BİZE ULAŞIN
Bel fıtığı, sosyal yaşantıyı olumsuz etkiler, iş performansını da önemli ölçüde düşürürken konforsuz yaşam yüzünden ruh sağlığını da bozuyor. Hastalığın birçok tedavi seçeneği bulunsa da gereğinden fazla cerrahi müdahale bel fıtığı hastalarını hem sağlığından hem işinden ediyor.
Yeditepe Üniversitesi İhtisas Hastanesi Algoloji Bilim Dalından Prof. Dr. İlhan Öztekin, ağrısız ve bıçaksız “Perkütan Hidrodistektomi” yöntemi ile bel fıtığı hastalarının çok daha kısa sürede normal yaşamlarına dönebildiğini belirtiyor.
Perkütan Hidrodistektomi Yöntemi ile ilgili merak ettiklerimizi Prof. Dr. İlhan Öztekin’e sorduk.
-Perkütan Hidrodiskektomi Yöntemi nedir?
Bu yöntemde yüksek teknoloji sayesinde su ile omurlar arasındaki disk dediğimiz materyal parçalanarak ve aynı kanaldan aspire edilerek, bel fıtığı tedavi edilebiliyor. Minimal invaziv bir yöntem olan Hidrodiskektomi, Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Algoloji Bilim Dalı’nda başarılı bir şekilde uygulanıyor. Amerika’dan ülkemize yeni gelen bir metottur. Özel geliştirilmiş iğne ile floroskopi altında diske ulaşılıyor, basınçlı tuzlu suyla parçalanarak disk boşaltılıyor. Fıtık, 3-5 dakikalık su basıncı uygulaması ile çıkarılabiliyor. Bıçaksız-özel iğneler ile yapılan (Perkütan) bir işlem olan Hidrodistektomi, kapalı ve lokal anestezi ile gerçekleştirilen bir tedavidir ve dikiş yoktur. İşlem süresi ortalama 30-45 dakikadır. Uygun vakalarda başarı oranı yüzde 85-95 arasındadır. Hasta, işlemden 2-3 saat sonra evine, 3-5 günlük ev istirahatı sonrasında ise işine geri dönebiliyor.
-Floroskopi nedir, burada hangi amaçla kullanılır?
Floroskopi, bir röntgen uygulamasıdır. İşlem kapalı bir yöntem olduğu için dolaylı röntgen yardımıyla tedavi gerçekleştiriliyor. Röntgenle girilen yerin ve işlemin işleyişi takip ediliyor.
-Kullanılan suyun özelliğinden söz eder misiniz?
Kullanılan su tıbbi serum fizyolojik, yüzde 0.9’luk NaCl (Sodyum Klorür) solüsyonu yani steril tuzlu sudur.
-Perkütan Hidrodiskektomi Yöntemi hangi hastalara uygulanır?
Yöntem, şu hastalarda başarılı sonuçlar veriyor.
-Dejeneratif disk: Siyah disk yani suyunu kaybetmiş yıpranmış disk,
-Bulging disk: Ameliyat edilmeyecek ancak ağrı yapan hafif fıtıklar. Bunlar özellikle fizik tedaviye ve enjeksiyona rağmen düzelmeyen fıtıklardır.
-Disk protrüzyonu: İlerlemiş ve iri ancak zarı yırtılmamış fıtık. Bu fıtıklar da devamlı ağrı yapar ve fizik tedavi ile iyileşmez,
-Küçük ekstrüde fıtıklar: Fıtık zarında küçük yırtılma bulunan, ancak bacakta kuvvet kaybı bulunmayan fıtıklardır. Ameliyat olmak istemeyen hastalara bu yöntem güçlü bir alternatif oluşturur.
-Perkütan Hidrodiskektomi Yöntemi hangi hastalara uygulanmaz?
Fıtık parçası kopmuş ve omurilik kanalına düşmüş yani “Sekestre hernisi” olanlar, ayakta “düşük ayak” gelişmiş hastalar ve omurilik kanalında tümör bulunan hastalara genellikle bu tedavi uygulanmaz.
-Bu yöntem dünyada ve ülkemizde kaç yıldır kullanılıyor?
Bu yöntem ABD’de 2000 yılından günümüze kadar yaklaşık 75 bin hastaya uygulanmış. Halen, ABD dışında Avrupa ülkelerinin çoğu ile uzak doğuda Güney Kore ve Çin’de gittikçe yaygınlaşmaktadır. 2013 yılında, ABD Boston hastanesinde konuyla ilgili eğitime katıldım ve sonrasında 2013 yılından günümüze kadar yaklaşık 230 hastada bu yöntemi uyguladım. Bu yöntemin ülkemizde ilk uygulayanlarından biri olup, Avrupa’da ve ülkemizde düzenlenen, üç uluslararası “Ağrı Kongresi”nde kendi hasta uygulamalarımın sonuçlarımı sundum.
-Perkütan Hidrodiskektomi’nin diğer yöntemlere göre avantajları nelerdir?
-Ağrısız ve bıçaksız bir işlemdir,
-Riski azdır,
-Lokal anestezi ile yapılır,
-Enfeksiyon, kanama ve geç dönem yapışıklık gibi cerrahi komplikasyonların görülme riski oldukça düşüktür,
-İşlem ortalama 30 dakika sürer,
-Fıtığın tekrarlama ihtimali cerrahiye göre oldukça düşüktür,
-Hastanede günü birlik yatış (ortama 3 saatlik) ile tedavi yapılır,
-Tedavi sonrasında cerrahiye göre 2-3 günlük istirahat genellikle yeterlidir,
-Uygun vakalarda yaklaşık yüzde 90 oranında başarı gösterir,
-Sonrasında çoğunlukla ilaç kullanmak gerekmez.
-Hastanın ameliyattan önce ve sonra dikkat etmesi gerekenler nelerdir?
Kanın pıhtılaşmasını bozduğu için ameliyattan önce kan sulandırıcı ilaç kullananların ilaçlarını yaklaşık 5 gün önceden kesiyoruz. İşlem ertesi hemen tekrar ilaçlarını alabiliyorlar. Ameliyat sonrası yaklaşık beşinci günden itibaren bazı bel egzersizleri vererek bel ve sırt adalelerini güçlendirmelerine yardımcı oluyoruz. Ayrıca, aşırı kilo sorunu olanlarda bir diyetisyen ile bu soruna çözüm önerileri sunuyoruz.
