HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Kurtulmuş: İstedikleri etnik unsurları birbirlerine düşman kılmak

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "İstedikleri Türk'ü Kürt'e, Alevi'yi Sünni'ye, Sünni'yi Alevi'ye diğer bütün etnik unsurları birbirlerine düşman kılmaktır" dedi.

Numan Kurtulmuş, Çekmeköy Çınar Düğün Salonu'nda İstanbul'daki Ordu dernekleri tarafından düzenlenen etkinliğe katıldı. Kurtulmuş, burada yaptığı konuşmada, 1 Kasım seçimlerinde Ordu'daki seçim başarılarını çok daha yukarıya çıkarmayı hedeflediklerini belirterek, Orduluların gayretleri için teşekkür etti.

Türkiye'nin çok ciddi bir süreçten geçtiğini vurgulayan Kurtulmuş, seçimlerin yalnızca Türkiye'nin değil bölgenin geleceği bakımından da büyük önem taşıdığını söyledi.

Türkiye'de 7 Haziran'dan sonra yeni bir hükümetin kurulamaması, bir koalisyonun oluşamamasının "bazı çevreleri" umutlandırdığını ifade eden Kurtulmuş, bu çevrelerin "Nasılsa Türkiye'de sağlam, istikrarlı güçlü bir hükümet kurulamayacak, Türkiye saman çöpü gibi oradan oraya savrulacak, dolayısıyla bazı düğmelere basarsak, terörü canlandırırsak Türkiye'yi köşeye sıkıştırabiliriz, Türkiye'de istikrarı engelleyebilir ya da en azından tehdit edebiliriz" şeklinde düşündüklerini ifade etti.

Bu nedenle de terörün 20 Temmuz'taki Suruç katliamından sonra hızlı bir şekilde sahneye sokulduğunu aktaran Kurtulmuş, "Suruç'ta bomba patladı, aynı gün Adıyaman'da bir askerimiz şehit edildi. Ertesi gün, Ceylanpınar'da 2 polis memuru kardeşimiz uyurken şehit edildi. Arkasından hep beraber yaşadığımız polislerimizin ve askerlerimizin şehit edilmesi senaryosu icraya konuldu. En sonunda geçtiğimiz hafta bugün bu saatlerde Ankara'da garın önünde bir can pazarı yaşanıyordu. Maalesef toplamda 102 vatandaşımızın katline vesile olan, sebep olan, çok ağır bir terör saldırısıyla karşı karşıya kaldık. Bütün bunların nedeni, Türkiye'yi istikrarsız bırakmaktır. Türkiye'yi -onların tabiriyle söylüyorum- 'Ortadoğu bataklığına çekmektir'. Türkiye'yi bir Irak gibi, Suriye gibi Ukrayna gibi yapabilmektir" diye konuştu.

Terör örgütlerinin Türkiye'yi terörle bölemeyeceklerini bildiklerini, ancak kardeşi kardeşe düşman etmeye çabaladıklarını ifade eden Kurtulmuş, "Biliyorlar ki, bin 100 senedir bu topraklarda, Sultan Alpaslan'ın, Selahattin Eyyubi'nin çocukları olarak kardeşçe birlikte yaşayan insanları Türk-Kürt diye bölmeleri mümkün değil. Biliyorlar ki Hacı Bayram-ı Veli'nin torunlarıyla Hacı Bektaş-ı Veli'nin torunlarını Sünni-Alevi diye bölmeleri mümkün değil. Bunlara gücü yetmeyecek, bunları yapamayacaklar. Bunu onlar da biliyorlar ama istedikleri Türk'ü Kürt'e, Alevi'yi Sünni'ye, Sünni'yi Alevi'ye diğer bütün etnik unsurları birbirlerine düşman kılmaktır. Avuçlarını yalarlar, boşa çırpınırlar. Bu tezgahlar, kurdukları oyunlar hepsinin başına döner ve bu millet bu oyunlara düşmez" dedi.

Kurtulmuş, barışın, kardeşliğin ve dostluğun kıyamete değin bu topraklarda yaşayacağını dile getiren Kurtulmuş, "Aynı şekilde bazı çevrelerin seçimden sonra Türkiye'de ekonomik krizler çıkartmak için operasyonlar başlattığını da biliyoruz. Dolar durduk yerde 3.09'a, 3,10'a kadar çıktı. Şimdi birisi bana söyleyebilir mi ne oldu da dolar bu kadar yukarıya çıktı? Bunun bir karşılığı yok, gerçek bir nedeni yok. Bir takım spekülasyonlarla doları hareketlendirerek hem kendileri para kazandılar hem ülke insanının üzerine bir korku oluşturmaya başladılar" ifadelerini kullandı.

