HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Silivri'ye 'akademi' benzetmesi

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, önceki gün tahliye edilen Oda TV sanığı Soner Yalçın'ı ziyaret etti.

Silivri Cezaevi’ni akademiye benzeten Kılıçdaroğlu, “Ben Silivri’ye hep toplama kampı diyordum ama bundan sonra Silivri Akademisi diyeceğim çünkü orada akademisyenler var” dedi.

Önceki gün tahliye edilen Oda TV sanığı Soner Yalçın'ı ziyaret eden Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin de eşlik etti. Yaklaşık 20 dakika Soner Yalçın ile görüşen Kılıçdaroğlu, daha sonra bir basın açıklaması yaptı.

Soner Yalçın’ın her çarşamba gidip imza atmakten şikayetçi olduğunu ifade eden CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Kendisi bir şeyden şikayet ediyor. ‘Ben neden her Çarşamba gidip imza atacağım? Ülkemi seviyorum, ülkem için çalıştım, halkım için çalıştım, onların sağlıklı bilgi edinmeleri için çalıştım. Her çarşamba günü gidip imza atmayı kendime yediyorum’ diyor. Birinci rahatsızlık duyduğu alan bu. Tabii Silivri Hapishanesi'nden çıkıp İstanbul’da evine dönmesi bir anlamda onun kapalı cezaevinden çıkıp yarı açık cezaevine dönmesi gibi bir duygu. Ben şahsen hissediyorum” dedi.

Soner Yalçın’ın mücadele etmeye devam edeceğini söylediğini belirten Kılıçdaroğlu, “Türkiye’de baskı var. Baskı hemen hemen toplumun her kesimi tarafından hissediliyor. İşçisi, işvereni, sanayicisi, sanatçısı herkes telefonla konuşmaktan korkuyor, düşüncelerini açıklamaktan korkuyor. Dolayısıyla Türkiye’de demokrasiye ihtiyacımız var, özgürlüğe ihtiyacımız var. Soner Yalçın mücadele edeceğini söyledi. Bir mücadele adamı zaten o” diye konuştu.

Silivri Cezaevi’ne akademi benzetmesi de yapan Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

“Espri olarak da şunu söyledim: ‘Ben Silivri’ye hep toplama kampı diyordum ama bundan sonra Silivri Akademisi diyeceğim.’ Çünkü orada akademisyenler var. Son derece değerli hocalar, eski rektörler var. Bilim insanından yararlanmak gerekirken onları hapislerde çürütmenin akılla, mantıkla, demokrasiyle, özgürlükle bağdaşan hiçbir tarafı yoktur. Eğer Türkiye çağdaş bir ülke olacaksa hapishanelerde bilim adamı olmamalı. Onlar bizim çocuklarımızı yetiştirmeli, onlar ülkenin geleceği için önemli bir teminattır.”

CHP lideri Kılıçdaroğlu, basın mensuplarının sorularını yanıtsız bırakarak ayrıldı.

İHA

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler