BİZE ULAŞIN
Başbakan Davutoğlu, IŞİD'e yönelik operasyonları ve Türkiye'nin tutumunu değerlendirdi. Davutoğlu "Bölgeye huzur ve istikrar getirmeyi hedefleyen operasyonları destekleriz, palyatif çözümlerle ilgili kanaatimizi açıkça söyleriz" dedi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu.
Ana muhalefeti eleştiren Başbakan Davutoğlu, ''Kılıçdaroğlu'nun yerinde olmayı istemezdim. Acaba kongreye gittiğinde veya gördüğü her delegede 'bu bana imza verdi de sonra oy vermedi mi' diye bir şüphe taşımaktansa liderlik makamını terk ederim'' dedi.
Uyuşturucuyla mücadelede eylem stratejisi belirlendiğini söyleyen Davutoğlu, ''Uyuşturucu tacirlerine terörist muamelesi yapacağız'' ifadesini kullandı. Başbakan, terör örgütü IŞİD'e yönelik operasyonlar ve Türkiye'nin tutumuyla ilgili mesajlar da verdi.
Başbakan Davutoğlu, Suriye'den Türkiye'ye sığınan Kürtlerin sayısının ise 160 bin 335'e ulaştığını söyledi. Davutoğlu, Kobani'den gelenler için dünyada hiçbir ülkenin atamayacağı adımları attıklarını ifade etti.
ASKERE TAŞ ATAN VEKİLE SESLENDİ
Güvenlik güçleri, Suriye sınırındaki Şanlıurfa'nın Suruç İlçesi'nden Kobani'ye geçmek isteyenlere, biber gazlı ve basınçlı suyla müdahalede bulunmuştu.
O esnada, HDP Van Milletvekili Aysel Tuğluk'un polise taş atarken fotoğrafı çekilmiş ve o fotoğraf sosyal medyada geniş yankı uyandırmıştı.
Konuyla ilgili açıklama yapan Davutoğlu, ''Askerimize taş atan o milletvekiline sesleniyorum, biz sizlere gül atmaya devam edeceğiz, gerekirse muhabbet göstermeye ama o attığınız taşlar aslında bu milletin vicdanına en çok da Türkiye'deki Kürt kökenli vatandaşlarımızın vicdanına atılmış taşlardır'' dedi.
Davutoğlu'nun açıklamalarından öne çıkan satır başları şöyle:
''İlk ahde ve son hesaba bağlı kaldığımız içindir ki herkesin kriz beklediği, herkesin bunalım beklediği dönemde biz sadece Türkiye Cumhuriyeti tarihinde değil, bütün tarihimizde ilk defa bir cumhurbaşkanının onurla bir başka cumhurbaşkanına devir teslim yaptığı o büyük töreni gerçekleştirdik.
Hiçbir makam ve mevki bizim gözümüzde büyük değildir. 'AK Parti acaba bölünür mü?' diye bekleyenler yanıldılar; AK Parti olarak bir siyaset ve ahlak dersi verdik. Herkesin kriz beklediği bir dönemde biz ilk defa bir cumhurbaşkanının bir onurla bir başka cumhurbaşkanına devir teslim yaptığı töreni gerçekleştirdik. Böylesi daha önce olmamıştı. O törende bulunmak benim için büyük bir onurdu. Bizde makamlar ve mevkiler üzerine oturulduğunda kalkılmaması gereken yerler değildir.
'KILIÇDAROĞLU'NUN YERİNDE OLMAK İSTEMEZDİM'
Doğrusu ben Kılıçdaroğlu'nun yerinde olmayı istemezdim. Acaba kongreye gittiğinde veya gördüğü her delegede 'bu bana imza verdi de sonra oy vermedi mi' diye bir şüphe taşımaktansa liderlik makamını terk ederim.
Onların Cumhurbaşkanımıza ve cumhurbaşkanı seçimine yaptıkları saygısızlık aslında vatandaşımıza, seçim sandığına, demokrasiye yapılan bir saygısızlıktır. Bu saygısızlığı yapanlara haddini bildiririz ama o saygısızlık üzerinden hiçbir başka partiliyi, mensubunu ve oy verenini dışlamayız.''
'TERÖRİST MUAMELESİ YAPACAĞIZ'
Uyuşturucuyla mücadelede eylem stratejisi belirlendiğini söyleyen Davutoğlu, ''Uyuşturucu tacirlerine terörist muamelesi yapacağız. Çünkü onlar gelecek nesilleri karartıyor aileleri yok ediyor. Her türlü tedbir alınacak'' ifadesini kullandı.