- "Ulufeye muhtaç bir ülke değiliz"

Kurtulmuş, Türkiye'nin 2011 yılı nisan ayından itibaren yaklaşık 2 milyon Suriyeli'ye ev sahipliği yaptığını ve bugüne kadar 7,2 milyar dolar para harcadığını kaydetti. Bu paranın sadece 418 milyon dolarının uluslararası camia tarafından aktarıldığına dikkati çeken Kurtulmuş, uluslararası camianın Aylan Kürdi'nin cansız bedenin sahile vurmuş görüntüsüne kadar bu olayı adeta film izlermiş gibi seyrettiğini söyledi.

Kurtulmuş, Aylan Kürdi'nin cansız bedeni sahile vurma görüntüsü yansımasından sonra Batılı ülkelerin bu olayın farkına vardığını ve "Bu büyük bir meseleymiş. Bu meseleyi çözmemiz lazım" dediklerini kaydetti.

Türkiye'nin bu konuda ne kadar büyük bir fonksiyon icra ettiğinin de yeni fark edildiğine işaret eden Kurtulmuş, "Şunu çok açık söyliyeyim, biz kimsenin Türkiye'ye vereceği bir ulufeye muhtaç bir ülke değiliz. Hiç kimse 1 kuruş para vermese de biz insanlık vazifemizi, kardeşlik vazifemizi yaparız, ama sorun şudur, geçen yaz mülteciler konusu küresel bir sorun haline getirilmezken ne oldu da bu sene seçimden sonraki dönemde bütün dünyanın neredeyse Türkiye'yle ilgili en önemli gündem maddelerinden birisi, Türkiye'den mültecilerin Avrupa'ya geçişleri oldu, Akdeniz'de Ege'deki mülteci botlarında ölen, kıyıya vuran sahile vuran bedenler oldu?" dedi.

- Terör

Türkiye'ye terör vasıtasıyla, ekonomik kriz vasıtasıyla diz çöktürmek isteyenlerin fena halde yanıldıklarını da kaydeden Kurtulmuş, "Geçici hükümetin, geçici olmakla birlikte kalıcı bir hükümet gibi davranacağını unuttular. Çünkü anayasal sorumluluk gereği kurulmuş olan bu Hükümet, Anayasa'nın verdiği bütün yetkilere sahip, bütün yetkilerin de getirdiği sorumlulukların da bilincindedir. Terör örgütü ayağa kalktı diye kusura bakmayın biz geçici hükümetiz diye görmemezlikten gelemezdik" diye konuştu. Terör örgütlerinin üzerinde en etkili operasyonların yapıldığını kaydeden Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Terör örgütleri, polisin, özel harekatın ve askerimizin koordineli çalışmasıyla diz çökmek mecburiyetinde kalmıştır. Şimdi 'Biz ateşkes ilan ediyoruz' diyorlar. 'Biz silahsızlanma, silahları susturma sürecine giriyoruz' diyorlar. Eyvallah, güzel bir açıklama bu ama şu soruyu da soralım, ne oldu da 20 Temmuz'dan sonra silahları ateşlemeye başladınız? Ne oldu da ortada en ufak bir şey yokken bu kadar çok emniyet gücümüzü bu kadar çok polisimizi mehmetimizi şehit ettiniz? Dolayısıyla bu talimatı bir yerden alanlar, bu talimatla hareket edenler Türkiye'yi içine çekmeye çalıştıkları terör girdabına sokamayacaklarını anladılar. Verdikleri bu kayıplar sonunda da 'Aman biz bir ateşkes ilan edelim' diyorlar. Ateşkes savaş yapan iki devlet arasında olur. Bizim beklediğimiz, silahları kullanan bu örgütlerin, silahlarını kıyamete kadar toprağa gömmeleri ve üstünü betonlamalarıdır. Israrla söylediğimiz bir şey var; bir elimizde bomba olacak bir elinizde Kaleşnikof olacak, öteki elinizle halay çekmeye kalkacaksınız. Evet, birlikte halay çekeceksek silahları da gömeceksiniz, içinizde biriktirdiğiniz kibri de gömeceksiniz, hepiniz bu ülkenin çocukları olarak aynı bayrağın aynı vatanın insanları olarak birlikte barış içinde yaşayacağız ama bunu yapmadan, terörün Türkiye'ye karşı bir operasyon aracı olarak kullanılmasının bir mekanizması olursanız buna ne millet müsaade eder ne Hükümet müsaade eder."

