BİZE ULAŞIN
İş stresi ve maddi sıkıntılara gelecek kaygısı, büyük şehir karmaşası, ilişki problemleri, kendini değersiz hissetme gibi birçok neden de eklenince antidepresan kullanımında da artış gözleniyor. Her üzüntü ve sıkıntının depresyon anlamına gelmediği gibi, antidepresanın mutlaka hekim tavsiyesiyle kullanılması gerektiğini vurgulayan Acıbadem Taksim Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Ömer Oluk, “Depresyon tedavisi ve ilaç kişiye özel olmalıdır. Aksi halde eş-dost tavsiyesi ile antidepresan kullanımı fayda yerine ciddi zararlara neden olur” diyor. Dr. Ömer Oluk’dan MYNET.COM okurları için önemli uyarılar, öneriler…
Kimi tedavi sürecinde şart olduğu halde antidepresan kullanmaktan kaçınırken, kimi ise değil hekim eş-dost tavsiyesinden bile medet umuyor. Oysa her iki davranış da tehlikelere davetiye çıkarıyor.
Modern çağın hastalığı depresyon özellikle büyükşehirlerde yaşayanları kolayca etkisine alabilirken, bunda büyük şehir karmaşasından iş stresine, maddi sıkıntılardan gelecek kaygısına, ilişki problemlerinden kendini değersiz hissetmeye dek birçok faktör etkili oluyor.
Antidepresan kullanımında son yıllarda artış yaşanırken, Acıbadem Taksim Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Ömer Oluk hekime danışılmadan eş-dost tavsiyesi ile antidepresan kullanımının fayda değil zarar verdiğini vurguluyor.
Antidepresanların yanlış kullanılmasının bazı ruhsal hastalıkları tetikleyerek ciddi tehlikelere neden olabildiğini belirten Dr. Ömer Oluk “Antidepresan kullanımı için mutlaka önce hekime gidilmesi ve hekimin tavsiyesi gereklidir. Tedavi ve ilaç kişiye özel olmalıdır. Bir kişinin fayda gördüğü bir antidepresan başka bir kişide çok farklı etkilere yol açabilir” uyarısında bulunuyor.
Her üzüntü depresyon değil! Ne zaman antidepresan?
Her üzüntünün depresyon olmadığının bilinmesi gerektiğini vurgulayan Dr. Ömer Oluk, hangi durumlarda antidepresan tedavisi uyguladıklarını iseşöyle sıralıyor;
-Depresyonda
-Kaygı bozukluğunda,
-Dürtü kontrol bozukluğunda,
-Çeşitli yeme bozukluklarında,
-Kişilik bozukluklarında (bazı özel durumlarda)
-Obsesif Kompulsif bozuklukta
-Uyku bozukluklarında,
-Dikkat dağınıklığında,
-Migren tipi baş ağırısında, özellikle de kronikleşmiş migren ağrısında
SİNSİCE İLERLİYOR!
Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, 2013 yılı itibariyle dünyadaki yeti yitiminin en sık görüldüğü ikinci hastalık olan depresyonun gelecek beş yıl içinde birinci sıraya yerleşeceği tahmin ediliyor. Dr. Ömer Oluk “Depresyon sinsice ilerleyip insanın hayatına mal olan, intiharların altında yatan en önemli sebep olarak karşımıza çıkıyor. İntiharların yüzde 70’ten fazlası depresyona bağlı” derken, antidepresan ilaçların depresyonda beyinde azalmakta olan bazı maddelerin uygun seviyelerde kalmasına yardımcı olduğunu ve intihar girişimlerini azaltmadaki etkisinin net bir şekilde ortaya konulduğunu söylüyor. Antidepresan ilaçların bağımlılık yapmadığını belirten Dr. Ömer Oluk, ilacın aniden kesilmesi durumunda kişide bulantı, baş dönmesi,elektrik çarpmış hissi, gerginlik ve kusma gibi etkilere neden olabildiğine dikkat çekerek “Kişi tekrar antidepresan aldıktan iki saat sonra belirtiler ortadan kalkıyor. O nedenle ilacın dozunun düşürülerek kesilmesi gerekiyor” diyor.
