BİZE ULAŞIN
İSTANBUL (İHA) - Bir çiftin korunmasız düzenli cinsel ilişki ile 1 yıl süre içinde gebe kalamama durumu infertilite (kısırlık) olarak tanımlanıyor. Spermin yumurtaya ulaşmasının 10-15 santimetrelik bir yol kat etmesi gerektiğini, bunun da 1.70 boyunda bir erkeğin 10 kilometre koşması ile eş değer olduğunu söyleyen İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Üroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hamdi Özkara, “Bu çok fazla bir mesafe. En iyi, en hızlı ve güçlü olan sperm yumurtaya ulaşır. Erkeklerde görülen çoğunlukla sperm sayısının az olması nedeniyle infertilite ile karşılaşıyoruz. Eskiden bir erkeğin spermi olmadığında çocuk sahibi olamazsın, evlat edinebilirsin denilirdi. Gelişen teknoloji sayesinde günümüzde spermi olmayan erkeklerin mikro TESE yöntemi ile yüzde 50 oranla çocuk sahibi olma şansı var. Mikro TESE yönteminde ameliyat mikroskobu altında testisin içinden sperm çıkarılabilir. Testisteki yumurtaların kesilip ikiye ayrılarak, sperm üretim tübülleri içinden bir sperm bulunarak, tüp bebek için kullanılıyor. 2 erkekten biri bu yöntemle çocuk sahibi olabilir” dedi.
YENİ NESİL TEHLİKE ALTINDA
Doğal yollarla çocuk sahibi olamayan bir erkeğin çocuk sahibi olması için dışarıdan müdahale edildiğini, bu durumun gelecek nesillerde kısırlığın artmasına yol açacağını anlatan Prof. Dr. Özkara, “Spermin yumurtada kendi doğal seleksiyon seçimini engelliyoruz. Doğanın ürememesine planladığı nesillerin çocuk sahibi olmasına yardımcı oluyoruz. Bu nedenle her geçen yıl toplumda infertilite oranı artıyor. Bu hastalığı naklediyoruz. Yeni nesil her geçen sene tehlike altında. Evli çiftlerde yüzde 10 oranında çocuk sahibi olmama durumları varken, mutlaka 50 yıl sonra bu oran daha fazla olacak” diye konuştu.
RADYASYON KISIRLIK NEDENİ
Sağlıklı bir erkekte sperm üretiminin 1 cc içinde 20 milyon kadar olması gerektiğini ve döllenmenin olması için en az yarısının hareketli, hızlı ve güçlü spermler olması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Özkara, “Hem kadınlarda hem erkeklerde infertilitenin nedenlerinden biri obezitedir. Vücuttaki yağ hücrelerinin az olması nasıl sorun yaratıyorsa, çok fazla olması da sorun yaratıyor. Yağ hücrelerinden leptin denilen bir hormon salgılanıyor ve bu hormon erkekte sperm üretimi için gerekli” dedi. Prof. Dr. Özkara sözlerine devam etti:“Bazı kanser hastalarında onkolojik tedavi öncesi sperm alınarak, dondurulur. Tedavi esnasında kurşun levhalarla yumurtalıklar korunmaya çalışılsa da olumsuz bir etki muhakkak oluyor. Radyasyonun sperm hücrelerini öldürdüğü bilimsel bir gerçek.