Bu anlamdaki kararlılık karşısındaki terör örgütlerinin şimdi adeta "çırpınmaya" başladığını kaydeden Kurtulmuş, "Ankara'da o bombayı patlatan hainler, o hainlere emir veren şer odakları, o odakları kontrol eden dünyadaki karanlık odalar, onlar bilsinler ki bu millet bombalarla, silahlarla hizaya getirilmez, bombalarla silahlarla diz çöktürülmez, bu millet asla teslim olmaz, asla dediğiniz gibi hareket etmez. Eğer öyle olsaydı 1. Dünya Savaşı'ndan sonra bırakın topu tüfeği, kazması küreği olmayan bu millet 'Ya Allah' diyerek ayağa kalkarak dünyanın 72 düveline karşı mücadele vermezdi" ifadelerini kullandı.

- "1 Kasım'dan sonra bu millet, AK Parti'yi tek başına iktidara getirecek "

AK Parti'ye 7 Haziran seçimlerinde milletin "Kendinize çeki düzen verin, reform iradenizi kuşanın, yaptığınız yanlışları eksikleri terk edin. Bizim gözümüzün bebeği sizsiniz, birinci parti olarak sizi çıkartıyoruz ama artık bütün gücünüzü kullanarak eksiklerinizi tamamlayarak yola devam edin" mesajı verdiğini kaydeden Kurtulmuş, milletin AK Parti'ye tek başına iktidar şansını vermediğini, "Bir koalisyon kurabilirseniz kurun" dediğini, bu konuda samimi çabalarına rağmen sonuç alamadıklarını söyledi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 7 Haziran'dan sonra "AK Parti karşıtı blok" siyaseti izlediğini ifade eden Kurtulmuş, bu konuda Türkiye'de AK Parti olmadan Hükümet kurulamayacağını söyleyen kendilerinin haklı çıktığını ifade etti.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin ise sonuçların açıklandığı andan itibaren "hayır" siyaseti izlediğini, "Koalisyon ortağı olalım, belli bir süre hükümet kuralım", "Azınlık hükümeti kuralım, destek verin", "Ülkeyi seçime parlamento götürsün" gibi önerilerine "hayır" yanıtını verdiğini kaydetti.

Bu durum karşısında MHP'lilerin, "Rahmetli Başbuğ zamanında bile Başbuğun almadığı kadar oyu MHP'nin almasını temin ediyoruz. Rahmetli Başbuğ, 5-10 milletvekili vardı yoktu. Başbuğ, 3-5 milletvekiliyle koalisyon ortağı olurdu da biz size 80 tane milletvekili verdik, siz niye Hükümet ortağı olmuyorsunuz? Eğer Hükümet olmayacaksak niye oy istiyoruz?" demeye başladığını kaydeden Kurtulmuş, "Bunu gördükleri için Sayın Bahçeli, 'evet 1 Kasım'dan sonra koalisyon ortağı olacağız demeye başladı. Geçti Bor'un pazarı. Şimdi inşallah 1 Kasım'dan sonra bu millet bir koalisyon arayışına ihtiyaç duymadan AK Parti'yi tek başına iktidara getirecektir" dedi.

1 Kasım'da Türkiye'de bilerek ya da bilmeyerek "istikrarsızlığın ve ayrıştırmanın şartlarını hazırlamak isteyenler" ile Türkiye'nin dirliğini, birliğini savunanlar arasında bir seçimin olacağını kaydeden Kurtulmuş, Türkiye'nin istikrarı seçeceğine inandığını söyledi.

Kurtulmuş, Orduluların da çok güçlü bir şekilde kendilerini TBMM'ye göndereceğine inandığını ifade etti.

- "Ordu'nun balığını, etini yiyorsunuz, Ordu'da oy kullanmıyorsunuz"

Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz, 7 Haziran'da Türkiye genelinde seçime katılma oranın yüzde 86, Ordu için ise yüzde 79 olduğuna dikkati çekti. Yüzde 7 oranında bir seçmenin Ordu'da oy kullanmadığını aktaran Yılmaz, "Yüzde 7'lik seçmen de 35 bin seçmen demek. Bu 35 bin seçmenin 30-32 bini İstanbul'daki hemşehrilerimiz. 4 ay Ordu'da kalıyorsunuz, ordunun havasını teneffüs ediyorsunuz, etini, balığını yiyorsunuz İstanbul'dan gelip oy kullanmıyorsunuz, Ordu'daki hemşehrilerinizi, Ordu'daki siyasetçileri ve bizleri yalnız bırakıyorsunuz" dedi. Hemşehri dernekleriyle 100'e yakın otobüs kiraladıklarını kaydeden Yılmaz, İstanbul'da yaşayan Orduluları seçimlere katılmaya davet etti.

Etkinliğe AK Parti'nin Ordu milletvekili adayları ve Ordulu, AK Parti İstanbul 1. Bölge milletvekili adayı İsmet Uçma'nın yanı sıra belediye başkanları, iş adamları katıldı.

(AA)

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler