, hukuk, demokrasi, özgürlük düşmanı darbecilerin apoletlisine de, apoletsizine dekarşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Biliyor ve inanıyoruz ki bu mücadelemiz sonunda kazanan halk olacak, demokrasi olacak, özgürlük olacak, kardeşlik olacak.” (İHA)