ORTAÖĞRETİM'DE BAŞÖRTÜSÜ SERBESTLİĞİ
Başbakan Davutoğlu 'Kamuya başörtüsü serbestisi girerse kamuda ihtilaf çıkar' diyenlere de yanıt verdi: ''Kamuya girdi başörtü, memurlarımız başı açık, başı örtülü yanyana çalışıyor, hiçbir ihtilaf çıkmadı. 'Meclis'e girerse olay olur' diyenler, hani 'dışarı dışarı' diye bağıran zihniyetin bugünkü uzantıları, Meclis'te de başörtülü kardeşlerimiz, başı açık kardeşlerimizle onurlu bir şekilde milletimizi temsil etmeye devam ediyor. Neden biliyor musunuz? İhtilaf bizim milletimizin arasında değil, fitne bizim milletimizin arasında değil. İhtifal ve fitne bu zihniyetin kafasında."
ÇÖZÜM SÜRECİ
''Çözüm süreci ile kamu düzeni birbirine alternatif değildir'' diyen Başbakan, ''İlk çözüm süreci toplantısında İçişleri Bakanımıza, güvenlik birimlerimize de bu talimatı verdim: Kim çözüm sürecini bahane ederek ya da istismar ederek Türkiye'de kamu düzeni ile ilgili olarak bir şüphe uyandırmaya kalkarsa devletin güçlü eli onun üzerinde olacak'' değerlendirmesinde bulundu.
'TÜRKİYE'YE SIĞINANLARIN SAYISI 160 BİN 335'
Başbakan Davutoğlu, Suriye'den Türkiye'ye sığınan Kürtlerin sayısının 160 bin 335'e ulaştığını belirterek şöyle konuştu:
"Kobani'den gelenler için dünyada hiçbir ülkenin atamayacağı adımları attık. Son günlerde Suruç'ta provokasyon yapanlara da buradan seslenmek istiyorum; daha önce Suriye'den gelen Arap ve Türkmen kardeşlerimiz akın akın geldiklerinde 'Niye kapıyı açıyorsunuz' diyenlerin şimdi orada gösteri yapmaya hakları yoktur.
'TAŞ ATAN VEKİLE SESLENİYORUM'
Askerimize taş atan o milletvekiline sesleniyorum, biz sizlere gül atmaya devam edeceğiz, gerekirse muhabbet göstermeye ama o attığınız taşlar aslında bu milletin vicdanına en çok da Türkiye'deki Kürt kökenli vatandaşlarımızın vicdanına atılmış taşlardır.''
'AYNI TAVRI DEMİRTAŞ VE BAHÇELİ'DEN DE BEKLERDİM'
Terör örgütü IŞİD'in elinden 101 gün sonra kurtarılan Musul Başkonsolosluğu personeliyle ilgili konuşan Başbakan Davutoğlu, ''Bu paralelci zihniyet şu günlerde yaptıkları yayınlarla bu operasyonu hem küçük düşürmek, hem arkasında başka saikler arama çabasına halen devam ediyor. Bunlar milletle üzülmeyi, milletle sevinmeyi bilmediler, öğrenmediler, anlaşılan öğrenemeyecekler ama biz onlara öğreteceğiz.
Rehinelerimiz konusunda bütün söyledikleri yalan çıktı, nasıl bir ihanet içinde oldukları şimdi açığa çıktı. 101 gün esaret altında kalan kardeşlerimiz yurda döndü. Kılıçdaroğlu aradı tebrik etti, takdire şayandı. Millettin bayramı için aynı tavrı Sayın Bahçeli'den, Sayın Demirtaş'tan beklerdim, siyasi kültür adına üzüldüm. Bu 101 günün muhasebesini herkes yapmak durumundadır'' dedi.
IŞİD'E OPERASYONA DESTEK ŞARTINI AÇIKLADI
Başbakan, IŞİD'e yönelik operasyonlar ve Türkiye'nin tutumuyla ilgili mesajlar da verdi: ''Bizim istikrar adası olarak kalabilmemizin şartı çevredeki huzur ve istikrarın temin edilmesidir. Herhangi bir askeri operasyon ya da çözüm nihai kertede bölgeye huzur ve istikrar getirme perspektifi taşıyorsa bunu destekleriz ama palyatif çözümlerle şimdilik kamuoyuna dönük bazı hamleler şeklinde bir yaklaşım benimsenirse bununla ilgili olarak da kanaatlerimizi açık yüreklilikle söyleriz."
