BİZE ULAŞIN
İş stresi, ev ilişkilerini yönetme stresi, ekonomik koşullar ve diğer çevresel faktörler etrafınızı kuşattı diyelim. Sorunlara sırtınızı döndünüz. Yüzünüzü cipse, aşırı doz kuruyemişe, unlu mamuller ve belki de tatlıya çevirdiniz. Ya da size özgü başka bir besin zaafına…
Bunları yerken adeta, strese neden olan gerçek faktörü yer gibisiniz değil mi? Birçok araştırmaya göre insanlar strese girdiklerinde aşırı yağlı çıtırdayan, takırdayan yiyecekleri tercih ediyor ya da aşırı yağlı ve şekerli yiyeceklere yöneliyor.
Peki… Sakinleştiniz ve yemeyi durdurdunuz. Bir de baktınız ki sorun olduğu yerde duruyor. Yani hiçbir şeyi çözememişiz! Artık üzerinizde sadece pişmanlık yok. Bir de biriken yağlar var. Tarih yazmamıştır ki; yeme ve içme bir sorunu çözsün. Şimdi yeni bir sorununuz daha var. Fazla kilolar… Soruna ve olası çözümlere sırtınızı dönüp kontrolsüz yedikçe, bir de bakmışsınız sorununuz 1 iken 2 olmuş. Bu şekilde devam ederseniz sağlık sorunları da eklenir. Bir de bakarsanız derdiniz 3’e çıkmış.
İşte bu noktada farkındalığınızı geliştirin. Bir mini ajanda edinin. Kalem kâğıdı alın, sorunları listeleyin. Çözümü elinizde olmayanları kabullenmek ve düşünmemek üzere tekrar başlık koyup ayrı bir sayfaya aktarın. Geri kalanların karşısına çözüm önerilerinizi çeşitlendirerek not edin. Her fırsatta bu çözüm önerilerinin üzerine gidin, deneyin ve gerekirse yeni öneriler kaydedin. Çünkü bu da kişisel gelişim ve sağlıklı yaşamın bir parçasıdır.
_
Uzman Diyetisyen Işın Sayın bu konuyla ilgili 10 altın önerisini ise şöyle sıralıyor._
* Kalp ritminizi düzensiz ve her zamankinden daha hızlı hissediyorsanız, çayı daha az ve açık için. Limon dilimi eklemeyi deneyin. Yeşil, siyah ve beyaz çayların bu konudaki etkileri yaklaşık olarak aynıdır.
* Çok sayıda kahve de stresi katlar. Tek seferdeki kahve miktarını azaltın. Bol sütlü için. Toplam günlük sayıyı da azaltın.
* Daha çok su içerek en azından vücut içi kimyasal stres faktörlerini uzaklaştırın. Unutmayın, ter bezleri, böbrekler, barsak ve akciğerler toksinleri su kullanarak uzaklaştırabilir. Bu çabanız karaciğerinizin detoks yükünü de hafifletmeye yardımcıdır.
* Öğle ve akşam mutlaka yoğurt yeme alışkanlığı edinin.
* Salata ve sebzesiz sofraya oturmayın. Hatta önce salata ve sebzeleri tüketin.
* Brokoli, brüksel lahanası, kırmızılahana, karnabahar ve havuç diri kalacak şekilde az pişirilirse kalbinizi strese karşı, kanser riskini azaltmaya yardımcıdır. Tüketebileceğiniz bir pişirme yöntemi ve özel soslarla da deneyebilirsiniz. Fakat çok etkili bir öneri olduğunu göz ardı etmeyin.
* Gece atıştırmalıklarınız çiğ havuç ve ayvadan yana olsun.
* Bol bol zencefil, adaçayı, ıhlamur, nane limon gibi şekersiz demleme içecekler ile oyalanın. Düşük kalori ile tıkanacak, sağlık bulacaksınız.
* Sarı kantaron çayı doğal anti depresan olup Avrupa’ da uzun yıllardır reçete ediliyor. Doktorunuzla da konuşarak akşamları 1-2 fincan demleme çay olarak tüketin.
* Doğru nefes almayı öğrenin ve her strese girdiğinizi hissettiğinizde, kalp ritminizden anksiyeteden şüphe ettiğinizde bunu deneyin. Diyafram nefesi, doğumdan itibaren var olan, insan bedeni için en etkili nefes alma yöntemidir. Önce dik oturun ve tüm nefesi boşaltarak başlayın. Sonra göğüs kafesinizi şişirmeden, karnınızı şişirin. Karın kaslarınızı da güçlendirir, sıkılaştırır. Bu işlemi 10-15 defadan birkaç kez yaparak, 40-50’ ye tamamlayın.
* Probiyotik besin desteği alın veya kendiniz evinizde kaliteli bir kefir mayası edinip ekşitmeden süzerek için. Mayanın büyümesine izin vermeyin, bölün ve paylaşın. Böylece stresi öldürün. Yerine sevgi ve sağlık büyüsün.
