BİZE ULAŞIN
CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, CHP Kırşehir İl Başkanlığını ziyaretinde yaptığı konuşmada, Ahi Evran-ı Veli'nin de dönemin yönetimine karşı çıktığı için 5 yıl hapis yattığını ifade ederek, bu anlamda Kırşehir'i kendi durumuna biraz benzettiğini söyledi.
Kırşehir'in de kendisinin de demokrasi gazisi olduğunu ifade eden Balbay, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplandırdı.
İstanbul merkezli operasyonlarla ilgili sorulan bir soruyu yanıtlayan Balbal, yaşanan tartışmalarda bir taraf olmadığını belirtti. Balbay, şöyle konuştu:
'DÜŞMANIM DEDİĞİM KİMSE YOK'
"Türkiye sınırları içinde düşmanım dediğim hiç kimse yok. Beni hapse atanlar dahil. Bu bize yakışmaz zaten. Ama görüşünü, düşüncelerini onaylamıyorum dediğim insanlar var. Şu anda iktidarın iki kanadı arasındaki bu çatışmada ben herhangi bir tarafta değilim. Ben bu ülkenin daha iyi yönetilmesi, bu ülke içerisinde paralel devlet yapılarının olmaması... Biz Mustafa Kemal Türkiye'sini biliriz. Mustafa Kemal Türkiye'sinde, o temellerde oluşmuş o cumhuriyet temelini biliriz. Onun üzerine biz 21. yüzyılın değerleri ile birlikte Türkiye Cumhuriyetini 21. yüzyıla sağlam bir şekilde nasıl çıkarmak gerekir Bu yolun yolcusuyuz. Herhangi bir tarafında olmanın CHP açısından sağlıklı bakış olduğunu düşünmüyorum. Ama, benim ayrıca temel değerlendirmem şu ki yolsuzluk iddialarının da üstünün örtülmemesi lazım."
Türkiye'de denetim mekanizmalarının çökertildiğini ileri süren Balbay, "Anadolu'da güzel bir söz vardır. 'Kontrol itimada mani değildir' diye. Türkiye'deki bütün kontrol mekanizmaları ortadan kaldırıldı. Bunları kaldırdığınızda herşey olur" değerlendirmesini yaptı.
'TARAF TUTMUYORUZ'
Türkiye'de hukuk sisteminin çivisinin çıktığını iddia eden Balbay, şunları kaydetti: "Türkiye'de hukuk ne yazık ki bir intikam aracı olarak kullanılıyor. Ben içerde 4 yıl 9 ay toplam hapis yattım ve sonunda senin çıkman lazımdı diye oy birliğiyle tahliyesine karar verilmiş birisiyim. Hükümetin koalisyon olarak kendi içindeki çatışmada biz taraf tutmak durumunda değiliz. Bu devran değişmeli. Bu böyle olmaz. O yüzden şu taraf haklı, bu taraf haklı diye bir değerlendirmenin ben sağlıklı olacağını düşünmüyorum. Olması gereken hak, hukuk, adaletin gerçekten sağlıklı bir şekilde tecelli etmesi.
'BAŞBAKAN İLE BİRBİRİMİZE KÜSEMEYİZ'
Siyasetle yargı öylesine içiçe girdi ki bugün Başbakan bile 'elimden yetki gelse şunu alırım, yetki gelse şunu koyarım, şunu yargılarım' diyor. Ben Ankara'da dik duracağım, diyalog kuracağım. Hiç bir parti ile uzlaşma aramıyorum. Ama toplumun her kesimi ile uzlaşma arıyorum. Bu bağlamda Başbakanla da karşılaştığımda bir insan olarak 'merhaba' diyeceğim. Birbirimize küsemeyiz. Ama diyeceğim ki 'Sayın Başbakan şiir okuyan adamdınız, bildiğini okuyan adam oldunuz', bu böyle olmaz diyeceğim." (AA)
