HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Ağız kokusu ile yaşamak

Koku alma duyusu (veya olfaction) en önemli duyularımızdan biridir ve beynimizin duygu, hafıza ve yaratıcılığı etkileyen kısmında yer alır..

Ağız kokusu ile yaşamak

Koku alma duyusu 24 saat boyunca çalışır ve hiçbir zaman “kapatılamayan” tek duyudur. Vücudun ilk ve en tanımlayıcı deneme mekanizmasıdır, bir ortamın iyi ya da kötü olduğunu anında değerlendirir.

Koku, hem şuurlu hem de şuursuz olarak etkisi altında kaldığımız çok karmaşık etkilere sahip bir duyudur. Bir kere, koku algılaması esnasında beynimizin çok büyük bir bölümü etkilenir ve faaliyetlerini artırır. Bunlar arasında en önemli kısımlar, hislerimiz ve hafızamızın oluşumunda çok önemli rol oynayan sistemlerdir. Bu bölgelerin uyarımı sayesinde farklı kokular ruh durumumuzda belirgin değişiklikler meydana getirebilirler. Güzel olarak nitelediğimiz kokular zihinsel enerjimizi artırıp odaklanmamızı kolaylaştırır, hafızamızı güçlendirip stresi azaltmada yardımcı olabilir. Koku duyusunun ayrıca hafıza ile ilgili bölgelerle doğrudan bağlantı yapması da koku ile hafızanın yakın ilişkisini açıklar. Hayatın belli bir döneminde belli duygusal durumlarla ilişkili olarak kaydedilmiş olan koku sinyalleri, yıllar sonra bile koklandığında hemen o anların canlanmasını sağlar; bunu hepimiz tecrübelerimizden biliriz. Aynı şekilde kötü kokular da benzer ama olumsuz etkiler gösterebilmektedir. Kötü kokan herhangi bir şey ya da insan hafızamıza o şekilde yerleşir.

Kokuyu hep soyut bir kavram gibi algılıyoruz. Koku, elle tutulmadığı ve gözle görülmediği için böyle yapıyor olabiliriz; ancak işin aslı hiç de öyle değildir. Koku son derece somutdur.

Durağan bir yaşam tarzı içinde günde yaklaşık 18.000 kere, biraz hareketliysek de 23.000 kere nefes alıyoruz. Bu nefes almalarda çok çeşitli koku kaynaklarından moleküller burnumuza giriyor.

Ağzımız. Nefes aldığımız, beslendiğimiz konuştuğumuz en özelimiz. Kim arkadaşına, sevgilisine , eşine ağzın kokuyor diyebilir. Ağzım kokuyor mu diye soran yakınına bile üzülmesin diye hayır diyebilir.

Eğer ağız kokusu sosyal bir problem oluşturmasaydı belki de bir hastalık olarak görülmeyecek, tedavisi için gayret sarf edilmeyecekti. Yüzde 90 oranında ağız içinden kaynaklanan sorunda mide-bağırsak ya da üst solunum yolu rahatsızlıklarının da etkisi bulunuyor.

Nefes kokması sorunu yaşamak hiç de hoş bir durum değil. Ancak zamanında hekime başvurulduğunda ve doğru sebep tespit edildiğinde bu hastalığa çözüm bulmak çok kolay. Halk arasında ağız kokusu olarak bilinen nefes kokusu, erişkinlerin birçoğunda ömürlerinin bir bölümünde ya da sürekli olarak görülüyor. Zaten ağız kokması çocukluktan başlayan bir rahatsızlık değil. Daha çok yetişkin dönemde ortaya çıkıyor.

Ağız içinden kaynaklanan kokunun sebeplerini ı ve ağız kokusundan kurtulmak için yapılması gerekenler şunlardır:

Diş eti hastalıkları

Çürük dişler

Yetersiz ağız hijyeni,

Sürekli ağız kuruluğu,

Kokulu yiyecekler, içecekler

Sigara kullanımı.

Diş eti hastalığı toplumda çok önemli bir sorundur. Diş eti kanamasını normal kabul eden çok insan vardır. Kanayan diş eti hastalıktır. İleride diş kaybı ve sistemik pek çok hastalığın nedenidir. Acil olarak tedavisi gerekir. Başlangıç olarak detaylı bir diş taşı temizliği yapılmalıdır. Hastanın diş fırçalama alışkanlığı en üst noktaya getirilmelidir. Sonrasında hastalığın seviyesine göre tedavi uygulanır.

Bu tedavi sonrası ağız kokusu şikayeti tamamen ortadan kalkar.

Ağız kokusu tedavi edilen bir durumdur. Kimsenin bu şekilde yaşaması gerekmez. Yapılacak tek şey problemi görmek ve hekime başvurmaktır.

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler